osmanlıca
-
türkçe ile alakası olmayan, elitlerin oluşturduğu saray dilidir. içinde bolca arapça-farsça kelime ve dilbilgisi kuralı barındırır. halkı aydınlatma gibi bir amacı yoktur. o yıllarda üst sınıflar kullanınca, kendilerini alttakilerden daha iyi hissetmelerine yaramıştır. seçkincidir. türk milli kültüründen kopuktur. yabancı kelime kullanmayı edebi-akademik üstünlük zanneden sahte aydınlar bu elitçeyi pek bir sever.
örnek;
hengâm-ı şeb ki küngüre-i kasr-ı âsmân
zeyn olmış idi şu’lelenüp şem’-i ahterân
hayl-i kevâkib içre yanup meş’al-i kamer
sahn-ı semâda rûşen idi râh-ı keh-keşân
dest urmış idi kilk-i şihâba debîr-i çarh
tugrâ-nüvîs-i hükm-i hudâvend-i ins ü cân
bezm-i felekde urmış idi zühre sâza çeng
‘ayş u safâda hurrem ü handân u şâdmân
bu çarh-ı çenberîde tutup devr usûlini
deffâf-ı mihr kılmış idi çihresin nihân
bir tîg-i zer-nişân ile girmişdi ‘arsaya
şemşîr-bâz-ı ma’reke-i sahn-ı âsmân
tedbîr-i mu’zamât-ı umûr-ı cihân içün
yakmışdı şem’-i fıkreti bircîs-i nükte-dân
bâlâ-yı çarh-ı heftüme keyvân-ı kühne-sâl
oturmış idi niteki hindû-yı pîl-bân
âyâ bu zîb ü zînet-i ‘âlem nedür diyü
‘ibret göziyle nâzır iken dehre nâ-gehân
etrâfa saldı şa’şa’asın gûşe gûşe mihr
oldı ufukda mühr-i süleymân gibi ‘ayân
baki
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap