• çiçeksiz, küçük, parlak yapraklı, bakımı kolay bir ev bitkisi. genelde bu isimle anılır ama esasen bulunduğu evin "bey"inin ismini alır, "parlak ahmet", "parlak mehmet" gibi. çiçeksizdir dedik ama çok yaşlananları bazen küçük beyaz çiçekler açarlar.
  • az bilinen bir saksı bitkisi. belki de başka isimleri vardır, ben de küçüklüğümden biliyorum, vardı evde bir parlak mustafamız.
  • latince ismi plectranthusdur.
  • vee, huzurlarınızda sürünen charlie veya isveç sarmaşığı veya parlak mustafa. ben önceleri şımarık mustafa diye duymuştum. meğer şımarık değilmiş. belki parlak duydum, aklımda şımarık kaldı. bir püf noktası, bu çiçeği saksıda değil bahçenizde yetiştirecekseniz iyi güneş alan veya sıcak ama en dikkat etmediğiniz veya sevmediğiniz köşede dikecekmişiniz. bulunduğu yeri güzelleştirirmiş. çiçek verebilir ama önemsiz, yaprak güzelliği için yetiştiriliyor. ihmal edilmeyi ve ilgisizliği seviyor. titizlenenlerle yapamaz. saksıda sarkıcı, bahçede yayılıcı, kötü günde dost, ormanda on kaplan gücünde. buyrun..
  • adı isveç sarmaşığı olan bu süs bitkisinin anavatanı güney afrika’dır. isveç sarmaşığı adı verilmesinin sebebi de ilk kez isveçliler tarafından dünyaya süs bitkisi olarak sunulmuştur.
  • bu çiçeğe neden parlak mustafa denmis çok merak ettim.
    edit : parlak mustafa çiçeği’nin hikayesi çok özeldir. hediye gittiği evin aile reisinin ismine parlak eklenmesiyle anılır. ancak bu benzetme ilk mustafa isminde gerçekleştiği için parlak mustafa çiçeği olarak kalmıştır. yurtdışında da sürünen charlie ismiyle anılan bu çiçek çok yayılması yüzünden bu şekilde adlandırılmıştır.
  • bosnalı arnavut asıllıdır. devşirme olarak istanbul'a getirilip enderun'da eğitim görmüştür. "parlak" lakabı hakkında bilinen belge yoktur ama sicill-i osmani'de lakabının "palak" olduğunu ve bu sözcüğün de arnavutça "ihtiyar" anlamına "plak"tan geldiğini bildirmektedir.ismi kaynaklarda; plak, pulak, bulak, balak, palak ya da parlak şeklinde geçmektedir. eyüpsultandaki türbesinde bulunan mezar taşında mustafa paşa'nın lakabı pulak, babasının ismi de kasım bey olarak belirtilmiştir.

    saraydan çıkışı, yanya sancakbeyi olarak göreve getirilmesi ile oldu. sonrasında gelibolu sancakbeyi, ı. süleyman saltanatı başlarında da (1520) kaptan-ı derya oldu.kaptan-ı deryalık görevinde iken rodos seferi hazırlıkları sırasında piri reis tarafından sığacık limanının stratejik konumunun fark edilmesiyle kanuni sultan süleyman tarafından verilen emirle sığacık kalesi parlak mustafa paşa tarafından teos harabelerinden getirilen taşlar kullanılarak yeniden yaptırılmıştır.1522 yılında gerçekleşen rodos seferi'nde kendisi kaptan-ı derya olmakla birlikte ordunun serdarı ikinci vezir çoban mustafa paşa olup çoğu kaynakta isim benzerliğinden dolayı karışıklık bulunmaktadırki tarihi süreç incelendiğinde ordunun serdarının çoban mustafa paşa olduğu anlaşılmaktadır.

    mustafa paşa, 1522 yılında rodos'un ele geçirilmesinden hemen sonrasında bodrum ve istanköy'ü osmanlı topraklarına kattı. ancak büyük olasılıkla rodos'un ele geçirilmesinin uzamasına sebep olduğu gerekçesiyle 16 aralık 1522'de kaptan-ı deryalık görevinde alındı. saraydan şah-ı hûbân adında bir cariye ile evlendikten sonra vezir payesini aldı. eyüpsultandaki türbesinde yazan "kapûdân idi vezâretle süleyman han'a" ifadesinden yola çıkarak vezirliğinin 1520 başlarında olduğu düşünülebilir.

    evliya çelebi hakkında şu bilgileri vermiştir: "süleyman han veziri kaptan paşalarındandır. istanbul’dan kırk parça kadırga ile septe boğazı’ndan mühimmat ve cephane ile çıkıp mısır ceziresini habeş burnu’nu dolaşarak lahsa ve basra’dan bağdad altına yirmi parça kadırga ile süleyman han’a ulaştı ve bağdad fethinde bulundu. hizmeti karşılığında mısır verildikten sonra istanbul’da kubbe veziri iken öldü. eyüp avlusunda hünkârkapısı dışında özel kubbesi içinde gömülüdür."

    mustafa paşa, 1531'de şam beylerbeyi oldu. bazı kaynaklarda aynı yıl sonunda bu görevden azledildiği belirtilsede isim karışıklığı yoksa tarihi kaynaklara göre 1533'e kadar bu görevde bulundu. 1533 ya da 1534 yılında ölmüş olup eyüpsultandaki türbesine defnedildi.

    serez'de 1519 yılında inşa edilen ve günümüzde yıkık halde bulunan mustafa paşa camisinin de kendisi tarafından inşa ettirildiği düşünülmektedir. kaynak: wikipedia
hesabın var mı? giriş yap