• kullanabilmek için en az şu kadar kişiye davetiye gönderilmesi gereken, genelde testlerden oluşan sinir bozucu uygulamalar. bunlar genelde what x are you formatındaki sorulardır. testi çözersin, o da ne, sonuç için 10 kişiye davetiye yollaman gerekiyor. demek öyle ha diyip, uygulamayı anında silmek zevklidir ama bak.
  • aklımın, dimağımın sınırlarını zorlayan uygulamalardır. yaratıcılıktan tiksindirirler insanı hiç utanmadan.

    bana bu entry'i yazdıran, son damla niteliğindeki örnek ise "bakalım arka sıralarda hangi karaktersin?" isimli akıllara durgunluk veren, mükemmel uygulama oldu. çok afedersiniz de anasının amı karakteriyim yani. böyle efendi efendi otururken insanı çığrından çıkartıyolar. bununla da bitmiyo hadise. "bakalım" dedim ve kabul ettim daveti korku heyecan arası bi duyguyla.

    karşıma çıkan sayfadaki 4 soruluk testin sadece ilk sorusunu yazıcam ve beni anlayacaksınız, valla bak aynen yazıyorum:

    1) yolda çetenle birlikte yürürken karşı çeteyi gördün ne yaparsın?

    a) bakışırım baktımki olay çıkıcak alırım bi sopa s... sülalerini
    b) bakışırım karşı taraf olay çıkarırsa bende dalarım
    c) bi dk düşünmem dalarım
    d) direk dalarım
    e) en yakın kebabcıya gider karnımı doyurur öyle gelirim aç aç dayak yemek olmaz :d
    f) geçip giderim
    g) selam verip giderim olay çıkmaması için elimden geleni yaparım

    şimdi analiz edelim:

    1) ilk olarak arkadaş dilbilgisi konusunda zayıf. bağlaç -ki ve dahi anlamındaki -de bitişik yazılmış. ama bu onun masum bi hatası.

    2) c ve d şıkları anlam olarak aynı, ayrı ayrı şık olmaları saçma. ama bu da mazur görülebilecek bir olay.

    3) e şıkkından sonra :d ifadesini görüyoruz. yani komiklik de (bak ayrı yazılır bu) yapayım demiş, ama komik olmamış. olabilir.

    4) kızılması gereken asıl nokta ise bu anketi hazırlayan tenyanın iş edinip böyle gereksiz bir olaya girişmesidir. sen buna desen ki (bak yine ayrı) "hadi dostum bak artık aya çıktık, muhasır medeniyet seviyesindeyiz" bu tutar "bakalım ayda hangi kratersin?" diye uygulama hazırlar sana. çünkü yapısı böyle bunun, değiştiremezsin.

    test sonucunda da "kemal hoca" diye biri çıktım. biraz araştırdım, efendi bi insana benziyo, kendisini tenzih ediyorum.

    türk kullanıcı sayısının çokluğu nedeniyle türkçe aplikasyonlar arttı, buna bağlı olarak bu tip salak davetler de arttı tabii, ben bunu çok iyi biliyorum. mesela "çete savaşları" diye bi uygulamanın üye sayısı ingilizce iken 50000'miş, türkçe desteği eklenince 1000000 oluvermiş bi anda. vay babayın kemiğine. ama bu 950000 amcama desek ki "şu afrika'daki açlara üç beş kuruş ateş et de, karınları doysun gariplerin" kimbilir nası kaçar, uzaklaşırlar ortamdan.

    işte her girdiğimde böyle bi sürprizle karşılaşıyorum facebook'ta. dur bak yazıyım bi kaç örnek daha:

    * aslında hangi takımlısınız? (aslında ne ya?)
    * psikopatlık dereceni ölç
    * hangi pokemonsun?
    * nasıl bir atatürkçüsün?
    * hangi ünlü şarkısın? vs vs...

    gördüğünüz gibi pokemonlardan atatürk'e kadar çok geniş bir yelpaze söz konusu. bunlardan sonra umarım demek istediğimi anlatabilmişimdir. tamam facebook'da güzel şeyler de oluyor. örneğin açılan "cause"lar sayesinde binlerce insandan bağış toplanıyor açlık problemi, darfur için falan ama site zaten "youtube 2" moduna geçti, bi de üstüne bu aplikasyonlar gelince hayattan eksiliyorum yemin ederim.
hesabın var mı? giriş yap