• tahminimce 1990'lı yılların sonuyla 2000'lerin başı arasında olan karanlık dönemdir.

    misal yıl 1998, babam diyor ki teybi arabada bırakmayalım, teybi arabadan inerken eve taşıyoruz.
    misal yıl 1999, mahallemizdeki osman amca teybini arabada bırakıyor, sabahleyin bir bakıyor ki teybin yerinde yeller esiyor.

    şimdi çok nostaljik geliyor kulağa.
  • çalındığı dönem telefon-sigara-anahtar üçlüsü yerine teyp-sigara-anahtar üçlüsü vardı.
  • ilk arabam uno’ma çok güzel bi pioneer teyp almıştım. kafası çalınır gövdesi araçta kalırdı. 2. kez çalınışından sonra hatta eminönü’nden çalınan kafanın bizzat kendisini para verip geri almıştım da çok gülmüştüm. her inişte kafayı alıp çantama koymaya başladım. sonra gövdeyi çalmaya başladılar. 4. çaldırıştan sonra kafa gövde komple teybi de yanıma alıp arabadan inmeye başladım, arabayı satana kadar da öyle gitti. kalem lazım oldu diyelim, tak tak tak çantadan sigara, gözlük, cep telefonu, cüzdan ve 3 kiloluk 15 x15x5 cm oto teybini çıkarır masanın üzerine koyardım dünyanın en normal şeyi gibi. kadın çantasındaki anlaşılmaz şeyler literatürüne eşsiz katkılarım olmuştu o dönem.

    bu nostaljik başlık vesilesiyle o yıllardan bir hırsız kardeşime de selam göndermek isterim. normalde kapıyı yamulturlardı hayvan gibi, günlerce bi de onunla uğraşırdın. teybin gitmesine zaten alışmıştım artık ama o kapı bana acayip dokunuyordu. bu hırsız öyle temiz işçilik çıkarmıştı ki arabada sıfır hasar var, kitap gibi açmış kapıyı, teybi almış gitmiş tertemiz. insan arabama hırsız girmiş teybimi çalmış diye anlatırken neşe dolu olur mu? ben o gün öyleydim. bu satırlara denk gelirsen eğer, boğaziçi üniversitesi önünden bebek’e inen yokuşta bir gümüş gri uno’dan pioneer teyp çalmış hırsız arkadaş, seni hep saygıyla andım, bilesin.
  • 90'lı yıllarda babam arabayı değiştirdiği hafta beyoğlu balo sokakta başımıza gelmiştir.

    o dönem daha fiyakalı olan ön kısmı çıkan tarz bi teyp taktırmıştık. babam balo sokağında 30 yıllık tekstil atölyesi olan bir esnaftı. şimdi tabi bizim o atölye olan dükkanların hepsi garip isimli bar, pub gibi yerlere döndü. gündüz gözüyle nasıl olmuşsa bizim yeni arabadan (96 model kartal slx) teybi komple götürmüşler. ben tabi ergen olduğumdan onun o ışıkları aklımı aldığı için çok üzülmüş hemen babama ''polisleri arayalım bulurlar teybimizi'' diye ağlamaya başlamıştım. babam dur oğlum ağlama buluruz şimdi kim yapmış dedi. polise değil başka birine bi telefon açtı. biraz kızdı, bağırdı, çağırdı. akşama doğru dükkana böyle hafif aksak yürüyen, ağzı burnu yamuk bir adam elinde bizim teyple geldi. babama ''abi kusura bakma çocuklar bilememiş senin olduğunu bir daha olmaz'' dedi. babam biraz fırçaladı yolladı herifi bizde teybimize kavuştuk. o gün bu gündür polise güvenmem.
  • yaklaşık birkaç ay önce kuzenimin arabasından çalınan teyple birlikte sona ermediğini gördüğüm dönemdir. hatta şöyle bir cümle kurmuştum: "hala araba teybi çalan hırsız kaldı mı ya?"
  • nesi efsane lan? 14 yil evvel calinan teybimden arta kalan 2 adet pionner hoparlorum hala evde duruyor mahsun mahsun.

    cok orospu cocugu bir donemdi bu. hic efsane falan degildi. baya organize bir isti ve bence gayet de herkes kimlerin bunlari caldigini cok cok iyi biliyordu (başta polis)

    benim hikayem şöyle. gittim efsane bir pionner aldim. alet jilet. son model. bizim binada 1 esnaf vardi. esnafin 2 tane 18 yas alti cocugu vardi. tam bir serserilerdi. hani muhabbetimiz falan iyidi, çok efendilerdi herkese karsi ama özleri yavşakti.

    arabayi tam bunlarin dukkanin onune koyardim ben. bunlar teybi gorup vay supermis falan demislerdi bir ara. arabalara merakli 90 li yillarin apaçilerindendiler zaten.

    aylarca teybin basini hep söktüm. sadece 1 gün unuttum. sabah bu cocuk zili çaldı. abi teybi patlatmislar dedi. ulan sadece 1 gun. belliki birileri(!) her aksam kontrol ediyordu benim teybi.

    sonra bu ipnelerin abi olanina ben denemek icin sordum. bunlarin ikinci elleri nerde olur biliyor musun diye. biliyorum dedi. dedim gotur beni. atladik gittik. seyyar tezgahlarda 3-5 tekinsiz tip calinti teypleri satiyor.

    gunahini aliyorum belki ama yillardir o ipnelerden suphelenmisimdir. tek bir gun teybi unuttum. bu ipnelerden baskasi bakmaz o arabaya. zaten her turlu yavşakliga musaitlerdi. bir de ikinci el teyp satanlari taniyorlar.

    hala gorusurum onlarla. kucuk olan evlendi coluk cocuk yapti, huyu suyu az da olsa duzeldi. çalişkan çocuk. onla aram iyi. buyuk olan ve asil yavsak olan, evlendi bosandi, işi gucu yok yillardir. hala zerre tekin degil.

    özetle; amina koyim ben o dönemin. 2 pionner hoparlor satiliktir bu arada, biri hasarli*
  • ah ah ne günlerdi...

    sene 2012...ya sıçtınız di mi?

    ulan bu 2012 dediğim kasım 2012. iki ay önce yani...
    şirketin bana vermiş olduğu duster'ı kullanıyorum. oturduğum yer bükreş'in vali konağı caddesi sayılabilecek bir mekan. kafeleri, pubları, orada oturan tipleri görseniz "neredeyim lan ben?" diye sorarsınız. ben daha bir kere bile pijamamla bakkala, markete gidemedim...

    neyse evin önüne park ettim bir pazar öğleden sonrası. sonra taksiyle bir davete gittim. gece eve geldim, araba duruyor haliyle. sabah işe gitmek için arabanın kapısına hamle yaptım ki, arabanın kilit bir cisimle zorlanmış (bu polise söylenen, aslolan arabanın kilit tornavidayla sikertilmiş)

    ne eksik arabada? teyp. başka bir şey yok zaten arabada. bagajda üç beş işle ilgili katalog falan... adam almamış tabi onları. ne yapsın hırsız rulman kataloğunu...

    neyse efendim iş arkadaşımı çağırdım rumence konusunda yardımcı olsun diye, polisler çağırıldı... önce zabıt tutuluyor tabi. sonra parmak izi şeysine bakacaklar... csi bükreş çalıştı bir süre arabanın üzerinde... adamlar kendilerinden çok emin, hırsızın bulunma şansını ise şöyle açıklayayım. bükreş'te bir polis hırsızla karşılaşırsa dünyanın oluşumuna dair çok önemli bilgiler elde edebiliriz. bu olasılığı arttırmak üzere cern'de deney yapıyorlar...

    polise sordum: ya dedim burası nezih bir muhit, nasıl olabilir böyle şeyler?

    şöyle cevap verdi polis:

    "burası nezih olduğundan buralara geliyorlar zaten. bakın etrafınızdaki arabalar hep pahalı, bmw, range rover, en kötü audi. şimdi o arabalara girmek zor, onların güvenlik sistemleri daha iyi... sizin arabanızı da zengin birinin arabası zannetmiş olabilir.

    anasını siktiminininininin oğluna bak hele... nasıl aşağıladı iki dakikada... zengin zannetmişmiş, kaliteli arabalara girmek zormuşmuş... bak bak... bak yazarken gene sinirlendim...

    özetle durum şu: https://twitter.com/…iper/status/270835146255646722

    çalınan teybi tarif edeyim: teyp...
    basit teyp. uzaktan kumandası yok, usb girişi yok. açıldığında mavi led ekran falan çıkmıyor. teyp dacia fabrikalarının bize layık gördüğü basit, tek istediği radyo çalmak olan, cd girişini benim hiç kullanmadığım bir teyp... bu teybi neden çalarsın?

    kardeşimi aradım: "olm arabaya hırsız girmiş" dedim

    -olm arabaya hırsız girmiş...
    -ahahah hadi ya? ne almış peki? var mıydı önemli bir şey arabada?
    -yok lan teybi almış!
    -teybi mi? ulan hala teyp çalınıyor mu bu devirde?

    işte biz de onu diyoruz...

    tanım: dönem efsane bir dönem değildir. hala insanların başına gelebiliyor. romanya'yı geri kalmış bir ülke zannetmeyin. yürüyen merdiven var la burada...
  • efsane degil cok orospu cocugu bir donemdi. sonra kizakli daha sonra kafasi cikan ve en sonunda da otomobil ureticilerinin akli basina gelerek hic cikmayan ve uymayan teyp yapmalariyla son bulmustur. oolm sey dusunuyorum da bu teypleri de alan pustlar bolca vardi demek. satilmasa neden calinsin amk?

    90larin basinda istanbul'da biraz daha sokak hukuku vardi. eger hirsiz bulunursa komsularla beraber bi guzel sopalanir ondan sonra da birakilirdi. cunku polisin bi sik yaptigi yoktu (gerci hala yok).

    bi de sey hatirliyorum. teybin jilet gibi pioneer falan olmasina da gerek yoktu. orta karar sharp veya aciko falan da olsa caliniyordu yani teyp, kacari yoktu.
  • sıfır aldığımız 93 model tempra sx'in arka kelebek camını kırıp çalmışlardı ses sistemini. o kelebek cam da o zaman türkiye'de yoktu ve tee italya'dan gelmişti. bir ay poşetleyip dolaşmıştık.

    hırsız kardeş iyi niyetle sanırım en küçük camı kırayım da, masraf az olsun demiş ama en pahalı ve bulunmayan camı kırmıştı.
  • kafasi cikan pioneer 9800 bt (yunus baligi ekolayzirli) meshur oldugu yillardi. sahinin arka camina o zamanin tesisat diye kisaltildigi 2 bas 4 85 konurdu. 85 die tabir edilen pioneerin 6985 kodlu hoparlorudur. arka cam patlamasin diye cama igne deligi kadar delik acilan gunlerdi.
hesabın var mı? giriş yap