• tek kelimeyle sahane bir sosyal sorumluluk kampanyasi ornegi.

    5 yaslarinda bir kiz uzun mu uzun guzelim saclarini bir makasla gelisiguzel kesiyor ve...

    ve bir avuc saci losemili bir yasitina uzatiyor.
    bu kadar basit, bu kadar etkili...
    budur !
    az once izledim ve gozlerim yasardi. yapanlarin eline saglik.
    tebrik.
  • duygu sömürüsünün her türlüsüne karşı olduğum için karşı çıkabileceğim bir reklam. güzel mi, güzel.. etkili mi, etkili.. amacına ulaşıyor mu, insanda bir şeyler yapma isteği uyandırıyor mu, evet.. ama duygularımla oynuyor. duygular benimse kimseye oynatmam. aynı şekilde kent'in bayramlardan önce yaptığı reklamlar da böyleydi.. şimdi gerçi bıraktılar gibi o zevzekliği, ya da ben denk gelmedim. neyse.. lösev mühim tabi.. başınıza gelmediyse şanslısınız böyle bir dert, ama böyle dernekler sayesinde bu dertle cebelleşenler de biraz olsun şanslarını artırıyorlar. reklam güzel, dernek güzel, ama reklama karşıyım, derneğe değil. garip oldu.

    edit: lösev galiba dernek değil de vakıf. hatta galiba değil, lösev vakıf.
  • yanlis hatirlamiyorsam bir iki sene oncesinin cannes lionsinda odul almis reklamlardan birinin taklididir, kopyasidir, biseyidir. gelin gorun ki reklami bulamiyorum..

    edit

    reklam buradan izlenebilir:
    http://www.youtube.com/watch?v=iwhic39p-x4

    ayrica reklam direk aynisiymis.. bir cesit anlasma ile uyarlanip gosterilmis olsa gerek..
  • 4. levent - taksim hattında çalışan metroya her bindiğimde lcd monitörlerden illa ki gördüğüm, içimi sızlatan reklam.
    küçük kız apartmana giren ailesini pencereden görünce tuvalete koşar ve saçlarını eline geçirdiği makasla kesmeye başlar. küçük kızın aynaya boyu yetmediği için ayak uçlarıyla yükselmeye çalıştığı karede kameranın ayaklara odaklanması, reklamın gerçekliğini ve çarpıcılığını arttırır.
    minik kızın saçlarını kesip abisine vermesi, abinin güçlü ve gülümseyen bir suratla şapkasını kardeşinin başına takmasıyla son bulur reklam.

    sonra iç çekilir, bakışlar monitörden kaçırılır ve metronun dışına kayar. bu sefer de gillette reklamı çarpar göze aniden tünelin duvarlarında... sonra taksime varılır, hayat devam eder.
  • zilyon kere mutlu girdiğim metro'dan "ulan bugün kime ne yardımım dokundu" diye kara kara düşünüp üzülüp vicdan azabıyla çıkmama sebep olan reklam. helal olsun..
  • anasını sikiyim yeter ulan diyorum bu reklamlara.
    yeter ulan! yeter ulan!
    tutmuyorum elini falan, hayatım boyunca da bağış yapmıyorum lösev'e mösev'e.
    3 kuruş bile veriyosan o reklama, git o parayı çocuklara ver.
  • hem etik açıdan hem de reklamcılık açısından başarısızdır. kısa vadede iyi miktarda bağış toplanmasına sebep olabilir ancak ne lösemili çocuklar ne de lösemi hakkında bir farkındalık yaratmıyor. sadece insanları şoke ederek anlık bir dikkat uyandırıyor. ama daha da önemlisi bunu izleyen lösemili bir çocupun ne düşüneceği hiç ama hiç hesaba katılmamış. bunu izleyip de ben ölüyorum diye düşünmeyecek lösemili bir çocuk olmaz herhal.
    edit: benim lafım bu son elimi tutar mısın reklamına yoksa bi iki sene önce saçını kesen çocuk reklamı aksine çok başarılıydı.
  • manyaklık, bu ölçüde bir duygusal kanırtma kabul edilemez. lösemi, ölümle mücadele eden ama bunun için bile paraya ihtiyacı olan küçücük çocuklar. lafı bile yeter parası olup yardım edecek kişiye. (bkz: türk halkının duygusal kanırtma eşiği) çok yüksek o yüzden böyle aşırılıklara imza atılıyor. insanı allak bullak etmek başarılı reklam değildir.

    aşırı ağlak arabesk parçalar, kent reklamı, isitklal marşı okurken ağlayan kız bunların hepsi bu eşiğin çok yukarda olmasından.
  • her seyrettiğimde beni ağlatan etkili, vurucu reklam filmidir.

    ne sinemadan, ne reklamcılıktan anlarım kendi üzerimdeki sonucuna göre konuşuyorum.
    duygumu sömürüyorlarsa da, bu çocuklar için sömürsünler dibine kadar helal olsun.

    makas detayına ve çocuğun evde yalnız bırakılmasına fazla takılmamak lazım diye düşünmekteyim.

    gözlemlediğim kadarıyla o yaştaki çocuklar benden zeki olabiliyor. ayrıca aynı odada 5 kişi olsa bile koşa koşa cam kapıdan geçebilen çocuklar da var.
    bir kız çocuğu saçlarının bir kısmını abisiyle paylaşmayı kafasına koyduysa, bunu yapar.
    makas olmasa da cetvelle yapar, eliyle yapar.
    evde 10 kişi olsa da gider bir anda başka odada yapar.
    kimse engel olamaz.
  • son çekileni, sadece bir kaç saniyeden ibaret olmasına rağmen hıçkırttırmıştır.

    (bkz: haydi bir tuğla da sen koyar mısın?)

    evet yalnızım...
hesabın var mı? giriş yap