• soğuk savaş sırasında ve sonrasında rusya ve abd arasında geniş çaplı nükleer değişimin kıyısına gelinen iki olay vardır ki, küba krizi falan hikayedir.
    bunlardan birincisine 1983 yılında natonun avrupa genelinde yaptığı ve nükleer savaşla biten bir senaryoya sahip able archer tatbikatının ruslar tarafından kasıtlı olarak yanlış anlaşılması yol açmıştır. iktidarı brejnev'den devralan andropov ve onun hepsi 70 yaş üstündeki old guard tayfası soğuk savaşın eseri olan kırk yıllık paranoya, abd başkanı reagan'ın son dönemlerde sscb'yi "evil empire" olarak nitelendirmesine varacak kadar kışkırtıcı konuşmalar yapması ve son olarak yine reagan'ın ortaya attığı yıldız savaşları projesi yüzünde tüm sovyet nükleer caphaneliğinin etkisiz hale geleceğinden duyulan korku birleşince bu tatbikatı amacı asıl saldırıyı gizlemek olan bir tuzak olarak algılar ve abd deki füze üsleri dahil tüm nato kuvvetlerini kuş uçsa farkedecek derecede bir hassasiyetle takibe alırlar. sscb ciddi ciddi bir saldırı beklemekte ve bunun hazırlıklarını yapmaktadır. sovyetlerin casus uçak sanarak vurduğu ve 269 kişiyi taşıyan bir kore havayolları uçağının gerginliği tepeye tırmandırdığı, ayrıca avrupadaki nato tatbikatının iyice genişleyip hızlandığı bir noktada güvenilmezliği daha önce defalarca ortaya çıkan sovyet erken uyarı sistemi sahneye çıkar. ortabatı abd'deki füze silolarını gözlemlemekle görevli bir sovyet uydusu atmosferden yansıyan kızılötesi ışınları ateşleme olarak algılayıp moskova'daki stratejik füze karagahında alarm verdirir. talimatlara göre uyarı sistemi 15 dakika içinde kapatılmazsa otomatik olarak ve ikinci vuruş ilkesi uyarınca devasa miktarda nükleer başlıkla karşılık verecektir. o gece karargahta nöbet tutan binbaşı stanislav petrov birkaç dakika bekledikten sonra bir bilgisayar hatasından şüphelenir ve sistemi kapatır. ancak sistem iki defa baştan başlatılmasına rağmen uyarı tekrarlanır. uyarıyı veren uydunun çektiği fotoğrafların incelenmesinden de birşey çıkmaz. son bir sorumluluk alan petrov sistemi son kez kapatır. birkaç dakika sonrada uydunun hata yaptığı anlaşılır. petrov'un yaptığı şey ordudan ihracına sebep olacaktır ama topyekün bir nükleer savaşında eşiğinden dönülmüştür.

    ikinci tehlike ise yine gerginliklerin tırmandığı 1995 yılında, yeltsin'in clinton'a kameraların önünde rusyanın hala nükleer silahlara sahip bir süper güç olduğunu unutmamasını söylediği bir dönemde gerçekleşmiştir. kuzey denizinden bilgileri olmayan bir fırlatma uyarısı alan ruslar, tanımlayamadıkları ama boyutlarından yola çıkarak trident olduğunu tahmin ettikleri bir füzenin rus hava sahasına yaklaştığını farkederler. karşı ateşleme sistemleri yeltsin'in yanında taşıdığı kodlar dahil hükümetin en üst düzeyi tarafından aktive edilir. ancak sistem fırlatma emrinin rus füze üslerine ulaşmasından birkaç dakika önce alarm vermeyi keser ve fırlatma iptal edilir. sonrasında yapılan soruşturmada alarma sebep olan şeyin rus subayları tarafından ihmal edilip bildirlmeyen bir norveç meteoroloji uydusunu taşıyan bir füze olduğu anlaşılır.

    bu iki olayda kıyametin eşiğinden dönülmesinin nedeni aslında iki tarafında o anda her ne kadar bir saldırıya hazır olsa da sebepsiz bi saldırıyı beklemiyor oluşudur. güvenilmezliği defalarca kanıtlanmış uyarı ve ateşleme sistemleri aynı hataları rusya'nın nato yugoslavya'da kara harekatına girişirse nükleer silahlarla karşılık verme tehditleri savurduğu dönemde yada rusyanın gürcistan müdahelesi sırasındaki o gerilimli dönemde yapsaydı ne olurdu kestirmek zor.
  • hem pahalı oluşundan hem de domino taşı etkisi yapabileceği düşüncesi yüzünden objeleri bol bol üretilen ama hiç başvurulmayan savaş türü. abd de yapılan araştırmaya göre kilometrekare başına nükleer döktürmek 800 dolar'a malolurken yine aynı boyutta bir yere şarbon sıkmak 1 dolar gibi ezik rakamlara malolabilmektedir.
  • nükleer savaşta çok bilinen eski bir doktrin var ve abd de bu doktrine inanıyor. eğer bir ülke başka bir ülkeye nükleer silahlarla saldıracaksa o ülkeyi bir daha cevap veremeyecek hale getirmesi gerekiyor. örneğin abd rusya'ya nükleer silahlarla saldırmaya karar verdi. eğer abd rusya'ya bir tane atom bombası atarsa veya rusya'nın bir şehrine atom bombası atarsa rusya kısa süre içinde bunun misliyle karşılık verebilir. bu durumda abd rusya'ya atom bombası atmaya niyetlendiyse bir anda rusya'nın tüm şehirlerine birden saldırması gerekiyor ki rusya'nın buna cevap verecek hali kalmasın. yani bu doktrine göre ya düşmanı tamamen nakavt edecek ve bir daha kalkamayacak hale getirecek kadar güçlü bir yumruk vuracaksınız, ya da o toplara hiç girmeyeceksiniz.

    olaya kuzey kore açısından bakarsak kuzey kore abd'nin herhangi bir şehrine veya toprağına atom bombası atarsa abd yüzlerce bombayla karşılık verir ve kuzey kore'yi haritadan siler. peki kuzey kore aynı anda abd'nin tüm şehirlerine nükleer sallayabilir mi? bu imkansıza yakın. bu yüzden ilk saldırının kuzey kore'den gelmesi çok zor. abd kuzey kore'ye nükleer sallarsa bir tane sallamakla kalmaz, ülkenin tüm şehirlerini aynı anda hedef alır çünkü kuzey kore'nin bir şehri bile ayakta kalırsa karşılık verme ihtimali var.

    (bkz: pre-emptive nuclear strike)
    (bkz: second strike)
    (bkz: mutual assured destruction)
  • film yapımcılarından ve yazarlardan bir “nükleer kışın” nasıl bir şey olabileceğini görmüşsünüzdür. artık bu konu hakkında bilim adamlarının neler söylediğine de bakabilirsiniz. gerçekleştirilen yeni bir çalışmada dört amerikan iklim bilimcisinden oluşan bir ekip “kısıtlı, bölgesel bir nükleer savaş” sonrası olabilecekleri tasarladılar. konuya uzak olanlar için sonuçlar o kadar da iç karartıcı olmayabilir – iki veya üç derecelik küresel soğuma, yıllık yağış miktarında yüzde dokuzluk bir düşüş. yine de bu değişiklikler ekin biçiminde aksamaları ve açlıkları tetikleyebilir.

    bu iç açıcı sonuçlara detaylarıyla birlikte bir göz atalım.

    öncelikle, ne oldu?

    araştırma ekibi, hiroşima’ya atılan büyüklükteki yüz kadar nükleer savaş başlığının hint kıta parçası üzerinde patlatıldığı bir durum düşündüler. kurguya göre hindistan ve pakistan nükleer bir savaşa girişiyorlar. bu iki ulusu örnekte kullanmak adil gözükmeyebilir, ama bunlar abd, rusya ve çin’e göre daha az nükleer silah yığılımına sahipler. fikir şu, eğer bu hafif sikletler bile bu kadar zarar verebilirlerse, abd, rusya gibi kodamanların nelere sebep olacaklarını bir düşünün.

    hindistan-pakistan nükleer atışmasından sonra…

    beş megatonluk kara karbon anında atmosfere girecek. kara karbon yanmış maddelerden gelir ve güneş’ten gelen ısıyı yeryüzüne düşmeden emer. yağmurlarla birlikte bir miktar kara karbon yeryüzüne düşer.
    bir yıldan sonra dünya’nın ortalama sıcaklığı iki derece fahrenhayt düşer. beş yıl sonra dünya ortalama olarak üç derece daha soğuk olur. yirmi yıl sonra gezegenimiz yeniden ısınarak nükleer savaş öncesinden bir derece daha soğuk olur.
    dünya’nın düşen sıcaklığı gezegenin yağış miktarını azaltır. savaştan sonraki beşinci yılda dünya’ya alışılmış miktardan yüzde dokuz daha az yağmur düşer. savaştan sonraki yirmi altıncı yılda dünya savaş öncesine göre yüzde dört buçuk daha az yağmur görür.
    savaştan sonraki 2 ila 6’ncı yıllar arasında ılıman bitkileri için büyüme mevsimi, bulunulan yere bağlı olarak, 10 ila 40 gün azalır.
    atmosferdeki kimyasal tepkimeler dünya’nın ozon tabakasını tüketir. savaştan sonraki beş yılda ozon tabakası ortalama % 20-25 daha ince olur. onuncu yılda ozon kendisini onarır, yine de yüzde 8 daha incedir.
    uv ışınların atmosferden daha kolay geçmeleri nedeniyle güneş yanıkları ve deri kanseri vakaları artar, bunun yanında bitki büyümesi olumsuz etkilenir ve mısır gibi bitkilerin dna’sı bozulmaya başlar.
    2013 yılında yayımlanan bundan bağımsız bir araştırma 100 atom bombasının kullanıldığı bir savaşın şafağında 2 milyar insanın açlık çekeceğini öngörmüştü.

    çok iyi – böyle bir listeyle güzelleştirmediğimi biliyorum. yine de araştırmacıların makalesinde tüm bu sıkıntı ve kasvetin yer almasının bir amacı var. bilim insanları, ülkeleri sahip oldukları yaklaşık 17.000 nükleer silahın yok edilmesi yönünde harekete geçirmek istiyorlar.

    peki bu işe yarayacak mı? aslında bilim insanları ve sanatçılar atom bombasının kullanıldığı bir savaşın ciddi sonuçlarını düşünüyorlardı. “nükleer kış” fikrinin kendisi 1983 yılında carl sagan’ın da içinde bulunduğu bir araştırma ekibinin yayımladığı araştırmayla kitlelerin düşüncelerinde yer edindi. ilk defa bu araştırmada savaş sonrası ortaya yayılan küllerin güneş’ten gelen ışınları engelleyeceği öne sürüldü.

    küresel ısınmanın etkilerinin de modellendiği çeşitli simülasyonlar atom bombalarının kullanıldığı savaşların sonuçlarında ayrıntılarda birbirlerinden ayrılsalar da sonuçların ağır ve uzun süreli olacağı konusunda birleşiyorlar.

    kaynak: popsci.com

    çağatay eren / bilim.org
  • kimsenin ne olduğunu tam idrak edemediği insanlığı yok edecek savaş türü. sanıyorlarki insanlık hatalarını görme şansı bulacak, gezegenin barındırabileceği kadar insan kalacak vs… yok anarşi kol gezecekmiş. bu tipler pandemide de ortaya çıkmıştı aynı kafa. toplumsal düzenin ne demek olduğundan bihaber, savaşın ne olduğundan bihaber, nükleerin ne olduğundan bihaber ergen sürüsü. maalesef son 25 senede böyle tiplerin olduğu bir nesil yetiştirdik. ama depremde iki sallanınca, bir bina yıkımı görünce anasının damına daha temas etmemiş fallustaki hâline dönüyor.
    (bkz: gerzeklik)
  • kuzey kore'nin batti balik yan gider mantigiyla hareket ederek girisebilecegi saldiri turu.
  • nöro-psikolog james prescott sanayi-öncesi 400 toplulukla yaptığı incelemelerde, fiziksel sevgiye yer veren kültürlerde yetişen çocukların şiddete eğilimli olmadıklarını görmüştür.çocukları fazla öpüp sevmeyen toplumlarda bile eğer yetişkinlerin seks ilişkileri baskı altında değilse, gençler şiddete yönelmiyorlar. prescott'ın kanısınca bireyleri yaşamlarının en azından bir ya da iki kritik dönemlerinde,başka bir deyişle, çocuklarında ya da ergenlik yaşlarında bedensel sevgiden yoksun bırakan kültürlerde,şiddete yataklık eden bir ortam gelişiyor. fiziksel sevgi gösterilen kültürlerde, hırsızlık, kitlesel din örgütlenmeleri ve kıskançlık tohumu taşıyan zenginlik gösterisine rastlanmamaktadır. çocukların dövüldüğü yerde kölelik, cinayet, düşmanları sakatlama, işkence, kadınları hor görme ve günlük yaşama olağanüstü varlıkların müdahale ettikleri inancı hüküm sürmektedir. prescott şöyle diyor: ''çocuklara karşı fiziksel sevgi gösteren ve evlilik öncesi seks ilişkilerine karşı anlayışlı davranan bir toplumun fiziksel şiddete başvurma olasılığı oranı yüzde 2'dir. bu ilişkilerin rastlantılara bırakılması halinde olasılık oranı bire 125.000'dir. duruma göre değişkenlik gösteren bir olasılık oranının böylesine yüksek ve keskin sayıya ulaştığı başka bir alan bilmiyorum.'' çocuklar sevilip okşanma gereksinimini açlık gibi hissederler; yetişkinlerdeyse cinsel ilişki isteği güçlü bir ihtiyaçtır. eğer prescott haklıysa, nükleer silahlarla etkili doğum kontrol haplarının bulunduğu bir çağda çocuklara sert davranmak ve cinsel ilişkileri baskı altında tutmak insanlık suçlarıdır.
  • dünyada kaç ülkenin hazırlıklı olduğunu merak ettiğim savaş. hayır, savaşmaya değil savaş sonrasına.
    dünyanın sonunu hazırlayacak veya yeni bir başlangıca itmesi muhtemel savaş türü.
  • bu ihtimal her zaman var.post apokaliptik hikayelerin konseptlerin oyunların temelini oluşturur aynı zamanda.her ne kadar insanoğlu bu kadar gözü dönüp dünyayı yok edebilir mi desek de.bu saçmasapan nükleer güç tehditleri bunu bir ihtimal kılacaktır.bunun kazananı da olmayacaktır.umarım sadece hikaye film ve oyunları süsleyen bir tema olur.gerçeği o kadar hoş olmayacaktır.
  • canlılık ve özellikle insan üzerindeki deheşetengiz tahribatı gözününe alınmaksızın incelediğinde nasa tarafından şu ana kadar açıklanan en etkin küresel ölçekte sıcaklık düşürme yöntemi olan silah. ilk üç yıl içerisinde 1 derece tekip eden on sene içinse yaklaşık 2 derece toplam sıcaklık düşüşü bu şekilde mümkünmüş.

    kuramı irdeleyen insanların bunu pakistan hindistan savaşı üzerinden açıklamaları da bizim için belki de asıl önemli olanı. sonuçta zararları amerikaya ulaşmasın yeter diyor demek ki pezevenkler!!
hesabın var mı? giriş yap