• neredeyse 12 senedir dinlenmemiş olmasına (ki ağırlıklı olarak blind guardian'la alakasız tarzda müzikler dinleyen birisiyim) rağmen sabah sözleri mırıldanılarak uyanılabilinen bir şarkı olurmuş kendisi.
    artık bugün loop'a alıp dinlemek farz oldu.
  • aynı zamanda yönetmenliğini paul mayersberg'in üstlendiği 1988 tarihli bilimkurgu.
  • memories of a time to come albümünde güzel bir şekilde remix edilmiş. tizler öne çıkmış biraz.

    şuradan dinlenebilir: https://www.youtube.com/watch?v=dno10stkfa0
  • bu sanat eserinin doruk noktası bana göre;

    "the words of a banished king
    "i swear revenge"
    filled with anger aflamed our hearts
    full of hate full of pride
    we screamed for revenge"

    kısmıdır. dinleyip de gaza gelmeyen sertaç ordar dinlesin.
  • isaac asimov'un en ünlü bilimkurgu öykülerinden biri. biyografisinde anlattığına göre, öykünün ana fikri john wood campbell'le emerson'un* bir sözü* üstüne konuşurlarken ortaya çıkmıştır. itiraf edeyim öykünün can alıcı noktasının campbell'den çıktığını öğrenince birazcık hayal kırıklığına uğramıştım.* tabi öyküyü başlı başına sürükleyici ve ilginç yapan asimov'un kelimeleridir doğruya doğru.

    daha sonradan robert silverberg ile beraber öyküyü kitaplaştırmış öncesini sonrasını da anlatmışlardır. benim tavsiyem öyküyü ve kitabı iki ayrı eser gibi görmek. kitap hem oldukça sonra yazılmış hem de silverberg'in yazımı asimov'dan rahatça ayırt edilebiliyor ve farklı bir hava veriyor.
  • ingilizce sesli kitabına buradan ulaşılabilir
  • house harlaw'ın valyrian steel kılıcı. ser harras harlaw tarafından kullanılıyor.
  • fëanor ve oğullarının, valar onaylamasa bile öldürülen finwë'nin intikamını ve silmarillionu geri almak için ettikleri yemini ve içinde bulunduklar acılı durumu anlatır.

    şarkılara baktığımda bu diğerlerinden daha güzel diyemediğim nightfall in the middle-earth albümünün dördüncü parçası.

    fëanor'un oğulları için:
    maedhros
    maglor
    celegorm
    caranthir
    curufin
    amrod
    amras
  • silmarillion okumamışlara ne yazık..
  • 2005-2006 dolayları, daha bebeyim.
    ablam lisede o zamanlar, metalci, pencerelerden atlıyor pentagram tişörtüyle kabarık simsiyah saçlarıyla, okuldan kaçıyorlar, ayran günleri falan, tam deli'kanlı yani. habire müzik cdleri yapıp getiriyor arkadaşlarından. ben de her küçük kardeş gibi onun hayranıyım. yüzüme tükürse çok güzel tükürüyon diyorum.

    neyse yüzüklerin efendisini daha yeni yeni izlemişim(bunun hikayesini de anlatacağım) böyle cd player var o zaman orda açıp açıp elfçe cümleleri not ediyorum evde alakalı buldum mu affetmeden ota boka onlarla cevap veriyorum, o kadar delisiyim. oturdum bilgisayarın başına başladım müzik dosyalarını karıştırmaya. ıki şarkı alt alta blind guardian diye bir gruptan. nightfall ve bard's song. açtım nightfall'u.

    o an müzik denen sanat dalına aşık olduğum andır.

    ilk dinleyişimde benliğime işlendi. o örümcek ısırığı anca böyle değiştirmiştir spiderman in dnasını. sonra niyeyse içimden, sözlerinden 11 yaşımda olmayan ingilizcemle bir bok anlayamadığım halde, bir yüzüklerin efendisi izlemek, okumak, fotoğraflarına bakmak geldi deli gibi.
    ablam eve gelince sordum blind guardian-lotr bağlantısını öğrendim. diyorum ulan gönülden bağ kurdum galiba şarkıyla ve grupla.

    yıllarca walkmanimde, kendiliğinden beynimde çaldı bu şarkı.

    2015 te nihayet ankarada blind guardian konserine gittim.
    canlı canlı dinledim en sevdiğim şarkılarını, en sevdiğim grubun.

    ortalara doğruydu herhalde. nightfall u çaldılar. yanımda en eski ve asla eskimeyen dostum gözlerimden akan yaşları gördü, beni o an çok iyi anlayacak iki üç kişiden biriydi zaten, sonra usulca ama aynı zamanda güçle omuzlarıma sarıldı sağlam.

    4 gün sonra doğum günü.
    iyi ki varsın gamlı baykuş.
hesabın var mı? giriş yap