peygamberdevesi ^*

• peygamber sabrına sahip böcük. öyle dalda durur saatlerce, bi av yaklaşsın da yiyeyim diye.
• (bkz: garip isimli hayvanlar)
• (bkz: burak)
• on bacakları dua eder gibi durmaktadır bu mahlukatın, peygamber sıfatının yakıstırılma nedeni de budur.
• (bkz: peygamber devesi)
• garip ve güzel yaratık.ağaçtan üzerime düştü..tırnaklı pençeleri var.korkup üzerine bastığımda şak! diye ses çıktı..içi boş mudur nedir.
• askerde arazi olmuş gölgede kola içerken gözlemlediğim böcek. kendisi on dakikalık gözlemim süresince çiçeğin kenarında kurduğu pusuda tam dokuz arıyı yakalayıp değil suyunu emmek, kanatları dahil hepsini kıtır kıtır yemiştir. yakaladığı her hayvanı yer. kendi kopan kolunu bacağınını da yer. çok yaklaşırsanız cüssesine bakmadan size de saldırır. saldırganlığı nedeniyle samurayların simgesi olmuştur.
• latincesi "mantis", ingilizcesi "praying mantis" yani "dua eden mantis"tir.
• dunya uzerinde oldukca unlu olan bir bocektir peygamber devesi ya da praying mantis.
  bazi kulturlerde kutsal olarak tanimlanmaktadir hatta. bir inanisa gore, yolunuzu kaybetmisseniz goreceginiz bir mantis onu takip ettiginizde sizi evinize goturecektir. diger bir inanis ise, her zaman yuzleri mekkeye donuk olarak dua ettikleri seklindedir.
  diger onemli olay bu boceklere iliskin, ciftlesme sonrasi disinin erkegi yemesidir. peygamber devesinin dogadaki en onemli besin kaynagi arilardir. ozellikle de esek arilari.
• en akılda kalır hali, yürümüyorken -ona ne kadar yürümek denirse, her nasıl hareket ediyorsa yani-, ileri geri sallanması durumudur.
  
  sanki hiç durmayacak sanırsınız, hatta "acaba periyodu 1 saniye mi ulan" diye içinizden geçirip, tipik kronometreli casio saatinizle ölçmeye çalıştıgınız bile olmuştur. onu tabiatin saati sananlar bile vardır.
  
  (bkz: gel git)