• sen önce eğitimde fırsat eşitliği ilkesini sağla; istanbul'daki berksu ile hakkari'deki gülnaz mekandan bağımsız olarak aynı kalitede eğitim alabilsin, girdikleri sınavlara hile ve torpil karışmasın, toplumdaki "kız çocuğu okumaz" algısı bir yerle yeksan olsun...ondan sonra konuşuruz puanlı oy sistemini. okumamış veya düşük eğitimli kişilerin hepsi keyiflerinden o durumda değiller. maalesef herkes hayata eşit imkanlarla gelmiyor.
  • herkes ilgili olduğun alan ile ilgili değerlendirme yapıp oyunu ona göre verse o bile yeter. çiftçi mazot, gübre, zehir, tohum fiyatlarını değerlendirsin. öğrenci aldığı eğitimin kalitesini düşünerek oy versin.
  • aramaya inandım bulamadım. benzeri bir şey söylenmişse ayarlansın durum.

    neyse efendim, ben ilerleyen yıllarda demokratik ve ekonomik olarak ileri olan ilkelerde bölgesel ya da yurt çapında bu ya da buna benzer bir sisteme geçileceğini düşünüyorum.

    nedir bu puanlı oy sistemi? herkesin bir oy hakkının olduğu fakat eğitim seviyesine göre oylarının puan karşılığı olduğu bir sistem.
    eğitim koşulu en önemli etken burada. başka hiçbir şeye göre düzenleme yapılamayacağına göre eğitim seviyesi en adili şimdilik.
    cumhurbaşkanlığı için de bir eğitim seviyesi koşulu olduğu için bunun da eşitlik ilkesine aykırı bulunmaması nedeniyle bence mantıklı. her eğitim seviyesinden insan nasıl cumhurbaşkanlığı gibi bir makama gelmiyorsa, devlet yönetiminin belli bir yetkinlik istemesi nedeniyle; devletin, milletin hayatı için de eğitim seviyesi önemli bir faktördür ve bu geleceği idare edecek insanları tayin ederken önemli olmalı.

    ilk, orta lise = 1 puan
    önlisans, lisans = 2 puan
    yüksek lisans ve üzeri = 3 puan

    toplam puan üzerinden meclis ve cumhurbaşkanlığı seçimi ayarlanır.
  • bazı geribildirimlere yönelik...

    eğitimin ayırıcı unsur olması en demokratik yöntem bu dönem için. elbette ki eşit eğitim olması mümkün olmadığı için eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalıdır.
    böyle bir sistem geçerli olsa eğitim verme alma işlemi suistimale uğrayabilir.
    şu şartlar altında herkes eşit eğitim koşullarına zaten ulaşamıyor. bir il merkezindeki herhangi bir okulla o ilin bir kasabasındaki okulun eğitim değerleri elbette bir değil. doğu batı ayrımı yapmaya dahi gerek yok.
    bugün bir ilkokul, ortaokul veyahut lise mezunu bir insan da bir lisans mezunu kadar bilgili olabilir. bu zaten kişisel bir gelişimin eseridir en önemlisi. lisans mezunu olup genelkurmay başkanını siyasi zanneden insanlar var bu ülkede. fakat ekseriyetle eğitim belli bir seviyeyi işaret ettiği için ayırıcı unsurdur.

    eğitim kalitesi artmalı, bilinç düzeyi yükselmeli vs bunlar da önemli konularımız fakat böyle bir seçim sistemi gelse de gelmese de sorun olarak devam ediyor bu durum. bu noktada biraz birbirini kapsıyor, biraz birbirinden ayrılıyor sistem ile fırsat eşitliği vs.

    insanlar ortaya fikirlerini atarken "sen önce bunu bunu yap"tan ziyade fikirleri tartışılsın diye beklerdi.
hesabın var mı? giriş yap