381 entry daha
  • beni meslekten soğutan şey , öğrencilere hiçbir sorumluluk vermiyor oluşumuz.matematik öğretmeniyim.yaklasik 13 yıldır.cok emek verdim öğrenciler için.yil boyu uğraşıyorsunuz,diliniz damaginiz kuruyor ,üzerine düşen herşeyi yapıyorsunuz,ama herkese yüksek not vermezsen kimseyi memnun edemiyorsun.notu düşük olan öğretmen kötü ogretmen.e ben de tüm sene derste kitap okuyup ,öğrencilere 100 vereyim bazı öğretmenler gibi.ama yok.niye sen matematikcisin.tamam hadi dinleyin ders anlatayım.yok ama ogrencinin bir şekilde ep bahanesi var.boş kağıt verir olur biter.zaten başka derslerden yüksek notlar alınca sınıfı geçiyor.ya benim sayısal sınıfta çarpma işlemi bilmeyen,eşitlik nedir fikri olmayan bir sürü öğrencim var.benden nefret ediyorlar.çunku ben 100 vermemisim de takdir alamamış.simdiki öğrenci ve veliler istiyor ki ,hem öğrencileri zorlamayalim hep evet diyelim ,yüksek notlar verelim bedavadan, hem de çok iyi matematik öğrensinler.ama hayat böyle işlemiyor ki.bir şey öğrenmek için çaba sarf etmek ,uğraşmak istiyor.benim işten soğuma nedenim bu.keske bu algı duzelse,geçtim ben parasından pulundan .
    işi bırakıp köye gitmek için bu sene başında çok ağladım,en son psikiyatriye götürüp iki antidepresan verdiler.okula öyle başlayabildim.hos hala köye dönüp tütün dikmek daha mantıklı geliyor ama işte...
  • kalabalık sınıflar, eğitimsiz aileler, yetersiz kitaplar ,gereksiz evrak yükü, tüm sorumluluğun öğretmenlerin omuzlarında olması.
    eğitimin ciddi bir iş olduğunun sistem olarak farkında olunmaması.eğitimin sadece öğretime indirgenmesi.
    yaptırımların olmaması ve okulların davranış değişikliği yapma konusunda bir şey yapamaz hale gelmesi.
    eğitimden çok çocukların bir süre oyalandığı mekanlar haline gelmesi.okulların ,bahcelerin betondan ,yüksek duvarlardan ,araba gürültüsünden ibaret olup okul ruhuna aykırı olmasından.
    büyük şehirlerin artan nüfusu karşılamaması okulların, öğrencilere yetmemesi nerede çokluk orda kaos sebebiyle eğitim ruhunun ,coşkusunun olmaması...

    23 nisan, cumhuriyet ,19 mayıs gibi törenler,yerli malı haftaları bizim çocukluğumuzda sevinçle, heyecanla,coşkuyla kutlanırdı.sadece öğrenciler degil aileler de o coşkuya eşlik ederdi.artık bu değerler öğrencilerde velilerde bir aynı heyecanı yaratmıyor.
    basit gibi görünen ama heyecan kaybettiren benzer gelişmeler soğutmasa da hayal kırıklığı yaratıyor.
  • günümüzde bütün öğrenciler takdir alıyor çocuğun notu düşsün veli çocuğa sormuyor öğretmene soruyor hesap sorar gibi
  • şök kararı ile okuma yazma 4 işlem becersinden yoksun öğrencileri bir üst sınıfa geçirmek. aptallaştırmak hoş değil.
  • -liyakatsiz yöneticiler

    -uzman öğretmen, başöğretmen saçmalığı (hiçbir artısı olmayanların buna layık görülmesi)

    -gerçekten çok yetenekli ve gece gündüz öğrencilerine yeni bir şeyler katmaya çalışan ve okullarda farkındalık yaratan öğretmenlerin asla ödüllendirilmemeleri.
  • öğretmenlerin genelinde 'gereksiz evrak yükü' muhabbeti vardır. nedir bu gereksiz evrak. açıklayayım; öğrenci değerlendirme formları, aylık ve günlük ders planları, toplantı tutanakları, idarenin istediği bazı istatistiki bilgiler vs. nedir bu kadar zor olan? zor olan bi şey yok aslında. buradaki temel problem öğretmenin ders anlatmak dışında efor sarfetmek istememesi. fakat önümüzdeki süreçte öğretmen denetimlerinin tekrardan başlatılacağı düşünülürse bu arkadaşların işleri zorlaşacak.
  • eğitime siyaseti karıştırmak.
    diğer birçok nedenin anasıdır kendisi..
  • 8 ay haftada 5 gün işe git gel zorunluluğudur muhtemelen. 4 bile olabilir. çok zor şartları.
  • bilinçsiz aileler. öğrencilerin en eğitilmezinin bile bir hassas noktasını bulup yaklaşırım iletişim kurarım. ama öyle aileler var ki yok savaşamıyorum.
120 entry daha
hesabın var mı? giriş yap