• kız sen ne güzel gülüyorsun öyle
  • lise son sınıfta iken, okula az bir kirli sakalla gittiğim gün okul müdürünün sarfettiği şu söz : sen de bunu yapıyorsan okulu kapatıp gidelim...
  • bölümler için yönlendirme testi sonrası rehber hocası tarafından odaya çekilip “senin için farklı bir bölüm açmamız lazım” lafıdır. sanırım çıkan sonuç yüzünden sinemacıyım.
  • bu cocuk gerizekali. normal okul da okuyamaz. alin bunu ozel cocuklarin gittigi okula verin. butun konu dikkat ekskligimis. sorun cozuldu ve o cocuk universiteyi dahil bitirdi.
  • üniversitede 3. sınıfın yaz okulunda amerika'daki sosyal olayları inceleyeceğiz diye alıp amerika'daki sosyal olayların sinemaya yansıması olarak bana sürpriz yapan mükemmel seçmeli dersin hocasının, bana yaz okulu sonrası döndüğü abd'den gönderdiği not ve referans mektubu. notta şöyle diyordu;

    "eşitlikçi, özgürlükçü, açık fikirli ve insanlara saygılı birisin. senin gibi akademisyenlere ihtiyaç var, okul bitince gelmek istersen bölümümüzün kapısı sana açık, referans mektubum da ekte"

    ben gitmedim o ayrı tabi.
  • evimize kadar beni şikayet etmeye gelen dershane öğretmenim “hiç soru çözmüyor ama günde 500 soru çözenlerle aynı puanı alıyor arkadaşlarının moralini bozuyor.” demiş anneme.. iltifat kabul ettim. çünkü kimseyle yarış içinde değildim. soru çözmek yerine kitap okuyan hayatı altüst olmuş bir depremzede çocuktum sadece.
  • "gamzedeyim, kızım seni evlatlık almak istiyorum. eğer bir çocuğum olsaydı senin gibi olsun isterdim ama yok. bu konuda ciddiyim, bir evlatta aradığım her özellik sende var. bu konuyu babana söyle."
  • üniversitede bir hocam asistanlık teklif etmişti.
    başka bir hocam yüksek lisans yapıp devam etmem gerektiğini söylemişti.

    not: hiçbir halt olamadım ..
  • bir çok öğretmenimden güzel iltifatlar aldım aklıma ilk geleni söyleyeyim hemen, üniversitede bir hocamız sınıfın içinde herkesin duyabileceği bir sesle şu hayatta en çok neyi istersin diye sorsalar periyodik cetcel gibi bir oğlum olmasını isterim dedi. gözlerimin içine bakarak bunu söylemesi ruhumu okşamadı değil. ders çıkışında arkadaşlarımın şu ana kadar yapılmış en iyi iltifat budur diyerek beni de utandırmışlardır.
  • ilkokuldayken sınıf başkanıydım, ama kendimi iç işleri bakanı falan zannediyorum.
    ama oturduğum koltuğun hakkını öyle bir vermeye çalışıyorum ki diktatörlüğümü ilan etmişim sınıfta, hiç kimse de gık diyemiyor.
    işin komik tarafı da oy çoğunluğu ile seçilmiştim.

    neyse tipik bir ilkokul somut başkanının görev ve sorumluluklarının hepsini yerine getirmekle birlikte teneffüs zili çalınca direk tebeşirli alıyorum ve konuşan, ayakta duran, kitabını açmayan herkesi tahtaya yazıyorum. ( hayal meyal çocukların kulaklarını çekip bağırıp azarladığımı da hatırlıyorum, ama cidden hayal meyal )

    neyse bir gün yine diktatör diktatör sınıfta takılıyorum o an bir şey oldu.
    nedeni neydi bilmiyorum ama sınıfın en uzun boylu ve kilolu çocuğunun kafasını tutup çöp kovasına sokmuşum !

    sonra çocuk bunu annesine söyle, anası öğretmene git !

    peki benim canım öğretmenim ne dese beğenirsiniz “cheaptrill yaptıysa vardır bir bildiği” demişşşşşş

    hayatımda aldığım en en güzel iltifatlardan birisidir.

    ben bunu seneler sonra ilkokul buluşmamızdan eve döndüğümde annem “ şu kafasını çöp kovasına soktuğun çocukta geldi mi ahahaha “ dediği zaman öğrendim.

    utanç ve gurur arasında saçma duygular yaşadım. sonra geçti gitti.
    allahtan şuan da bunu normalize edebilecek bir psikolojideyim

    kontrolsüz güç, güç değildir arkadaşlar
hesabın var mı? giriş yap