park sensörü

• son dort senedir uretilen luks otomobillerin tamponlarında bulunan, park ederken yaklastıkca artan dut dut seslerini cıkaran aygıt...
• ekranlıları da olan aygıt
  (bkz: nissan primera)
• ekranlı olanlarda kamera sistemi vardır. ekran olmayanlarda ise. mesafeyi gösteren bir skala bulunur. "gel gel gel tamam vurduk dur" seklinde bi cizgi skala boyunca hareket eder
• önceleri yağmur sensörü gibi ekstra bedel karşılığı sunuldu fakat sonra standartlaştı.yararlı bir sistem,
  özellikle arka kısmı yüksekçe olan veya camı optik yüzünden yanıltma yapan araçlarda.
• tıpkı yağmur sensoru konusunda işlendiği gibi, bu tanımın da suyu cıkarılabilmektedir. ozellikle cocuklu ailelerde, aracla seyahat halindeyken, yakınlarda park olup olmadıgını yol bilgisayarından kontrol edip varsa sizi uyarabilen sistem...ayrıca park yeri bulma sorunu yaşayan ulkelerde de aynı sensorler pıt diye park yerlerini tespit edip haber vermektedirler. ne guzel yapmaktadırlar.
• (bkz: park sensorune guvenmeme sorunsali)
• hiçbir faydası bulunmayan, sadece arabanın satış fiyatını artırmaya yarayan özellik
• artık her çeşit araca sonradan da olsa takılabilen, kolaylık sağlasa da, sesi sinir bozucu olan sistem. bu sistemin bir ileriki aşaması ise bagaj kapağı civarlarına yerleştirilen bir kamera ile kokpitten aracın arkasını izleyebilmemizi sağlan sistem kanımca...
• çalışma mantığı arabanın arkasında kalan kısmındaki sensörlerden yayılan ultrasonik seslerin herhangi bir engelle karşılaşıldığında bip aralıklarını arttırması ve en nihayetinde engelin 30 cm'in altına düştüğünde sürekli bip sesi verilmesinden oluşur.
• megane, passat gibi araçlarda çok lazım olan olmazsa olmaz hede...
  arabanın onunu arkasını gorememekten kaynaklanıp ihtiyaca donusur.