• seminerler başlayalı henüz 3 gün olduğuna göre (kuluçka süresi ortalama 7 gün malum) muhtemelen herkes çalışırken sürttükleri sahillerden kaptıkları virüs nedeniyle kaydedilen vakalardır.
  • hiç bir konuya yazmadım ama buraya yazacağım..

    tatile giden öğretmenlerin arasında covid kapan kaç kişi neden istatistiği yok da işe giden öğretmenin covid istatistiği var..

    yani zorla yazdırıyorsunuz adama!.
  • devlet maaş sistemini iptal etse ders başı 100 lira verse . gidip full haftada 30 saat yazdırırlar hatta grip aıds corona vs. viz gelir hatta gece de ders verip ek ders alalım derler
  • öğretmen düşmanı değilim de, yani seminer başlayalı 3 gün olmuş ve hemen il il covidli öğretmen listeleri açıklanmış. 6 aydır filyasyon yapıyorum, temaslı pozitif her vakayı gördüm, bu kadar hızlısını görmedim.

    örnekle açıklıyorum:
    -pazartesi günü seminer için toplanıldı, içlerinden bir virüslü diğerlerini enfekte etti.
    -salı günü(hadi ptesi akşam ya da gece diyelim) enfekte olan öğretmen, kuluçka falan dinlemedi hemen virüsü hortlattı, belirtiler gösterdi.
    -gitti salı akşam üzeri falan test yaptırdı,
    -testte çarşambaya hemen çıktı, sisteme düştü
    -perşembe’de bu sayılan illerdeki vakalar listelendi aynı anda.

    yani ilk zamanlar, salı günü olduğun testin sonucu ertesi günün akşamına, gecesine falan ancak çıkardı. şimdiler de bu süre biraz daha uzadı falan. kuluçkaları da geçtik.

    biz filyasyon ekibi olarak her gün sahaya çıkmadan önce kurumda toplanıp hazırlıklarımızı yapıyoruz.
    her ekip 2 kişiden oluşuyor, masa başında çalışan en az 30-40 kişi var, sahaya çıkan o gün en az 25 ekipten 50 kişi var, şoförleri saymıyorum. bir kalabalık oluşturuyoruz, mecbur olunan bir kalabalık bu. mecburiyet.

    net söylim: o kişiler daha önce enfekte olup gelmişler, araştırın bakın, hikayelerinde çıkacaktır.
  • bir öğretmen arkadaşım iki hafta önce ukrayna'ya gitti, tinder'dan tanıştığı hatunlarla takıldı geldi.

    başka öğretmen arkadaşım haftasonu kaynının düğünü için eskişehir'e gitti.

    tabii virüs seminerde kapılmıştır kesin.
  • seminerde boş boş oturmamızda bir gariplik var demiyorlar da, zaten boş boş oturuyoruz çok saçma bir şey neden geliyoruz ki diyorlar.

    zor ülke zor...
  • seminerler başlayalı henüz 3 gün oldu. bari kuluçka süresinin bitmesini bekleseydiniz bu başlıklar için.
  • vallahi meslektaşlarımdan nefret eder hale geldim ya!
    bu ne ağlamakmış arkadaş, günlerdir milletin afedersin itin g.tüne soktuğu kadar var yani. maaşlarınız tıkır tıkır yatsın ama bi bok yapmadığınız seminere gittik diye ağlayın.
    bakın 3 gündür ne yaptık özetle anlatayım ben size. okulun üniforma değişikliğinden tutun da, okulun açılması ve açılmaması ihtimaline karşı tüm seçenekleri planlamaya çalıştık. online ders ihtimalleri ve yüzyüze eğitim ihtimalleri dahil. ders programı vs. saymıyorum bile çünkü bu ve bunun gibi önceden belirlenebilecek tüm hazırlıklar önceden planlanmıştı.
    ikinci gün her branş kendi alanıyla ilgili toplantılar ve hazırlıklar yaptı, buna kaynak önerilerinden tutun, yine müfredat içi değişiklik ve meb kitap incelemeleri dahil.
    dün ise zümre başkanları ile idarenin ar-ge toplantısı, hazırlık sınıf toplantıları, ortaokul toplantıları gibi her biri saatler süren ve mesaiyi tamamlamamıza sebep olan toplantılar yapıldı. kazanan öğrencilerin belirlenip gerekli iletişim kurulması gibi daha bir sürü çalışma yürütüldü.
    daha henüz sınıf rehberlik, kulüp çalışmaları, kalite takip sistemi gibi okullarda iyi yürütüldüğünde güzel sonuçlar veren ama sizin gibi seminere gidiyoruz çay içiyorcuların aman ya diyeceği bir sürü şey yapılıyor, yapılmaya devam ediyor. özetle seminer döneminde okulunuzda yapabileceğiniz yüzlerce hazırlık var. oturup yıl içinde vereceğiniz kaynak testleri hazırlamak, hazır olmayan elinizden çıkmış bir yıllık plan, ders planı bile sizi seminerde verimli çalışmaya dahil edebilir yeter ki siz isteyin. çok istiyorum şu devlet okulu ağlak öğretmenlerinin özel okullara staja, oryantasyona falan gönderilmesini..
    neyse diyecek çok şey var ama, bu bizim ağlak güruh ne kadar ağlasa az.
  • diyorlar ki "gittik boş boş oturduk, müdüre soruyoruz ne yapalım diye çay için dedi, başka bir şey yapmadık, yapmıyoruz çünkü, o zaman gitmeyelim".
    hayır bir de bunu utanmadan diyebiliyor hayret-i mucip.
    siz 5 yaşında anaokulu çocuğu musunuz? size illa birilerinin ne yapmanız gerektiğini mi söylemesi gerekiyor? yeni okul yılı başlayacak belli ki farklı şeyler var, biriniz de insiyatif alıp şunu şöyle yapalım böyle yapalım diye kafa patlatmıyor, daha beyin fırtınası bile yapmaktan, azıcık bir insiyatif almaktan bile habersiz misiniz?
    paşam bekliyor ki, illa biri duvara slayt yansıtsın boş boş onu izlesinler,
    müdür şunu yapın desin ancak bunu yapsınlar,
    analarından babalarından komut bekleyen bebeler gibi.

    bir de bunu sonra savunma olarak sunabiliyor. zaten bir şey yapmıyoruz kiiii, niye gidiyoz kiii, gitmeyek bizce.
    e yap o zaman.madem o kadar yol geldin, bir işe yaramasını sağla dimi?
  • evde otursunlar: öğretmen sever
    herkes gibi çalışsınlar: öğretmen düşmanı

    vay amk kimlere emanet edilmişiz meğerse.
hesabın var mı? giriş yap