• asparagaz'a gore osmanli devrinde kullanilan i$in kilici.
  • komple restorasyondan geçip pırıl pırıl olan yer. trafiğe kapalı, kaldırım taşlı, sağlı sollu türkiye'nin tüm bankalarının şubelerinin olduğu bir caddesi var.

    (bkz: nuruosmaniye camii)
  • mücevher markalarının merkezi. istanbul'da en çok paranın ve altının döndüğü yer. çemberlitaş altı, mercan üstü, cağaolğlu ve kapalı çarşı arası.
  • kapalı çarşı berzahı imliyorsa nuru osmaniye cennet olabilir karşılıklı çınarlarının temizlediği açık havasıyla karşılar seni.
  • istanbul'un en huzurlu noktalarından birisi bu cadde...o sevmediğim tarihi yarımada içerisinde yer alan tek güzel yer...normalde sevmiyorum o bölgeyi, fazla boğucu, fazla eski ve yorucu...ama bu cadde bambaşka bir havaya sahip...çınar ağaçlarının yarattığı serinlik, sağlı sollu uzanan kafeler, o dinginlik falan çok iyi geliyor bana...yazın turist bolluğundan biraz kalabalık oluyor ama özellikle sonbaharda yağmurlu bir günde buradaki kafelerden birinde oturup kahve içip kitap okumak öyle keyifli ve güzel ki adama entelektüel birikim yükler o derece asdf...hiç gitmemiş, duymamış olanlar varsa alın size istanbul'un keşfedilmeyi bekleyen noktalarından biri...ben öyle nurlu yerlere falan gitmem diyenler, starbucks falan var oğlum gidin yani...yok kapitalist düzene lanet olsun, yaşasın yerli malı diyenler için kahve dünyası da var asdf...alın kitabınızı gidin oturun bir kafeye, bir kaç saatinizi geçirin burada...huzuru ege'de koklamaya gerek yok o huzur istanbul'da da var...ciddiyim...
  • istanbul'un en güzel caddesi olabilir burası. hele pazar günleri, öyle sakin öyle dingin ki.
  • bu aralar farkettim de gerçekten istanbul'un en güzel yerlerinden.
  • beş yıl çemberlitaş kız öğrenci yurdunda kaldım. yurt hayatı zordu, evet ama yine de orada geçirdiğim beş yılı hiçbir şeye değişmem. çok güzel insanlar tanıdım, inanılmaz eğlendim. o yurtta geçen güzel günlerim, kötü günlerimin 10 katı falandır en az. bunları neden anlatıyorum?

    çemberlitaş'ın göbeğindeki o yurt sayesinde çok güzel yerler keşfettim kendimce. geldiğim ilk seneden beri nefret ettiğim istanbul'da nefes alabileceğim köşeler buldum kendime. ilki için (bkz: #31472662).

    sanırım ikincisi de bu cadde.

    bu cadde öyle bir cadde ki istiklal falan b.kunu yesin. ya aslında mantıklı bir kıyaslama olmadı ama bir şekilde istiklal'e b.k atmalıydım kusura bakmayın.

    ya aslında caddede bir olay yok. sağlı solllu kuyumcular falan var ama yol boyunca uzanan ağaçlar, yolun bir ucundaki eski giriş, sokakların göreceli olarak boş olması, kışın yanan sarı ışıklar falan derken insanın içi bir hoş oluyor. yani benimki oluyor en azından.

    her ne kadar en son ziyaretimin üzerinden yıllar geçse de istanbul'da özlediğim nadir yerlerden nuruosmaniye. belki o yüzden ara ara 2009'da çektiğim, netlikten uzak fotoğraflarına 1, 2) bakıp iç geçiriyorum.

    tarihi yarımada topkapı'dan, ayasofya'dan ya da sultanahmet camii'den, eminönü'ndeki balıkçılardan, keşmekeşten ibaret değil. tarihi yarımada biraz da ara sokaklarında ve çoğu içine edilmiş kendi halindeki binalarında gizli.
  • istanbul üniversitesi'nde okuyup buradan daha önce nasıl geçmediğime hayret ediyorum. o kadar güzel o kadar huzurlu ki şuan buradan gidesim gelmiyor. her yanı kuyumcu. kuyumculardan değil huzuru. trafiğe kapalı geniş caddesi, koccaman çınar ağaçları, cadde üzerindeki kafeler... keşke gitmesem burdan.
hesabın var mı? giriş yap