aynı isimde "nasipse adayız" başlığı da var
263 entry daha
  • deadline medline diyip esas işini yapmayan beyaz yakalılar içeren filmdir. bu tiplerin, daha bir sunum hazırlay(t)amamalarını ama her fırsatta onu "x bey yaptı, bu maili y hanıma atmıştım diye" işin içinden sıyrılmalarını görünce olmuş bu film dedim.

    türkiye'de siyasetin doğru adamlara biat etmek (bkz: hoca) ve doğru yerde bulunmaktan (bkz: konfeksiyon) gayrı doğru bir formülü yoktur. istatistikler, analizler vs bizde işleyen şeyler değil maalesef. türkücünün bile gördüğü gerçeği (bu ayılar yer içer ama sonra seni dımdızlak bırakırlar) göremeyen (yemeği vaktinden önce dağıttıran asistan) yardımcıların olursa böyle traji-komik durumlara düşmen kaçınılmazdır.

    gerçekten üzerine çok konuşulabilecek bir film yapmış ercan kesal. eline sağlık.
  • film üzerine youtube'da biraz sohbet ettik. izlemek isterseniz buyurunuz efenim. link
  • salonda tanıtım slaytları gözden geçiriliyor. macron'un sitesinin birebir aynısını araklamışlar ve üzerinden geçerlerken grafiklerle konuşmasından:

    --- spoiler ---

    ...
    - üniversite? (macron'un slaytlarını gösterir)...
    kemal:
    - bende üniversite fotoğrafı çoktur ama...
    (çok ince)

    otel lobisinde "1 numara" ile
    ...
    1 numara:
    - bakırköy önemli... bakırköy'ü alan...
    kemal:
    - efendim.. beyoğlu efendim.
    başkan:
    - beyoğlu... nu alan istanbul'u alır. istanbul'u alan türkiye'yi alır.
    (tanıdık geldi mi?)

    üst katta yemekli alkol lüpletip; alt kata hoca efendi eli öpme,
    aynı hocanın kuran okunurken dünyevi işlerle uğraşıp; "saygısızlık" yapması,
    üç beş bin oy potansiyeli var diye adamın takma dişlerini cebine koyma,
    eski karısını kıskançlıktan boşayıp; bir numaranın geleceği yemekte il başkanının sarkıntılık yapmasını görmezden gelmek,
    naci'nin "tek kolum kopsa da seni yalnız bırakmam"dan; senin adaylığını ayrı, sıfatını ayrı s.keyim'e evrilmesi.

    vs. vs..
    daha çok fazlası ile ikiyüzlülük, riyakarlık ve şerefsizlik gibi şeyler barındırmaktadır.
    --- spoiler ---

    harika ve cesur bir film. (bkz: ercan kesal)'a da bu yakışır zaten.
    yalnız anlamadığım açılış sahnesi?
    gemide gibi ama değil gibi de, arkada fırtınalı bir pencere görüyoruz ama mekan sallanmıyor?
    ayrıca içki masasında "mehter marşı" yine ikiyüzlülüğe mi vurgu?
  • aylar öncesinde fragmanı gördüğüm anda çok gerçekçi ve iyi işlenmiş bir izleyeceğimi anlamıştım dediğim güzide film. gördüğüm her karakterin gerçek hayattaki yansımaları gözümün önüne birer birer öyle geldi ki. çok iyi bir gözlem. ercan kesal oyunculukta şahane oynamış. surat ifadesinden hissiyatı birebir geçiriyor izleyene ne hissettiğini. en beğendiğim kısımlardan biri,slaytı değiştirecek olan "melek gibi kız" ve doktorun arasındaki o sessiz çekim oldu. doktor içten içe gergin iken kız ile bir nebze rahatladı. onun masumluğunda ve sakinliğinde kayboldu sanki. sonra tekrar kızın söküğü dikmesi ile çok şey düşündü. çok gerildi. belki genç olsam ve bu kızla kaçıp gitsem diye düşündü. sonra kızı arabada görmesi ve tepkileri bu hissi pekiştirdi. gerçekten kimse masum ve melek değildi. kendisi,eski karısı,yardımcıları,insanlar dahil.
95 entry daha
hesabın var mı? giriş yap