• takriben bir hafta zaman gecirdigim ulke.budapeste'de bulunma firsatim oldu.gayet guzel bir vilayet.imkani olana tavsiye ederiz.fakat esnaflarin calisanlarin bir asabi memnuniyetsiz bir hali mevcut gibi geldi.yani bunu iletisime yansitiyorlar gibi, benden once buraya gelen arkadasimin gozleni de bu yondeydi.bana soylemisti ama ben uzerinde durmadim.bir iki ufak diyalog ile arkadasimin dediklerini hatirladim.insanlar genelde iletisime aciklar.hirsizlik vakaalarinin olagan oldugunu duymustum.velespitler caliniyormus.benim evinde kaldigim arkadasim da romanlardan dert yandi.cok olduklarini soyledi.bugun bende bir markete girdim.elimde bir poset vardi bir iki parca yiyecek.ayni marketten kisa sure once almistim.cikis giris tarafinda bulunan masaya koydum raftan iki parca yiyecek almaya gidip kasaya geldim birkac dk icinde baktim ki benim poset yok.kasiyer ablaya tercuman mahareti ile durumu ifade ettim
    hemen organize oldular.kamera kaytlarina baktik ama biraz karanlik dusuyordu, kimin aldigini bulamadik.cok kiymetli seyler degildi ama calinmasa daha hos olurdu.hayirlisi olsun diyelim.velhasil termali guzel mimarileri guzel gul baba turbesi guzel nehiri koprusu guzel gulas corba diyarini rotalarimiza dahil edebiliriz rahatlikla.
    edit:imla.
  • orta avrupa'da bulunan, macaristan işgali altında olan kadim türk yurdu.
  • 5 yıl kadar yılın yaklaşık yarısını, son 4 senedir de sürekli yaşadığım güzel ülkedir.

    biraz çekingen karakteri olabilir bazı ziyaretçiler için, hemen açmaz kendini. amacınız ülke hakkında birşeyler öğrenmekse, 1 hafta-40 gün civarı kalmış ve budapeşte'de takılmış kişilerin görüşlerini çok dikkate almayın derim.

    bok atan yazarların haklı olduğu 1-2yer var ama bir üstteki yazarın tespit ve cevaplarına ben de imzamı atarım. neresi arkadaş bu şehrin merkezi??

    toplu taşıma ağı kesinlikle kötü değil ve aylık biletle tuna nehri üzerindeki tekne ulaşım hatları da dahil kullanılabilir. fiyatı da gayet uygun. özellikle bir çok şirket maaş dışında kafeterya adı altında ek gelir sağlıyor ve bir çoğunda aylık bilet seçeneklerden biri. (bunu maaşta göstermektense bu şekilde veriyorlar ve vergiden muaf tutuluyorlar) haklı olunan taraf, ulaşım araçlarının bir kısmının yeni ve rahat, bir kısmının eski araçlardan oluşması. (eski trenler yazın bildiğin sauna oluyor.) hayatı boyunca istanbul anadolu yakasında yaşamış ve avrupa yakasında çalışmış biri olarak diyorum ki, bu bahsedilen şeyi hayatım boyunca istanbul'da yaşadım ancak bu konuda bu iki şehir kıyaslanamaz. detaylı yazıp istanbul'a bok atıyor gibi görünmek istemem ama kalabalık nüfus denen bir fark var bu iki şehir arasında. (bir de minibüsler, halk otobüsleri ve inanılmaz gürültü kirliliği). yani demem o ki, böyle problemler her büyük şehirde farklı boyutlarda olur ama yanı başımızda istanbul varken, bu konuda budapeşte'ye sallamak saçma. diğer büyük şehirleri çok daha sakin ve az nüfuslu zaten, ülke başlığında sallamak daha da saçma.

    bu kadar yıl boyunca beni tanıyan tanımayan hiçbir macar tarafından (arkadaşlar, restauranlar, resmi daireler vs. dahil) hiçbir ayrımcılığa uğramadım. karşılıklı saygı olduğu sürece macarlar asla saldırgan davranmıyorlar, en azından benim tecrübem bu. parti bölgesinde sarhoş bir barmenin yaptığı saygısızlıklar gibi olaylar kriter dışıdır. ama insanlara tepeden bakan orta doğulu şeklinde insanlara yaklaşan kişinin işi burada yürümez. (20 yıllık otelciyim, yaklaşık 15 senesi türkiye'de geçti, neden bahsettiğimi biliyorum.)

    ülkenin budapeşte dışında kalan bölgeleri ayrı güzeldir, özellikle de şarap bölgeleri ve şarapları.

    belli bölgelerde yokluk vardır, bunu kimse inkar edemez, ama bu sorunu tamamen çözebilmiş bir ülke bilmiyorum. macaristan bu sorunu çözebilmiş ülkelerden biri değildir.

    kısaca özetlersem, burada macar veya yabancı, belli bir gelirin üzerinde kazanıyorsanız, gayet keyifli bir hayatınız olabilir. özellikle budapeşte, her kişiliğe, tercihe ve hayat tarzına göre imkanları barındırıyor. çevrenizi kendiniz yaratacaksınız, ister gecelere akan partiden partiye sabahlayan biri olun, ister klasik müzik aşığı, her operaya giden biri olun, ister ekstrem metal dinleyen biri olun, burası bu ve daha bir çok değişik hayat tarzını, aramaya inanan insanlara sunuyor.
  • kurtuluş savaşından zaferle çıkmamızdan mutlu olup gazetelerinde “turan bağımız olan türk kardeşlerimizle keşke aynı safta olsaydık” şeklinde yazılar yayınlanan ülkedir.

    türk örneği

    “dünya savaşının kaderlerimizi tayin eden çekişmeleri arasında türkleri yeniden müttefikimiz, kader arkadaşımız olarak nitelendirmiştik. felaketlerin gerçekleşmesiyle birlikte dipsiz yenilgi girdabına beraberce düşmüş olduk. ama birçok macar’ın sıkışan göğsünden, turan efsanesi ortaklığına dayanarak her zaman kardeş bildiğimiz türklerle, müttefiklik ve kader arkadaşlığında keşke şimdi de aynı safta olabilseydik diye sancılı bir iç çekiş yükselmesi muhtemeldir. dünya savaşının mağlupları arasında yalnızca türkiye direnme cesaretini gösterdi ve ayakta kalma isteğini kahramanca bir azimle yeniden kanıtladı. türklerin kahraman direnişleri sonucunda elde ettikleri zafer bizim için örnek olsun.” (pestı hırlap - 19 eylül 1922)

    türk zaferi

    “elimiz kolumuz bağlandığında bizi sadece iki olay sevindirir: düşmanlarımızın ayağının tökezlemesi ve dostumuzun başına talih kuşunun konması. bu ikincisi nadiren gerçekleşir. türk kardeşlerimiz yunanlıları bozguna uğrattı ve anadolu’dan söküp atarak bizleri sevindirdi. türk yiğitleri doğu’da esaslı bir harita değişikliği yaparak batılı iktidarlara derslerini veriyorlar. itilaf devletlerinin taraf tutarak destek verdikleri yunanlılar öyle korkunç bir yenilgiye maruz kaldılar ki, doğu sorununun yeniden masaya yatırılması kaçınılmaz oldu. itilaf politikası doğu’da fiyaskoya uğramıştır. basitçe ifade edersek, yarım milyon yiğidiyle kemal paşa haklarından gelmiştir. yunan ordusu ve itilaf devletlerinin doğu politikası çökmüştür. ve o, sadece sevr’i altüst etmekle kalmadı, tamamen yeni bir durum yarattı. türklerin asya’daki büyük zaferi avrupa’nın da dengesini değiştirecektir. kemal paşa’nın zaferi en başta ingiltere’nin prestijini sarsmıştır. görünüşe göre, uzun bir süre batılı otoritelerin hiçbiri doğu’da eline silah alamayacaktır. türkleri avrupa topraklarından ebediyen sürmek istiyorlardı. ve işte bakın, bütün avrupa’ya derslerini veriyorlar. biz macarları türklere sadece akrabalık sevgisi değil, başka binlerce ortak yönümüz bağlamaktadır. yenilgiye uğratılışımız bizleri iki tür yola zorladı: biz milletler cemiyeti’nin kapısını çalarak hakkımızı arıyoruz. türkler ise, kılıçlarına sarılıp amaçlarına ulaştılar. sevr antlaşması’nı kılıçlarıyla ikiye ayırdılar. bizler ise, galiplerin vicdanlarında ve milletler cemiyeti’nde adalet arıyoruz. türk kardeşlerimiz, bizden daha şanslı bir durumdalar, savaştan sonra da kanlı fedakarlıklarla amaçlarına çok daha kısa bir sürede ulaştılar ve barış anlaşmasının değiştirilmesini sağladılar. türk örneği salgın gibi yayılacaktır.” (pestı hırlap - 10 eylül 1922)

    bugünün macaristan dışişleri ve dış ticaret bakan yardımcısı olan levente magyar ise cem seymen’le röportajında şöyle diyor:

    “mustafa kemal atatürk’e macaristan’da büyük saygı duyulur. macar tarihinin en büyük trajedilerinden biri şudur. birinci dünya savaşının sonunda bizim bir mustafa kemal atatürk’ümüz yoktu. macar halkını türkiye’deki gibi bir yabancı işgale karşı harekete geçirecek bir liderimiz yoktu. bunun için 1920 ve 30’larda atatürk burada çok büyük bir prestije sahiptir. ve hala yüzyılın en büyük devlet adamlarından biri olarak anılmaktadır.”
  • lan bu adamların hiçbirisi mi hiç birşeyden emin olmaz. ne sorsam sanırım öyle sanırım değil falan diyolar.

    tanım: mohaç ve zigetvarda aklı alınmış ülke.
  • 28 ab ülkesi arasinda turkiye'ye suriye harekati yuzunden uyari verilmesini veto eden tek ülke. geri kalan 27 ab ülkesinin baskilarini iplememistir.

    kaynak:
    https://www.spiegel.de/…]&__twitter_impression=true
  • suriye'ye müdahale konusunda türkiye'ye tepki göstermemesi ve 27 ab ülkesiyle ters düşmesi türkiye aşkından değil; mülteci akınını önleyecek güvenli bölgeyi desteklemesinden dolayı olan ülkedir. zira adamların bütün politikası ne olursa olsun avrupa'ya ortadoğu'dan mülteci kabul edilmemesi üzerine kuruludur. aynı şekilde mülteci konusunda da hemen hemen bütün avrupa'yı karşısına almış bir ülkeden bahsediyoruz.

    bir kaç turancı dışında, biz aslında kuzeniz falan filan masallarıyla uzaktan yakından alakası olmayan insanların yaşadığı ülkedir aynı zamanda.
  • koş, pilevne yine al bayrak taksın,
    gece gündüz tuna suyu kan aksın,
    yaksın kahrın, bütün balkan'ı yaksın;
    attilâ'nın oğlusun sen unutma!

    unutmadıkları için teşekkür ederiz.
  • “türkler tarafından 150 yıl boyunca idare edilmemizi şans olarak tanımlıyorum”

    -macaristan cumhurbaşkanı pal schmitt-

    macaristan başlığını görünce aklıma yaklaşık 8 yıl evvel cumhurbaşkanı sayın schmitt'in, bir tv. kanalına verdiği bu demeç geldi. konuyu bilmiyordum ne güzel yanılmamak. sözünün eri olmak, samimi olmak ve samimiyeti yeri gelince ispat etmek.
  • yarın markete gidip bir baton salamlarini alacağım ülke..
hesabın var mı? giriş yap