• eski şamın eski sokaklarında kaybolmuşken kulağa çalınan üç kardeş. adına masar dedikleri şey 04:51 de adamın amına koyar. durduk yerde hem. geç tanıdım.
  • samir, adnan ve wissam joubran kardeşlerden oluşan müzik grubu. ud denen şahane enstrümanı adeta bedenlerinin birer parçasıymış gibi konuşturan, konserlerinde adeta mest eden üç filistinli genç adamdır bunlar. aileleri kuşaklar boyu enstrüman yapımı ve icrasında adeta marka olmuştur. müziğe, sese ve enstrümanlarına o kadar hakimdirler ki, istanbulda verdikleri konserin sonunda bir udu iki kişi çalarak kendilerine hayran bırakmışlardır. bununla birlikte birbirinden mütevazı adamlardır bunlar. daha ciddi ve büyük bir organizasyonla istanbul'a tekrar gelmelerini diler bu deli gönül.
  • işgalin başlamasından önce belirlenen programla 20 temmuz akşamı sakarya'ya konser verdiler. ancak filistindeki durum üzerine normal bir konser yapamadılar. öncelikle müzik eşliğinde o ana kadar şehit düşmüş filistinlilerin isimlerini okudular sonra o listeyi yırtarak bir gün özgür filistinde bu konserin telafisini yapacaklarını söylediler son derece gururlu ve inançlıydılar şehit listesini okuduktan sonra bi süre konsere ara verildi koca adamlar ağladılar. ve tekrar sahneye döndüklerinde masar'ı çalmaya başladıklarında herkes ağladı. ekranlardan izleyerek rahatsız olmak bir tarafa o acının sahibiyle acısını paylaşmak çok başkaymış, kendimi çok suçlu, çok aciz hissettim. en son olarak sanırım türkiye konserleri için özel çalıştıkları üsküdar'a gideriken i çaldılar ve konseri bitirdiler.

    konserden sonra abimle hızlı davranıp görevlilerin boşluğundan faydalanarak odalarına gittik, odaya baktığımızda üçü de koltuklarda oturmuş elleri yüzlerinde yere bakıyordu, sessizce geri döndük.
  • yaptıkları müzik şaire şiir , yazara roman yazdıracak ve ressama resim yaptırabilecek ilhamı taşıyor.
  • kalbimi her zamankinden daha hızlı çarptıran müzikler yapan üç kardeş. sanki biraz korkmuşum gibi. ya da koşmuş yorulmuşum gibi. aslında en güzeli aşık olmuşum gibi. yani hakikaten filistin gibi. itiraf ediyorum, henüz bugün tanıştım kendileriyle. ama sanırım artık ölene kadar beraberiz.
  • doğuya doğru kanat açmak istendiğinde besmeleyi onlarla çekmek gerek.
  • 'bir arkadasin' "bak su sarkiyi dinle" tavsiyesiyle majaz sarkisini dinleyip ardindan tum diskografiyi edindigim, hastasi oldugum trio. dinleyiniz, dinletiniz...
  • "üçüz dayanışması" diyerekten dilimize kazandırılabilir. majaz albümünden tanasim 3 'ü dinlerken hoparlörler seccadeniz oluverir.
  • şu aralar biraz iç huzura ulaşabilmek için dinleyebildiğim başka birileri pek de yok. ne kadar dibi görürsem göreyim, asla intihar edemeyecek oluşumun kanıtı gibi müzik yapıyorlar adamlar.* belki de sebebi.

    hayatta en fazla kıskandığım biraderler olabilirler. böyle bir müziğin icra edilerek yaşandığı, kazanıldığı hayat ne de güzel bir hayattır! nedenselliği falan siktir ettim yahu, adamların hayatında ne kadar zorluk olursa olsun umurumda değil: öyledir öyledir. bir de birbirinin kardeşi ya bu adamlar... vay be. evdeki huzur zenginlik budur falan diyesim var amına koyim.
  • üsküdar şiir festivali'nin kapanış gecesinde sahne almış, kulakları ve gönülleri mest etmiş olan grup.

    lâkin konserleri daha erken ve uygun bir saatte gerçekleşseydi; en azından kapanış programı, başkanın konuşması, şiir okumaları vs. "konser saati" olarak belirtilen vakitten önce başlasaydı, özellikle grubu dinlemek için şehrin uzak noktalarından gelenler iki saate yakın rötarla gerilmeseydi daha iyi olacaktı. belediyelerin kültür sanata verdiği değeri takdir ediyoruz da, bu organizasyonları düzenleyenler saat ayarı konusunda da biraz hassas olabilseler keşke.

    her şeye rağmen; masar'ı canlı dinleyebilmek, grubun özgür kudüs'te buluşma temennisine/dâvetine gönülden âmin diyebilmek güzeldi...
hesabın var mı? giriş yap