• doğrusu kocaeli'yedir. aynı şekilde ankara'nın gölbaşı ilçesi kastedilirken de gölbaşı'ya denmelidir.
  • kocaeli (kocaili / koca + ili)

    bursa ili'ne gidiyorum: dogru
    bursa ili'ye gidiyorum: yanlis

    eline ne oldu? : dogru
    eliye ne oldu? : yanlis

    bursa ilinden geliyorum : dogru
    bursa iliden geliyorum : yanlis

    elinden kahve icelim : dogru
    eliden kahve icelim : yanlis

    sonuc olarak dogrusu:

    kocaeli'ne
    kocaeli'nden
  • hiç böyle düşünmemiştim. farkettim ki bazen birini bazen diğerini kullanıyorum.

    güzel bir sorunsaldır.
  • su haricindeki tüm kelimelerde kesmeler n ile devam eder diye bir tuhaf bilgiyi zihnimde saklı tuttuğumdan kocaeli'ne nin doğru olabileceğini düşünüyorum.
  • niğde’nin çamardı ilçesi için çamardı’ya
    ekrem imamoğlu için ekrem imamoğlu’ya
    denildiği gibi. (hakkını helal et diego, telif için)
    kocaeli’ye denir.
  • koca eline ya da kocaeli'yedir.

    yani ne kasdettiginize baglidir sehirden bahsediyorsaniz eger kocaeli'yedir.
  • mantıken doğrusunun "kocaeli'ye" olması gerektiğini düşündüğüm sorunsal. zira burada örnek verilen "eline, iline" örnekleri doğru birer örnek değil gibi. çünkü bunlar özel isim değil. özel isimlere gelen eklerde özel isimler nasıl ki yumuşamıyorsa/değiştirilmiyorsa burada da bir özel isim olan "kocaeli" değişmemeli, tek başına bir özel isim olan "kocaeli" içerisindeki hecelerin anlamları baz alınmamalı, sondaki "eli" tek başına bir kelime olmadığı için buna gelen ekler sondaki harflere göre belirlenmemeli; özel ismin tamamına göre belirlenmeli kanaatindeyim.
  • bi süre izmit'e gitmek suretiyle çözebileceğimiz sorun.
  • konuyla ilgili buldugum bir yaziyi alintilayayim, yazan kisinin yalancisiyim ama bana uygun bir aciklama gibi geldi:

    türkçede yalnızca y sesinin kaynaştırma için kullanıldığı bilinmektedir. örneğin, ankara'ya, antalya'ya, bursa'ya, kapıya, yapıyı... vb. olur. ünlü ile biten sözcükler, ünlü ile başlayan ek aldıklarında araya kaynaştırma olarak y sesi alırlar. ancak özellikle yer adları başta olmak üzere birçok bileşik adda kimi kez y kimi kez n kullanıldığı görülür. bu durum sıkça karıştırılan bir durumdur. doğrusu nedir? açıklayalım...

    kocaeli, adapazarı, gölbaşı, eminönü, zeytinburnu vb. gibi belirtisiz ad tamlamasından bileşik ada dönüşmüş sözlerde, ikinci sözcük iyelik eki almıştır. örneğin adapazarı derken, "pazarı" sözündeki -ı sesi iyelik ekidir. pazarın, adaya ait olduğunu belirtir. burada "pazar" sözü tek başına iken doğrudan -a yönelme eki aldığı durumda pazara olur. oysa "pazarı" biçiminde iyelik eki -ı aldığında "pazarı-n-a" biçiminde adıl n'si olan n sesini almaktadır. adapazarı sözü de bu durumda -ı veya -a ekleri aldığında, "adapazarı'nı" ve "adapazarı'na" olmalıdır. bu iyelik eki kimi kez belirsiz olduğundan y sesinin yakıştırıldığı durumlar da vardır. ancak doğrusu, adıl n'si olan n sesini almasıdır.

    yrd. doç. dr. yakup yılmaz bu konuda yazdığı bir bilimsel yazıda şöyle demektedir:

    "çok yerde doğru kullanıldığı tespit edilmiş olsa da bazı kullanışlarda, özellikle de yer adlarında zamir /n/’si ve /y/ yardımcı ünsüz karışıklığına şahit olunmaktadır. bazı belirsiz tamlamalı yer adlarında bir iyelik eki olduğu unutulmuş, dolayısıyla zamir /n/’si gelmesi gerekirken, onun yerine /y/ yardımcı sesi getirilmiştir: 'vali irfan balkanlıoğlu, ilçemiz dazkırı’yı ziyaret etti' gibi.
    ......
    zamir /n/’si ve /y/ yardımcı ünsüz karışıklığına sebep olarak belirsiz ad tamlaması şeklinde kurulmuş kelimenin sonundaki ekin teklik 3. kişi iyelik eki olduğunun unutulması gösterilebilir.
    ......
    hangi kelime olursa olsun, belirsiz tamlama şeklinde kurulmuşsa onda bir iyelik eki var demektir ve yanına eklenecek hâl eklerinden ünlüyle başlayan ekler -{+ı} ve {+a}- /y/ yardımcı sesi değil, zamir /n/’si almalıdır.
    kırklareli’ye mi yoksa kırklareli’ne mi meselesinde tamlamadaki iyelik 3. teklik şahıs ekinden dolayı zamir /n/’si getirilerek kullanmak doğru biçim olmaktadır."

    yılmaz, yazısının "değerlendirme" bölümünde, yaygın kullanımı sınıflamıştır. burada sınıflamayı şöyle yapmıştır:

    1. hem /y/ yardımcı ünsüzü hem de zamir /n/’sini alabilenler

    a. tamlananı {el < il ‘yurt’+ı} ile bitenler
    b. tamlananı {el < il ‘yurt’+ı} ile bitmeyenler

    2. sadece zamir /n/’si alanlar

    a. tamlananda yer kavramı olanlar
    b. tamlananda yer kavramı olmayanlar

    yılmaz, sınıflamasında bu tür (belirtisiz ad tamlamasından oluşan) bileşik adların her durumda adıl n'si alabildiğini belirtmiştir. tek başına y kaynaştırması alan ve n almayan bu tür bir bileşik ad yoktur. ancak kimi kez yaygınlaşan yanlış nedeniyle y ünsüzünün kullanıldığının görüldüğünü belirtmektedir.

    "sonuç" bölümünde ise yılmaz şunları söylemektedir:

    "belirsiz ad tamlaması şeklinde iki ad ve bu iki adın ikincisine eklenmiş 3. teklik kişi iyelik eki mevcuttur. türkçenin dilbilgisi kuralına göre böyle bir isim tamlamasına gelecek aitlik, eşitlik ve hâl eklerinden önce bir zamir /n/’si getirilmelidir.
    bazen iyelik ekinin görünürlüğünün zayıflığından dolayı, yanlışlıkla, farkında olmayarak, yanlış kalıplaşmalara gidilerek zamir /n/’sinin yerine /y/ yardımcı sesi kullanılmaktadır ve bu acaba yanlış bir kullanış mıdır, yoksa eş zamanlı dil kapsamında art zamanlı dil sahasından ayrı ve yeni bir kural ve kullanış mı olacaktır?
    şimdiki durumda, birinci grupta tamlananı {el < il ‘yurt’+ı} ile biten yer adlarında ve bazı başka örneklerde /y/ yardımcı sesi ve zamir /n/’si birlikte kullanılmakta; ikinci grupta tamlananında yer kavramı olan kelimeler ile oğul, öz, yüz gibi kelimelerde sadece zamir /n/’si kullanılmaktadır.
    bu tespitlere göre, belirsiz ad tamlamasındaki iyelik ekinden sonra, tamlamaya eklenecek aitlik, eşitlik ve hâl eklerinden önce araya gelmesi gereken zamir /n/’sinin yanında, asli vazifesi kelime ve ek birleşmesinde köprü olmak olan /y/ yardımcı ünsüzü de yine asli vazifesiyle kendisine bir yer bulmuştur. bu kullanış, dil yanlışı veya doğruluğu kıstasına göre uygun olmamakla beraber yaygın olmak özelliğini kazanırsa dil yanlışı denemez. şimdiki hâliyle dilbilgisi kurallarına uygunluk kıstası kapsamında kurala aykırıdır; lâkin yaygınlık kıstasına bakıldığında henüz doğru bir kullanış demek için de erkendir."

    bu açıklamadan da görüldüğü gibi, doğrusu "kocaeli'ne" demektir. dilbilgisi açısından doğrusu budur. ancak yanlış yaygınlaşmıştır. bu yaygınlık, onu doğru kabul etmeyi gerektirecek kadar da çok değildir.

    aynı durum, aynı yapıda olan yer adları dışındaki bileşik sözcükler için de geçerlidir. "pazartesi-n-e", "kahverengi-n-e", "tereyağı-n-ı", "hanımeli-n-i", "ayakkabı-n-a"... vb.
  • doğrusu; 'izmit'e booolusu'dur.
hesabın var mı? giriş yap