• 2018 fifa dünya kupasi resmi şarkısını yapmış ama buralarda başlığı bile olmayan random hispanic dude. sonra niye şarkı dandik.
  • amerika doğumlu olup era istrefi'nin aksanından bile daha kötü aksana sahip olmayı nasıl başarıyor anlayamıyorum. belki de eğleniyor bizimle itoğlu it.

    "rran layk a çampıyın and vın laykka kin" nedir ya? hala gülüyorum. bu dünya kupasında yüzümü güldüren tek şey kendisi oldu ama sağolsun.
  • j balvin ile '' x '' şarkısı mükemmel
  • (bkz: bad boys)
  • netflix'de kendi hayatını anlattığı son derece sıkıcı bir belgesel dizisi var bu adamın. yapımcı arkadaşı falan herhalde. yoksa kim niye izlemek istesin ki keş hip hopcu birinin içi boş hayat hikâyesini. belli bir yaşa gelirsin, inanılmaz bir başarı öykün olur ya da efsane olursun dizin ya da filmin yapılır.
    buna gelene kadar ne şarkıcılar var hayatı dizi olacak.
  • aslında netflix'te bulunan, hayatını anlattığı 13 bölümlük dizisi hakkında yazmak istemiştim ama biraz da kendi reggaeton yolculuğumdan da bahsedeceğim için en uygun başlığın burası olduğunu düşünüyorum.

    aqui vamosss....

    reggaeton. porto riko adındaki küçücük bir adada ortaya çıkıp tüm latin amerika'ya yayılan, genel itibariyle sokak müziği olarak başlayıp şuanda bambaşka bir noktaya taşınan bir müzik türü. bizim türkler yeni yeni keşfetti. bizimkiler isabeeeeel diye diye kendini yırtarken ben 13 yaşındayken "gasolina" ile "dale don dale" ile kendimi yırtardım *. gram ispanyolca bilmeden hem de. uydur uydur ipe diz. bu müzik türü evet sokak müziği, sanki çok mu anlamlı sözlere sahip de ahkam kesiyorum ben ama bambaşka şeyler hissettiriyor. okula giderken, ders çalışırken, temizlik yaparken, eğer kulağımda bu müzik varsa zamanın nasıl geçtiğini bile anlamıyordum. hâlâ da öyleyiz ya.
    sonra evimize bilgisayar geldi, ortaokul yılları geride kaldı, daddy yankee sevdam arttı derken, nicky jam denen elemanı keşfettim. bu arada anti parantez o hepinizin coştuğu burak kut'un komple şarkısının daddy yankee'nin rompesinin birebir kopyası olduğunu biliyo muydunuz? ben 15 yaşındayken burak kut o şarkıyı piyasaya sürdüğünde açıkçası üzülmüştüm. bu müzik türünü ülkemize daha güzel ve orijinal şekilde tanıtabilirdi. asla dinlemedim çünkü benim için o şarkı "komple" değil "rompe".
    bilgisayarın başında gta vice city yamasını oynarken arka planda nicky jam, daddy yankee, wisin y wandel çalar, bizim tommy mercedes'i her motordan düşürdüğünde müzik de kesilir tabi, sinirden motoru mercedesin kafasında ezesiniz gelir *. limewire'a bakar dinlemediğiniz şarkı var mı diye ararken bi bakarsınız ki bizim nicky jam piyasadan çekilmiş, ortada yok. ula nerde bizim bu yakuşuklu derken unutur gidersin zaten. neyse efendim benim lise hayatı da gene bu adamlarla geçti üniversiteye başladık, youtube'dan dinliyoruz artık şarkıları, bizim nicky jam, rkm & ken y ile düet yapmış. heyecanlanıyosun haliyle ama o da ne? o yakışıklı, kara yağız delikanlı gitmiş, yerine bir dombili gelmiş. nicky salmış kendini diyerek tony dize hayranlığına geçiyoruz, o da sonra piyasadan çekiliyor, bende mi var bir gudubetlik diyorum ama hayranı olduğumuz daddy yankee maşallah alıyor yürüyor, fergie ile düetler, latin amerika turları, j balvin çıkıyor jameika'dan tranquillaa diye sesleniyor. biz de büyüyoruz yaşımız oluyor 23 24 ve bizim nicky jam bomba gibi bir albüm olan fenix ve bomba gibi bir şarkı olan enrique iglesias düetli "el perdon" ile geri dönüyor. kilolar verilmiş el yüz düzelmiş, kendisine gelmiş. hayranlığımıza kaldığımız yerden devam edip iyice gaza geliyoruz ve ispanyolca öğrenmeye başlıyoruz.

    daddy yankee ile olan los cangris zamanlarını biliyordum ancak aralarında neler olup neler bittiğini hiçbir zaman öğrenememiştim. o yüzden bu netflix dizisi benim için nicky jam'in başına gelenleri anlamamda sağlam bir rehber oldu. meğer bizim uşak uyuşturucuyla mücadele ediyomuş da haberimiz yokmuş. çocukluk travmalarını, uyuşturucunun hayatını nasıl mahvedip kendisini öldürecek seviyeye geldiğini, bundan kurtulmak için müziğe nasıl sarıldığını, daddy yankee ile nasıl aralarının bozulduğunu, dürüst ve tarafsız bir şekilde anlatıyor. hapiste bir kez olsun kendisini ziyaret etmeyen daddy'e yaptığı yanlışı anlatırken, adama nasıl hâlâ saygı duyduğunu gördüm. ve dizinin son sahnesinde onunla konser verip, bu sarılma için 12 yıl bekledim derken, ben daddy yankee'nin gerçekten orada nicky jam ile diziye dahil olmasını istemiştim. yalnızca konser görüntüleriyle bu olmamalıydı. havalimanında karşılaşıp orada barıştığınızı biliyoruz. bence daddy yankee'de hâlâ bir kırgınlık olabilir. bu arada daddy yankee'nin gençliğini canlandıran jose arroyo'ya saygılar. instası kendisini gerçek daddy yankee zannettim valla. bu kadar benzerlik olmaz. hele hele kamyonetin arkasında 2 tane scooter getirip aralarında "bu ne lan napcaz bunları" diye tartışırken, bizim nicky al bunları köprüye götür diyince "allaaaaaah en la cama'nın klibini çekecekler şimdi" diyerek odada 3 tur attım. orijinal klibi bi izleyip diziye geri döndüm ve muhteşem bir sahneydi benim için. ancak şunu da belirtmek isterim ki 94 yılında daddy yankee ile ilk tanıştığı sahneyi izlerken daddy yankee'yi 2000li yıllardaki stiliyle göstermelerini dizideki bir hata olarak görüyorum. o yıllarda bizim tıfıl yankee'nin bıyığı vardı. görsel
    velhasılkelam suserler 30 yaşına geldim, 14 yaşında dinlediğim bir müzik türü beni ingilizce öğretmeni yaptı, ispanyolca öğrenmemi sağladı, kimsenin bilmediği, anlamadığı şarkılara bağıra bağıra eşlik ederken, kafamda klipler çektim, yaş ilerledi, spotify listem hâlâ bu adamlarla dolu ama tabi eski fanatiklik de kalmadı. 2018'de yayına girmiş diziyi ben 5 sene sonra izlicem ha. o da ben yani. türkiye'de benden başka seni dinleyip takip eden yoktur len. *
hesabın var mı? giriş yap