• "adam atomu parcalamis ben evdeki avradin onyargisini parcalayamadim." sozune sahip, muthis bir kisilige sahip insan.
  • gecenin bu vakti kendisi ile ilgili kısa bir belgesel izledim.

    adam tam bir vatansever.

    ilkokul mezunu olduğu halde bu derece önemli işler başarabilmiş bir kişi.
    allah rahmet eylesin
  • ustalığı ve yeteneği takdire şayan. yerli malı üretip, cari açığın azaltılmasına yönelik katkısını da takdir ediyorum. ama hepsi bu kadar. bunun dışında çok fazla abartılmış bir adamdır.

    istanbul’da, bursa’da, denizli’de, kayseri’de, konya’da ve gaziantep'te bir çok firma aynı şeyleri senelerdir yapıyor zaten. üstelik makina imalatı ile uğraşanlar için, ilk defa gördükleri bir makinanın benzerini üretmek çok zor bir şey değil. gördükleri nesnelerin ebatlarını, karışla bile ölçmeden sadece gözle tahmin etmek hemen hemen bütün tornacılar için de çocuk oyuncağıdır. fuarlarda teşhir edilen ürünlerin çoğu zaten çeşitli video sitelerinde de yayınlandığından bir makinayı taklit etmek için fuarlara bile gitmeye gerek yok. imalatçılıkta önemli olan bir şey imal etmek değil, imal edilen ürünlere pazar oluşturabilmektir.

    yani, ülkenin dört bir yanında kimisi küçük esnaf, kimisi kobi, kimisi büyük işletme olmak üzere binlerce mennan ustalar mevcut. buna rağmen dünya markalarımız var mı? maalesef yok.

    yine de yaratmış olduğu istihdamdan ve ekonomiye olan katkılarından dolayı teşekkürü hak etmektedir.
  • “devlet, atın önüne et, itin önüne ot atiy. burunsuza hızma, kulaksıza küpe veriy”
  • az önce belgeseline denk geldim ve tamamını izledim. adamın vizyonu müthiş. kendin de yapabilirsin ilkesini benimsemiş. borusan otomotiv'de bmw satmakla övünen otdü makina mezunları utansın.
  • şu adamdan türkiye'de 20 tane olsa şuanda dolar 50 kuruştu.
  • kalem vb. ürünlerin alınmadığı fuar alanına, orada gördüğü makineyi sigara paketine tırnakları ile çizdiği söylenilir. sıkıcı konferansların eğlenceli kişisiydi.
  • başarısı bilinmeyen bir başka anadolu insanı.

    yabancı ülkelerdeki fuarlarda gördüğü sanayi tipi aletleri -hiç bir akademik bilgisi olmadan- daha ucuza mâl ettiği için fuarlara girişi yasaklanmış bir ustadır kendisi.

    malesef yakın zamanda vefat etti.
    ardından vasiyet olarak şu sözleri bırakmış;

    ''gençler bilim ışığında yetiştirilsin.
    imkânlar verilsin, önleri kesilmesin.''
  • ustaların ustası bir adammış. ruhu şad olsun. bizim ülkeye onun gibi düşünen insanlar gerek. böyle instagramda kim ne yapmış diye story kovalayıp ertesi gün dolar kurundan, 2018 ekonomik krizden dem vurmakla nereye kadar? bir noktadan başlamamız, başlamanız lazım. şuan bulunduğumuz durumdan bizi kurtaracak en iyi şey üretim ve ihracat yapmak.

    https://youtu.be/dr7hnp744y0

    --- spoiler ---

    gaziantep’e bir fransız gelir. tekstilcilere akıl verir: “makineleriniz yetersiz… yenileyin, dünya pazarı sizin olsun” en iyi makinelerin fransa’da olduğunu söyler… kendi mallarını pazarlar. *** dinleyenler arasında bir usta vardır. kendine özgü lehçesiyle… “bu adam ne diy?” der. kafaya takar, makinenin resmine bakar. demiri eritir, çeliği büker, vidasını, motorunu koyar. fransızların 3 milyon euro’ya satacağı makineyi… 50 bin liraya üretir. *** yerli piyasaya sunduğu yetmez. brezilya’ya kadar çeşitli ülkelere yaptığı makineleri gönderir. bu usta, mennan aksoy’dur. diplomasız dahi! *** yoksulluktan okuyamamıştır. ilkokulu 9 yılda bitirmiş, bir daha eğitim görmemiştir. allah vergisi öyle bir akıl ve beceriye sahiptir ki… makineyi bir görsün, ertesi gün atölyesinde yapımı başlanmıştır. *** bu nedenle… uluslararası makine, teçhizat fuarlarına girişi yasaklanmıştır. mühendislerin, aylarca çalışarak tasarladığı makineleri, tek başına yapmaktadır. el emeği ve tümü yerli malzemeyle. ister ki… yerli sermaye gelişsin. boşa döviz ödeyerek, kazıklanmayalım. *** mennan usta, “ çeliğe hükmetmeyen, hiçbir şeye sahip çıkamaz” derdi. öyle bir teknoloji üretti ki… yoğunluğu düşük triko yarattı. yazın serin, kışın sıcak tutan bir ürün. dünya peşinde koştu. kapıştı. *** tübitak ödüller verdi. odtü, itü gibi üniversitelerde hocalığı düşünüldü. diploması yoktu! tasarımını cebinde taşıdığı tebeşirle, yere çizerek anlatırdı. aklına yetişmek mümkün değildi. *** gaziantep’te kanalizasyon atıkları büyük dertti. çamuru, kokusu şehri bezdirmişti. belediye yönetimi, dünyayı dolaşır, çareler arar. mennan usta, “ memleketteki ustalar öldü mü?” diye çıkışır. okumuş gençleri de alır, yanına… “ şöyle yapın, bu parçayı, şuraya takın” talimatıyla, kafasına göre sistemi kurar. kanalizasyon çamuru alınır… kurutulurken, enerji üretilir. çıkan küller de asfalta, çimentoya katkı maddesi konulur. bugün… antep’te her gün çıkan 160 ton çamurun bertaraf edilmesi mennan usta’nın eseridir. *** mennan usta, geçen hafta toprağa verildi. vasiyeti; gençler bilim ışığında yetiştirilsin. imkânlar verilsin, önleri kesilmesin. tüsiad, onu şu sözleriyle tanıttı: “devlet at önüne et… it önüne ot atiy… burunsuza hızma… kulaksıza küpe veriy” yani devlette karmaşa bitsin, ne yapıldığı bilinsin. *** rahmetli usta her şeyi çözerdi de… devletin işleyişine aklı ermeden gitti!
    --- spoiler ---
  • hakkında bu kadar az entry olmasına üzüldüğüm insan. usta sıfatının hakkını veren usta gibi usta. vefat ettiğini duymamıştım. mekanı cennet olsun.
hesabın var mı? giriş yap