• normlara uygun hale getirmek ya da normları tekrar düzenleyerek yeni normlar üretmektir.

    marjinalleştirmenin tersidir. çan eğrisinin orta yerine düşürmektir kavramları, insanları, duyguları.

    belki alakası vardır; (bkz: normallesmek)
  • bazi zihinsel/duygusal bozukluğu olan insanlara, yakinlarinin yanliş yaklaşimlarinin neticesidir.
    kimi zaman kiyamadiklarindan, kimi zaman umursamadiklarindan, kimi zaman da kendi rahatlari kaçmasin diye ,yanliş davraniş durumu içinde bulunanlarin bu yanlişlarina tepki göstermezler. bir şekilde yapilanlari onaylamiş, yanliş * durumu doğru*ymuş gibi yansitmiş olurlar.
    kaniksamaktan farklidir.
  • insan öyle bir yaratıktır ki, ne bok yerse yesin, aklın alamayacağı hatta şu an dile getirilemeyen şeyi bile gün olur normalleştirir. yaşamak ve devam etmek için şarttır.
  • (bkz: makullestirme)
  • militer toplumların oluşumunda ve varlıklarının devamında militer anlayışın sivil hayata olan etkilerini tartışmasız kılmak için aslında sivil ve bireysel bazlı olmayan birçok uygulamayı olağan göstermek.
  • her seferinde insanın ne kadar uyum sağlayabilen bir varlık olduğuna bir o kadar daha şaşıyorum. o kadar ki her şeyi kanıksayıp bir süre sonra onu normalimiz olarak benimseyebiliyoruz. her gün şiddeti görüp ve artık sesimizi çıkarmamamız. sürekli bağıran, azarlayan, ezen ve bir de bunların üstüne bizi suçlayan bir devleti artık iliklerimize kadar benimsemiş bir haldeyiz ve herkes durumunu o kadar sindirmiş ki kimse sesini çıkarmıyor. bugün bir gazetede bıçaklanan bir kadının fotoğrafı manşetten verilebiliyor. yanlış anlaşılmasın sözüm manşetin abukluğuna değil, orada o kadının durumuna. o kadın o kadar doğaldı ki o kadar hayatımızın içinde, gözümüzün önünde ve sürekli karşılaştığımız bir durumdaydı ki.

    günden güne ölümün normalleştiği bir ülkede yaşadığımı görüyorum. ve giderek daha çok korkuyorum.
  • ekşi sözlük okdukça insanın tahammül edebilmesi için karşılaştığı pek çok abuk sabuk ve üzücü şeyi normalleştirmesi gerekiyor:

    örneğin: insanların nefret söylemi, ayrımcılık, tiksinti, laf çakma (çünkü aşağılık kompleksinden ölüyor olma), özşiddet, şiddet söylemi, hakaret, tck nezdinde suç sayılabilecek yüzlerce eylemin sözel temenni olarak telaffuzu, melankoli, depresyon, yine aşağılık kompleksinin getirdiği eziklik, özsevgisizlik, çaresizlik, daha çok çaresizlik, öğrenilmiş çaresizlik, öznefret, aşağılık kompleksi, buram buram aşağılık kompleksi... bu duygudan doğan kibir, öfke, hazımsızlık vs.

    çünkü bu manyaklıkları normalleştirmezsen, sokakta bunları düşünen, konuşan insanların serbest dolaştığını düşünerek delirmek işten değil!
  • kötüdür. anormal insanların yanında takıla takıla düşüncelerini beynini fark etmeden işlediklerini ve aslında başta sana çok aykırı gelen şeylerin zamanla gözünde normalleştiğini fark edersin.
  • pazar gününden beri düşünüyorum arkadaşımın sözlerini..

    aksayan,kırıcı ve belki de dışardan bakınca anlaşılmaz tüm olayları normalleştirdiğimdi konu..

    ben bunu savunma mekanizması olarak hayatımın her aşamasında yaptığımın yüzleşmesi idi..dümdüz girdi bu ve benzeri sözleri..

    peki neden hep ben ilerlemeliyim?neden yanlış olanlar,kolaya kaçanlar hiçbirşey yokmuş gibi yaşarken..

    ben herkesin hayatını kolaylaştırmak için mi geldim bu dünyaya…ilerlemek ne ki?

    elemeye başladım..akraba,dost,tanıdık..

    normalleştirmeme sebep olan herkes ile gönül bağımı kesiyorum..yanlış yapana koca bir çarpı..

    değersizleştirmeye izin veren ben isem..artık benden oluru yoktur..idare etmiyorum…etmeyeceğim..üzülmeyeceğim..düzeltmeyeceğim..

    affederim falan diyordum ,yok onu da beceremiyorum..allah herkesi yaşattıkları ile sınasın ki anlasın..
  • hastalık mı gerizekalılık mı yoksa yüzüne bile bakılmaması gereken insanların internete tamamen dahil olması ve saçma sapan fikirlerini yaymayı hak görmeleri sonucunda mı arttı bilmiyorum ama çok yoran bir davranış şekli bu.

    az önce gözleri ve ayakları kafasından bağlanmış bir yırtıcı kuşun yol kenarında bulunduğuna dair paylaşım gördüm. bildiğin işkence. altta sıra sıra dizilmiş kahpe evlatları "aa olur mu bu eğitim için" demek için birbirleriyle yarışıyorlar. ee kuşu da eğitme orospu çocuğu. hayvanın her yeri bağlı, bir de sahip çıkamayıp kaybetmişler, o halde can çekişiyor yol kenarında. neymiş eğitimmiş. hemen toplanıp sürü gibi normalleştiriyorlar. sanki milattan önce 10 bin yılında yaşıyorlar da yırtıcı kuşu eğitip ava çıkmak hayati bir önem taşıyor. burada "endüstri mi daha eziyetli yoksa av mı aslında daha etik" tartışması içinde değilim. başka bir hayvanın işkence ile esaret altında tutulması, bu şekilde bulunması ve bu bahaneyle durumun saçma sapan şekilde "haa tamam ya öyleyse sorun yok" noktasına getirilmesinden bahsediyorum.

    kanser bir kitle bunlar, her şeyde varlar. özellikle işin içinde şiddet, intihar, istismar varsa çıkıp "yok yeaa aslında böyle normal bu" diye gelip sokuk fikirlerini saçıyorlar. vicdan yok, akıl mantık zerre kadar yok. maalesef çoğunluğu oluşturuyorlar.
hesabın var mı? giriş yap