• "buğulu gözleriyle bana bakarken ben de ona bakmaya devam ettim. hiçbir şey diyemedim. ellerimi saçlarıma götürüp kafamı kaşıdım, gözlerimi kaçırmaya çalıştım.

    o da bana gitme der gibi bakıyordu sanki ya da ben öyle sanıyordum. üzerime doğru yürümeye başladı. kalbim korkuyla hızlıca atmaya başladı. kendime mukayyet olabilmek için boğazımı temizledim. gözlerini devirip bana tekrar bakmaya devam ederken bir tokat çaktı. "ah!" diye karşılık verdim ne olduğunu anlamaya çalışarak. tam arabaya binmek için kapıyı tutmuşken elimi tuttu ve kulağıma doğru fısıldadı. "beni yine bırakmadığın için teşekkür ederim."

    samimi anlatının üst örneklerinden biri olmaya aday bir ilk roman.
    mutlu bir an, küçük mutluluklar için büyük çaba harcayan bir adamın hikâyesi.

    d&r kitap.

    emre güneş adlı yazar kardeşimizin kitabı. kendisini üniversite yıllarından tanırım, yıllardır boğuşmakta olduğu hastalığa dün gece itibariyle yenik düşmüş. en yakın sürede kitabını alıp okuyacağım. mekanın cennet olsun kalemi güzel insan.
  • ulker 'in 2 yıldır reklamlarında kullandıgı slogandır...

    kapitalist reklam piyasasının sloganlarından biri olmasına rağmen aslında dogruluk payı da icermektedir.

    tabi ki ülker püskevit tüketerek mutlu olacagımız yok.

    fakat mutluluk sadece bazı an larda saklıdır. hayat bayram olsa seklinde sürekli ve sonsuz bir mutluluk hayali olan gençlerin sandıgı gibi bir sey degildir mutluluk. tam tersine...hayatında sonsuz bir mutluluk bekleyenleri bekleyen tek seyin %100 mutsuzluk oldugundan emin olabiliriz.

    sadece an'larda yasanır gercek mutluluk. hayat inis cıkıs, hastalık, kaza, ölüm, yalnızlık, parasızlık, sevinc, dogum, saskınlık, aşk vs. gibi herseyin bütündür. araya sıkıstırılmıs güzel anlara mutluluk deriz ya da bu bütünlüğün hepsini baştan oldugunu gibi kabul etmeye.
  • ben de geçen böyle bir an yaşadım. kafamdaki sesi susturdum, nefes alış verişime konsantre oldum ve bir martıyı izledim. ve ardından gelen bunu hiç yapmamıştım hissi.
hesabın var mı? giriş yap