3 entry daha
  • son yıllarda revaçta olan bir çeşit argüman terörü; adeta insanların ağzında bir slogan: "üzülme, o sana layık değil."

    leydiler ve centilmenler, atalarımız ne de güzel söylemiş: "bekara karı boşamak kolay."
    türlü denemelere rağmen özel hayatta şansınız bir türlü yaver gitmiyorsa, hayatınıza kim girmiş olursa olsun çevrenizden hep aynı kalıbı işitirsiniz:
    - boşver zaten o sana layık değildi.
    - o kimmiş ki? sen daha iyilerine layıksın.
    - o seni hak etmiyordu.

    içinizden şu soruları sorduğunuzda ya kendinizde ve yaptığınız seçimlerde ya da çevrenizde ve teselli etme şekillerinde bir sorun olduğunu anlarsınız:
    "o beni hak etmiyor, bu bana layık değil. meğer ben neymişim lan öyle? kim hak ediyor lan beni? tam olarak kim bana layık? sonunda kime varıcam ki ben?
    ingiltere'de artık bekar veliaht prens de kalmadığınıa göre, bu mükemmelik seviyemle herhalde sonunda elon musk'la birbirimize kalıcaz biz."

    emin olun çevrenizden sürekli bu cümleleri duymaya başladıysanız, artık kendinizden çok hatayı çevrenizde aramaya başlamanızın zamanı gemiş demektir. hiç düşündünüz mü; ilişkilerinizi bir bozuk para gibi harcamanız, içinde bulunduğunuz ilişkide sebat edip sorunlarınızı çözmeye yönelmek yerine, kolayca vazgeçip nasıl olsa hep daha iyisini bulabileceğiniz yönünde sizi manipüle ettikleri için, acaba hep benzer insanları hatta gitgide daha kötü insanları hayatınıza sokuyor ve sonuçta hep bir enkaz devralıyor olabilir misiniz?
    size sürekli bu minvalde laflar eden insanlara baktığınızda genellikle bunların arasında; ani bir kararla hayatını olumlu bir yönde değiştirebileni, daha iyisini bulanı veya hayatta yaptığı seçimlerin çoğunluğu doğru olanı göremezsiniz.

    kimse mutsuz olduğu ve elinden bir şeyler gelmeyen bir ilişkinin içerisinde sonsuza kadar debelenmemeli elbet; fakat elindekinin kıymetini de hiç umut kalmayana dek bilmeli.
hesabın var mı? giriş yap