planlı eskitme

• tüketicinin tüketme arzusuna karşı üreticinin daha çok ya da daha kısa dönemde tüketilebilecek ürün piyasaya sürebilmesi adına uyguladığı yöntem. sürümden kazanmak gibi, ama bunu fiyat ile oynayarak değil de kullanım ömrünü azaltarak yapıyorlar.
  
  geçmişten günümüze kullanılan ya da kullandığınız ürünlerin fiyat bandıyla alakası olmaksızın (bütün her şey için geçerli değil tabi ki) üretici eli ile giderek daha dandikleştirilmesi ya da üretimine eskisi kadar özen gösterilmemesi gözden kaçmayan bir gerçek. bunu seri üretime bağlamak da mümkün ancak o da yine talebi karşılamak adına tercih edilen üretim tipi olduğundan, seri üretimdeki ürünlerin kalitesinin düşmesi de bir çeşit planlı eskitme olarak kabul edilebilir.
  
  kapitalist üretimin şerefsizliği işte. maalesef kaçınılması da çok zor, bence.
• her elektronik üründe yapılmamakla beraber yazıcılar yaşayan en güzel örneğidir. henüz bu adi sistem geliştirilmeden önce üretilen bir ampulün 100 yıldan daha uzun süreli ve hiç kapatılmadan yanıyor olması kutlanmış, haber olmuştur. günümüz tasarruflu ampullerinin kutusu üzerine yazılan 1000 saatlik ömrü şimdi anlıyor musunuz? yaaa...
• özetlemek gerekirse;
  
  iphone 4 yıl.
  stock android 4 yıl
  ...
  ...
  sony trinitron (tüplü) : 18 yıl.
• ayarlanmış bozulma olarak da tercüme edilebilir.
  
  makul, insani imkanlarınızı önce elinizden alırlar. bir işi kalbiniz sıkışmadan, gönül hoşluğuyla yapıyorsanız, bunu yaparken birilerine kul-köle olmak mecburiyetinde değilseniz, birilerine uçuk paralar kazandırmıyorsanız, dahası bu işle kendinize, insanlara, dünyanıza bir fayda sağlıyorsanız, işe oradan başlarlar. o şeyi elinizden alırlar.
  
  elinizden aldıklarının yerine sizi her geçen gün onlara mahkum edecek başka bir şey verirler, karşılığında emeğinizi, paranızı gasp ederler.
  
  bu aptalca ticarete razı olmanız için reklamları, pazarlamaları, sibernetikleri ve en önemlisi gönüllü köleleri vardır. bir gün belki ben de firavun olurum ümidiyle piramide taş taşıyan gönüllü köleleri.
  
  olan oldu ve artık gündelik, basit işleri görmeniz için dahi onların sattıklarına muhtaçsınız. bu iş burada bitmez, onları sürekli beslemek mecburiyetindesiniz. sürekli satın almak, sürekli tüketmek zorundasınız. planned obsolence da bunun için var.
  
  al-ver, ekonomiye can ver. kendi canından.
• l'enfant sauvage albümünden bir gojira şarkısıdır aynı zamanda.
• (bkz: zamzung)
  amiral gemisini alırsın ilk zamanlar herşey çok güzeldir
  3 ay geçer arada teklemeye başlar olur der geçersin
  6 ay sonra başlar kasim kasim kasilmaya
  lanet edersin
  al bi htc sony alakası yok
• öz türkçesi varken kullanılmaması gereken sözcük. (bkz: planlı absolösans)
  
  öyle sanıldığı kadar kolay da değildir absolösans planı yapmak. ayarını tutturmak lazımdır. 10 yıl dayanabilecek bir ürün yaparsanız yenisini satamazsınız evet ama bir kere bile olsa 7-8 ayda bozulan ürün tasarlarsanız karizmayı dağıtır zor toplarsınız. insanlar dandik lan bu diye bir daha yanaşmazlar markanıza.
• apple adamsa ios kodlarını açık hale getirsin
• kendime ve anneme aynı gün lg g4 aldık 2015 kasım ayında. benimki geçtiğimiz ay, anneminki de bu ayboot loop problemi çıkardı ve tamire gitti. sanki lg bu boot loop işini planned obsolescence dahilinde önceden planlamış ama hesaplarını tam da yapamamış gibi geldi.
• https://www.youtube.com/watch?v=ncwbkngpzfq
  
  ekleme:
  bununla ilgili yeni bir kavram öğrendim, yetmez ama evet diyen burjuvalar için
  (bkz: perceived obsolescence)