• kurbağaya ''100 metre ötede sevgilin var.'' demişler, o da ''varak vurak'' demiş.
  • bir zamanlar prens iken hayatın beni öpmesi sonucu dönüştüğüm şeydir.
    naledolsunsanahayat </3
  • hepsi, gururlu şekilde mide bulandırıcı bataklığını över.
  • küçücükken boklu dereden yakaladığım yavru balıkçıkların bir süre sonra evrildiği hayvancık.

    süper kahraman altyapısı var bu hayvanda. yarasa ve örümcekten çok daha süper olurdu kurbağadan başkalaşacak kahraman. her yere zıplar ve dil darbeleriyle öldürürdü kötü adamları.
  • bu hayvanlari suyun icine sokup suyu yavas yavas isitip kaynatirsaniz farkinda olmadan haslanirlar. biz de boyleyiz iste aq. insanlar ölüyor ve ölüyor. kayniyoruz gencler farkina varin artik.
  • kızlar tarafından öpülüp, prens olmayı bekleyen sevimli hayvancıklardır.
  • bilinenin aksine zehirli olduğu için renkli olan değil renkli olduğu için zehirli olan hayvanmış efendim .. bu zavallıcıklar cırtlak kırmızı , mavi gibi renkleriyle ne otların arasına ne de başka bir yere saklanamadıkları için sürekli düşmanları tarafından avlanıyorlarmış . sonra soyları tükenme tehlikesine girince , bu böyle olmaz arkadaş deyip insanı sıçırtan dehşet zehirli kurbağalar olarak evrilmişler .. işte renkli kurbağaların zehirli olması da böyle olmuş . ha bide yeşil kurbağalar da aslında zehirlidir ama zehirlerinin gücü çok az olduğu için insanları çoğunlukla etkilemezler . maxsimum kaşıntı kızarıklık vs. yapabilirler.
  • kedi-köpeğin yemediği hayvan. açlıktan dili dışarıda dolaşıyorlar ama yağmurdan sonra etrafa doluşan kurbağalara dokunmuyorlar.
  • bir kurbağa insanı dümdüz eder mi ibrahim? bir kurbağa lan. gece sesini duysan sülalesine söversin, gazetede bin tane kurbağa ölmüş haberi görsen, sallamaz sayfayı çevirirsin. kurbağa işte lan! ne yapabilir garip hayvan. vrak vrak o kadar.

    ama eder ibrahim. öyle bir an gelir; ebeni siker bir kurbağa, herkesin içinde yere serer, dümdüz eder.

    yalnızlık, işsizlik, borç, adaletsizlik kuranderinde bir kalırsın. bunların yumruklarına bir tutulursun, tam dayanıyorum, kaçtım derken son darbeyi bir kurbağa vurur nakavt olursun hafız.

    aldım başımı gittim bizim köye bilirsin. kaçmaksa kaçtım amına koyayım. vurdular sustum, kovdular sustum, damgaladılar sustum. sonunda dayanamayıp kaçtım.

    "yeter ulan yeter , biz de ana babamızın bir tanesiyiz, bizi de anamız babamız sevmeye kıyamıyor, ne istiyorsunuz lan bizden, kime ne yapmışız amına koyduğumun zalimleri, gücünüz bize mi yetiyor lan?" diyemedikten sonra orospu çocuklarına; kaçmasan ne olacak ibrahim.

    cüzzamli gibi ortaya atıldıktan sonra, ben bu kimsenin görmek istemediği yüzü alıp nereye gideyim usta. kaçtım işte amına koyiyim. allah insanın da belasını versin, toplumunun da belasını versin, devletin de belasını versin dedim kaçtım.

    allah'la aram bozuktu bir kaç yıldır o da benim belamı verdi galiba.

    neyse işte hafız, insan yüklenip yükünü kaçıyor kaçmasına da; ayağı bir takılıyor sonra; sanki kurşuna dizilmiş gibisin de böyle yine de ayakta duruyorsun... anlatılmaz birşey amına koyduğumun acısı...

    kurbağa dedim ya ibrahim; köydeki eve su bağlatmak için kepçe geldi oraya. bizde de ne de olsa biraz alaturkalık var; başladık izlemeye... kepçe ilk darbeyi bir vurdu toprağa, bir baktım ayağımın dibinde bir kurbağa, sırtında da yavrusu benim cüzzamlı yüzüme bakıyor... ama yani öyle bakıyor deyip geçiştirilecek birşey değil be oğlum. başka birşey, çok büyük birşey o bakış. yani öyle ağır ki yani altında kalsan o bakışın dayanamazsın anlatabiliyor muyum?

    nerden geldi oraya, şimdi nereye gidecek, bana niye öyle bakıyor ibrahim...

    kurbağanın gözünde bir mana var; hani o mazlumlara ait yakıcı sitem dolu çaresiz bir bakış vardır ya, hani o dünyayı yakar derler de bir sikim olmaz sonunda; ibrahim o bakıştan var lan resmen hayvanda.

    ama benden başka kimse göremez ibrahim. benden başka o bakışı kimse anlayamaz, hissedemez, biliyorum. ben o bakışı görmüyorum ki oğlum hissediyorum ben o bakışı.

    sonra dedim ya! nakavt eder adamı diye, tutamadım kendimi, * başladım adamların içinde ağlamaya...

    artık nasıl yorumlarsan yorumla ibrahim ama şunu unutma; yeri gelir bir kurbağa bile adamı nakavt eder. kaçamazsın.

    not: biraz kafam güzel galiba, ibrahim kim bilmiyorum? bir kurbağa yere serdi beni ben de ona anlattım...
hesabın var mı? giriş yap