• memnun olamama durumu.
  • hayatta her şeyi armut piş ağzıma düş yöntemiyle elde etmiş, çalışıp çabalamadan her türlü lukse sahip olmuş kişilerin tatminsizlik duygusuyla beraber yaşadıkları duygudur.
  • memnuniyetsizlik kavramını kimi kişiler, karşısındaki insanı psikolojik baskı altına almak olarak kullanabilirler. karşısındaki kişi her daim yetersizlik hissine kapılıp memnuniyetsiz insanı mutlu etmeye çalısırken ölür. en iyi çözüm bir müddet memnuniyetsiz insana yokmuş gibi davranmaktır. tartışma esnasında her daim haklı cıkmaya çalıstıkları için tartışma kavgaya dönüşür.
  • hayatımızdaki pek çok başka kavram gibi, çocuk yaşta belletilmiş, saçma sapan dayatmaların ürünü.

    "kariyerim olmalı, evim şurada olmalı, arabam filanca marka olmalı..." böyle uzar gider. bunları şartmış gibi algılayan ama bir türlü tam anlamıyla gerçekleştiremeyen bünyeler, kendilerinden ve genel anlamda yaşamdan "memnuniyetsizlik" duymaya başlarlar.

    mânâmaddede aradıkları sürece de memnuniyetsizlikleri sürecek, ne kendilerine ne de çevrelerine rahat vermeyeceklerdir.

    eğer "bu tip insanlarla muhatap olmaya dayanabilirim, yeterince sabırlıyım" diyebiliyorsanız; bu arkadaşlara yardımcı olmaya çalışabilir, olmadı budaklı meşe odunuyla karakter kazandırma sanatı'ndan örnekler sunabilirsiniz.

    ne demişler; "nush ile uslanmayanı, etmeli tekdîr. tekdîr ile uslanmayanın hakkı kötektir."
  • bazıları için yaşam biçimi, nasıl yaşayabildiklerini anlayamıyorum bu biçimde ama şikayetlenmek, mutsuzluk, nefret, dırdır olmadan yaşayamıyorlar. hem kendilerine hem başkalarına zindan ediyorlar hayatı, buna tepki verildiği zaman da tekrar şikayet etmeye başlayıp kısır döngüye giriyorlar.

    allah yakınlarında kronik memnuniyetsizlik olanlara sabır versin.
  • çok değil, az bir zamanla hastalık haline dönüşür. siz hariç herkes bilir bu hastalığa tutulduğunuzu.
  • genel ruh haline, alışkanlığa dönüşmediği sürece doğum sancısı gibidir. bir sonraki aşamaya geçmenize neden olan itici güçtür. memnuniyetsizlik olmazsa sorgulamazsınız, bir sonraki adımda ne olduğunu bilmeye çalışmazsınız ki zaten çoğu kez bir sonraki adım diye bir şeyden de haberiniz olmaz. değişiklik korkusu çoğu insanda memnuniyet yerine konan ve malesef çok kısa süre sonra aynı memnuniyetmiş gibi görünmeye başlayan sinsi bir hastalıktır zira.
    memnuniyetsizlik ilk geldiğinde önce etrafınızdakileri sonra sizi rahatsız etmeye başlar. ellerinizi sıkıştığınız köşedeki duvarın üzerinde bir çatlak, gizli bir çıkış bulmak umuduyla gezdirmeye başlamak için memnuniyetsizlik gelmezse olmaz. aksi halde "aman ne çıkıcam kapıdan, şimdi dışarıda yağmur çamur, hiç olmazsa başımın üstünde bir çatı var" yanılgısına düşersiniz. bir şeytan varsa şayet ve şayet vesvese fısıldamaksa görevi yapabileceğinin en iyisi budur kanımca; sizi size mıhlatır. çekiç olur kendinizi çakarsınız durağanlığın içine.
    demem o ki, memnuniyetsizlik sürekli öfleyip püfleyip ama aynı yerde öylece kalakalanlar için, durgun sudan şikayet edip kulleteyn'de abdest alanlar için, susuzluktan şikayet edip kuyuya inmeyenler için değil ama gitmesi gerektiğini bilen, ancak bir türlü beceremeyen insanlar için ayak marşıdır.
  • (bkz: sanki bir şey eksik)

    mükemmeliyetçilikle bir ilgisi olmalı.
  • negatif insanların varlığını borçlu olduğu sendrom mu desem hal mi desem bilemediğim şey. bu halin insanlarına ne yaparsan yap, nerenle kuş ya da tayyare tutarsan tut memnun edemezsin.. olmuyorlar ya memnun olmuyorlar. olmuyorlar. olmuyorlar.
  • empati duygusu yoksunluğu olan her kişinin sonuç olarak hissettiği duygudur. korkarım ki halkımızın genelinde empati yoksunluğu var. en basitinden defalarca şahit olduğum, kafede işini icra etmeye çalışan bir servis elemanının, müşteri tarafından azarlanması, memnuniyetsizliğini iletmesi. verdiği paranın karşılığı hizmet almadığını düşünmesi. hiç düşünmez bu insan "belki bu servis elemanının da bugün bir sorunu vardır bir derdi vardır ondan çok gülümsemiyor". ben empati duygumu elden bıraktığım gün insan değilimdir artık, çevreme rahatsızlık verip, hayvan olarak yaşamaktansa öleyim daha iyi. bu arada demiyorum ki her servis elemanı haksızlığa uğruyor. hak edeni de var. bu küme dışında kalanlar için söylüyorum.
hesabın var mı? giriş yap