• çünkü bütün gezegenler eşcinseldir.
  • yaratan yuvarlak seviyosa demek!
  • (bkz: geoit)
  • şu sorunun cevabını bilmeyen insanların çoğu açıp internetten kitaplardan cevap aramayacaklar, yarın cami imamını bulup ondan aldığı cevabı mutlak doğru bilecekler. ben en çok ona üzülüyorum. yoksa küreydi, kareydi, armuttu, domatesti farketmiyor.
  • bu önemli bir sorudur; sorulması yerinde olmuş. nasa basit bir dille, çocuklara anlatmış bunu.

    https://spaceplace.nasa.gov/planets-round/en/#
  • bir noktadan eşit uzaklıkta çizilen doğrular kümesi r^3'de küre tanımını verir.

    newton'un evrensel çekim yasasına bakacak olursak f=g.m1.m2/r^2 dir. yani merkezdeki çekim kuvvetinin belirli bir sabit olduğunu düşünürsek öyle bir nokta düşünmeliyiz ki o noktaların olduğu her yerde aynı kuvvet uygulansın.

    daha da somutlaştırırsak, küp şeklinde bir gezegen düşünelim ve merkezden bir kütle çekim kuvvetimiz olsun. yüzeylere olan uzaklıklar merkeze göre eşit olacaktır (çekim kuvvetinin etki edebileceği maksimum yerin yüzeyler olduğunu varsayarak) fakat köşeleri ve ayrıtları düşününce oralarda eşit olmayacaktır ve uzaklıkla ters orantılı olan kuvvetimiz bu noktalarda daha az oranda etkiyecektir. bu durumda daha az kuvvete maruz kalan kısımlar kendini bu çekim kuvvetinden kurtaracaktır ve buna bağlı olarak merkeze göre bütün noktaların eşit olduğu noktalara kadar bütün noktalar elimine olacaktır. küpümüz de adeta törpülenmiş gibi küre şeklinde dengeye ulaşacaktır.

    daha da derine inelim şimdi;
    kürenin yüzeyinden derine indik ve iç katmanlardayız. iç katmanlarda olan çekim kuvveti dış katmanlara göre daha fazla etki göstereceğinden bu kuvvete karşı ağırlıklarını artırarak etki gösterirler tanecik bazında. sıcaklık ve yüksek basıncın da etkisiyle tanecikler birbirleriyle çarpışırlar ve daha büyük tanecikleri oluştururlar. böylece bu kuvvete karşı koyabilirler, bu olaya füzyon denir. tanecikler en sonunda öyle bir noktaya gelir ki çok ağırlaşıp yeni bir element oluşturamaz hale gelirler, böylece kütle çekim kuvvetiyle aralarında olan çekişmeyi kütle çekimi kazanır ve içe doğru bir çökme meydana gelir. bu çökme sırasında katmanlar arasındaki basınç farkından dolayı patlama meydana gelir buna supernova denir.

    supernova sırasında en son ağırlığına ulaşan parçacıklar (demir) proton bombardımanına maruz kalır ve böylece daha büyük tanecikleri meydana getirir böylece demirden ağır elementler oluşur. evrendeki elementlerin oluşumu supernovalar sayesindedir anlayacağınız.

    not: arif erdem'in manchester'a attığı golü ararken songül karlı'nın memelerine ulaşmış etkisi yarattım birazcık ama olsun. yazdığım şeyler olabildiğince sadeleştirilmiş şeylerdir, benim unuttuğum-yanlış yazdığım kısımlar olabilir uyarı gelirse düzeltiriz.
  • derdini dedirtecek illa
  • akla 2011 ygs'deki meşhur fil sorusunu getirendir.

    "filler neden büyük, gri ve kırışıktır? çünkü ufak, beyaz ve yuvarlak olsalardı aspirin olurlardı. ufak bir fil hayal ederek ona “ufak bir fil” diyebiliriz. beyaz bir fil hayal ederek ona “beyaz bir fil” diyebiliriz. kırışıksız bir fil de “kırışıksız bir fil” olur. başka bir deyişle büyüklük, grilik ve kırışıklılık, aristoteles’in bir fili fil yapan şeyin ne olduğunu tanımlama sınavını geçemez. çünkü aspirin gibi ufak, beyaz ve yuvarlak bir şey bir fil olamaz ve öyle bir nesneyle karşılaştığımızda aklımıza “hey,ağzına attığın bir aspirin mi yoksa alışılmamış türden birfil mi?” diye sormak gelmez."

    *
  • bunu soran bunu da sordu
    (bkz: gezegenler neden döner)
hesabın var mı? giriş yap