• sosyopat bir patrona uc ay dayanabildim. paraya ihtiyacim olmadigindan cekip gitme ozgurlugum vardi, yine de hayatimdan bes sene calmistir o uc ay. en son beni delirtmesiyle ciktim ve daha donmedim. o sira adrenalin seviyem ormanda ayi ile karsilasan biri kadar olabilirdi. o patron benden sonra diger bir kiz arkadasimin hayatini mahvetti. cikarmadilar herifi. liderlik egitimi aldirip sosyopatlikta seviye atlattilar. kendi topuklarina siktiginin farkinda degiller. firmalar sosyopatlari ilanla arayip buluyor, ne pahasina olursa olsun isi bitiren insanlar ancak en nihayetinde firmayi batiracak kisiler de bu insanlardir. bunun en guzel ornegi de enron'dur. ingilizcesi "corporate sociopaths" olan bu insanlar uzerine ust duzey kisilerin egitim almalari lazim. unutmadan, sosyopatlarin en cok bulundugu sektor finanstir. para=guc orda.
  • hangi bankacıyla konuşsam performans kaygısı ve baskıdan şikayetçi.

    komşum 4 yıl önce 15 sene çalıştığı bankada getirildiği departmanda yaşadıkları ve bir ev alma olayında dolandırıldığı için intihar girişiminde bulunmuş. hedef doldurmak için kredi kartlarından resmen para çalmamız isteniyor diyordu.

    sınıfta bu yıl bir kız var, 28 yaşında, iktisat mezunuymuş. 2 sene bankada çalışmış "stresten ölecektim, bi imza atıyosun 10 yıl sorumlu oluyorsun, banka hep en zor şubelere yerleştirmeye çalışıyor, şimdi iş arkadaşlarımla konuşuyorum hepsi çok mutsuz" diyor. kız da istifa etmiş şimdi gelmiş latince yunanca okuyor. dünya işlerinden geçmiş kızcağız anlatabiliyor muyum?

    bir insanı öldürene kadar strese sokmak gerçekten inanılır gibi değil. işten çıksan çıkamazsın da çocukları varmış haberdeki kadının onların okul taksidi vardır, kredi borcu vardır, kart taksidi vardır... lanet olasıca kapital dünyaya elini bi verdin mi bir daha kölesin. yani bilmiyorum bence herkes hemen yarın gidip bankalardaki bütün parasını çekip şu sistemi bir süreliğine de olsa çökertmeli. kral trolling olur. bir nesil olarak bu kolektif başarıyla tarihe adımızı yazdırırız hem.
  • asıl soru şu: bu vakayı 5n1k'sı ile haber haline getirebilecek ulusal gazete(ler) çıkacak mı?

    yoksa hepsi bu pis sistemin içinde ve bir parçası mı?

    (bkz: germinal)
  • mobbing'i de yaşadım, 12 saat çalışan şube bankacısı ablamı da gördüm. bu haberi okuduğumda içim cız etti. hayır, konu bana ve aileme de dokunmuş bir konu olduğundan değil. bunca sene, böyle vakalarda elimden bir şey gelememiş olduğu için, sadece seyredebildiğim, en fazla bela okuyabildiğim için.
  • türkiye de çalışmakla kölelik birdir.hele bir de kadınsan vay haline.
  • belki de maaşı, banka patronunun bir öğün yemeği etmezdi...
    değdi mi ey sistemin çarkları?

    tanım: cinayet.
  • herkes bankaya giydirmiş,
    ama ne fayda ?

    "banka" budur arkadaşlar.
    vahşi kapitalizmin en acımasız olduğu yerdir "banka".

    yapılan veya yapılmayan her işlemin, uygulamanın anında kar-zarar hesaplarına +/- olarak yansıdığı bir ortam.

    "banka", her koşul ve fırsatta müşterisini, çalışanını, diğer bankaları, para piyasasını hatta bazen de devleti (ayıp olmasın) öper.

    bunu engellemenin yolu öncelikle hukuktur ki,
    kendisi uzunca bir süredir ülkemizde yok.

    çalışanlar için bir diğer yol da;
    örgütlü yaşam, yani sendikadır.

    yapı kredi'nin de aralarında olduğu pekçok bankanın çalışanları,
    "basisen"
    (banka finans ve sigorta işçileri sendikası) isimli işçi sendikasının üyeleridir.

    yapı kredi veya diğerleri,
    "banka", bankalığını yapıyor sonuçta...

    peki sendika ne halt yiyor ?

    çalışanların maaşlarından her ay kesinti yapmayı bilen sendika,
    en ağır çalışma şartları dayatılan üyelerinin haklarını korumak için ne yapıyor ?

    hiçbir şey.

    aslında çok da başarılı bir sendikadır ha,

    öyle ki;
    sendikanın başındaki genel başkan,
    tam 33 yıldır aynı koltukta oturuyor.

    bakın 3-5 yıl değil,
    33 yıldır bu sendikanın başında
    aynı adam var !

    rte, 15 yıldır ülkenin başında,
    bu adam onun iki katından da fazla.

    çok başarılı, çok.

    üyeleri köle düzeninde çalıştırılıyor,
    sendika ve başkanı 33 yıldır izliyor.
  • allah rahmet eylesin. belki mobbing yüzünden, belki hedef baskısı yüzünden vefat etti. bu ikisi için de yazılan yazıldı. uzatmaya gerek yok ama mobbing için şunu söyleyebilirim. türkiye’de yönetici adayları eğitilirken beyinlerine “acımayın, acınacak hale düşersiniz” felsefesi işleniyor sürekli. tabi biraz da karakterinde olan yönetici olunca çalışanı rahat bırakırsa iş yaptıramayacağını düşünüyor. her şekilde sebep olan allah’ından bulsun. ama bu başlık altında bankacılık özelinde çok az bahsedilen bir olumsuzluğu unutuyoruz. banka müşterilerinin tavırları. eminim burada da, banka memuruna telefonda söven, şubeye geldiğinde parası ile müşteri temsilcisini satın aldığını zanneden, kredisi onaylanmayınca anasına küfredilmiş gibi ortalığı ayağa kaldıran, bankayla ilgili bir şikayeti olduğunda, “şu şubeye gideyim de şu personele bir çıkışayım da işim görülsün” diye düşünen, işini gücünü bırakıp genel müdürlüklere personel adı vererek şikayette bulunan, kendisinden kimlik istendiğinde sinirlenen ve gişede sıra beklemeye tahammülü olmayıp, gişede asgari ücretli memura babası gibi fırça atan insanlar vardır. bu insanlar da en az o yönetici veya bu düzen kadar suçlu. yukarıdakiler 10 yıllık bir bankacının yaşadığı tecrübelerin bir özetidir.
  • zamanında stajımı bir bankada yapmıştım. küçük ölçekte bir şubeydi orda bile çalışanların üstündeki baskıyı çok rahat görebiliyordum, sürekli insanlarla uğraşmak zaten insanı canından bezdirirken bir de üslerden gelen baskı gerçekten canına tak ettirebiliyor insanın.

    bir çok sektörde olduğu gibi müşteri kesinlikle veli nimet hatta belki bir çok sektöre daha önemli bir unsur bu yüzden işlem için gelen her insanın nazını niyazını sonuna kadar çekmek durumunda kalıyorsun. adını soyadını yazamayacak sırf hesabında büyük miktarlarda para var diye temsilcisine bağırıp çağırabiliyor ve hesabındaki o büyük miktarı kaybetmemek için "al paranı da siktir git lan burda" diyemiyorsun mecburen özür dileyip sineye çekmek zorunda kalıyorsun.
hesabın var mı? giriş yap