• 2017 yapımı, erin lee carr'ın yönettiği bir hbo belgeseli.

    evde ölü bulunan dee dee blancharde'ın kanser ve beyin hastası kızı gypsy rose blancharde'ın facebook hesabında "the bitch is dead" yazılı bir post belirir ve olayların köküne inilir.

    yönetmen aklıma gelen soruları sanki yanımdaymışçasına cevaplamış. ne düşündüysem 2-3 dakika içinde cevabını aldım. bu da hikayenin tüyler ürperticiliğini ikiye, üçe katlamış.

    yay gibi gerilerek seyrettim. hayatımda denk geldiğim en hastalıklı hikaye olabilir. şiddetle önerilir.
  • izledikten sonra tek bir temenni kaliyor insanin icinde; keske gercek bir hikaye olmasaydi.
  • gerçekten tuhaf ve rahatsız edici bir şey arıyorsanız izlemeniz gereken hbo belgeseli.
  • gypsy rose blanchard etrafında dönen münchausen by proxy sendromu anlatısı içeren hbo belgeseli. münchausen by proxy sendromu kavramsallaştırması açısından oldukça başarılı bir vaka örneğidir. ayrıca belgeselde öykünün işlenişi de izleyici zımba gibi yerine çiviler. belgeseli izlemeyenler için bundan sonrası spoiler olarak tanımlanabilir, gözler kaymasındır.

    --- spoiler ---

    gypsy rose, doğumundan itibaren annesinin istismarına maruz kalır ancak istismar denilince akla ilk gelen şekillerde değil. çocuk, herhangi bir fiziksel kısıtlanması olmamasına rağmen annesi ona yürüyemeyecek durumda bir hasta olduğunu öğretir. doktorlar gerçekten de yürüyemediğini gördüklerinde fiziksel olarak bu eksikliğe dair onu tanılarlar. anne hayır işlerine girer, orta düzey bir medya ikonu haline gelir. böylelikle hem yardım kuruluşlarından, yardımseverlerden maddi kazanç sağlamakla beraber reklam anlaşmaları, tv programlarına çıkıp ünlülüğünü satmasıyla beraber ticari kazanç elde eder. diğer yandan tüm amerika; annenin fedakarlığına da hayran kalır. anne takdir toplar, kendisiyle empati kurulur ve yüceltilir.

    gypsy rose'un tüm çocukluk yaşantısı bu minvalde şekillenir. aslında yürüyebiliyordur, dışarıda tekerlekli sandalye üzerindeyken eve geldiği zaman kendi işini kendi gören bir haldedir. büyüdükçe bu ikircikli duruma dair şüphe duymaya başlar. gerçekten yardıma muhtaç birisi midir yahut ortada böyle bir şey yok mudur? akranlarıyla beraber olamadığı, bir eğitim alamadığı, üçüncü gözler tarafından kendisine objektif biçimde geri bildirimde bulunulamadığı için durumunu uzunca süre kabullenir.

    ergenlik döneminde annesi tarafından kısıtlanmış biçimde kullanabildiği cep telefonu ve sosyal aplikasyonlar sayesinde kendi yaşlarında olan bir erkekle tanışır. bu tanışma onun hayatını değiştirir zira sorgulamaları artar. bir nevi "kurban" rolünde olduğunun ve aslında annesi tarafından "tutsak" olduğunun farkına varır. erkek arkadaşıyla plan yaparlar, kaçması gerekmektedir ancak bir yandan da önünde bir engel vardır; annesi. tıpkı stockholm sendromu (ki bu durum yetişkinler açısından geçerlidir) gibi uzun süre empati kurduğu annesinden ayrılmak kolay bir mesele değildir. ayrıca, anne öyle bir dünya yaratmıştır ki kendine bağımlılığı sağlamıştır. münchausen by proxy sendromu dahilinde bağımlılık, güç eşitsizliğinde negatif taraftan (yani bu olayda çocuktan) değil güçlü olan tarafın (anne) manipülasyonundan beslenir, kaynaklanır ve o bağ güçlü olan tarafından koparılmak istenmez.

    erkek arkadaşla yapılan plan neticesinde anne, kızının erkek arkadaşı tarafından öldürülür. iki ergen kayıplara karışır. cinayetin ardından, annenin sosyal medya hesabından paylaşılan bir yazı ile beraber olay ulusal basında gündeme oturur.

    --- spoiler ---

    hbo az belgesel yapar, yaptığı zaman da genelde bu şekilde oldukça iyi yapar.

    ek okuma;

    (bkz: münchausen by proxy sendromu/@ironleash)
hesabın var mı? giriş yap