pump up the volume

• bazen kült olmayı hakettiğini düşündüğüm, en az ayda bir izlediğim, baymayan, pek duyulmamış sağlam film. radyo sevdalısı olduğumdan mıdır nedir çok seviyorum.
  
  (bkz: truth is a virus)
• iki gun oncesine kadar en son orta 1'de duymus oldugum, klibini izleyene kadar "pump up the volume" kismini "kopokto baayu" diye anladigim sarki. sarkinin sonunda ekranda ismini gorunce benligimden tiksindim dogrusu. ama kardesim boyle de telaffuz olmaz ki, ortaokul cocugu ne yapsin yani?
• gecen gece digiturk sinema kanallarından birinde nöbet degişimi arasında rastgelip gazinoda keşfettiğim film çocuk radyoda kendi kendine müthiş aforizmalar yaparken baya güzel bir kesitini izlemişdim ama nöbeti değiştirmek zorunda oldugum için film yarıda kalmıştı. tezkereyi alır almaz izlenilecek filmler arasına koyduğum film
• 1987'de ingiltere listelerinde haftalarca 1 numara kalmıştır. ayrıca bu parçayla birlikte acid house çılgınlığı başlamış olup, bomb the bass, jacknchill, definition of sound, bang the party, klf, s express gibi bir sürü acid grubuna da ilham vermiştir.
• seksenlerden, ufak capta devrim kabilinden bir kes yapistir harikasi.. mesir macunu misali 40kusur^* sample kullanilmis diye hatirlarim.. klibi de uzay 1999 ile 2001 uzay macerasi arasinda gezdirirdi.. ne klipti ama..
• sarkinin yaraticisi da ar kane ve colourbox gruplarinin geometrik toplamina esit m a r r s'di.. ikisi de 4ad'den; ikisi de ivo watts russell'in kanatlari altina aldiklarindan.. gerci her sey 1987 icinde olup bitti, ama sonra volum yukseldi, yukseldi, bile isteye hem one hit wonder hem efsane oldular..
• neden underrated/bilinmeyen olduğunu anlamadığım film. on numara yahu. christian slater'a hayran kalmıştım.
• harika bir film. keşke gençken izleyebilseymişim.
• imdb
  
  bittersweet.
  
  keyifle ancak rahatsız olarak izlediğim filmdir ki bunu sağlayabilecek filmler de nadirdir. yer yer küçük klişelere yer vermişse de bunlar çok göze batmamaktadır. aslında bunun gibi izleyicisini bulan, evet şimdi uydurdum bunu, yani daha basit ifade ile genele değil özele hitap eden filmlerde spoiler kullanmayı sevmem ama son sahne hakkında bir cümle yazacağım için, ne olur ne olmaz diyerek hani...
  
  --- spoiler ---
  
  her ne kadar arka plandaymış gibi görünse de filmin bence anlatmak istediği mesajı, çocuğun ebeveynleri taşıyor. filmin yapım tarihinden bu yana 20 seneden fazla olmuş ama burada da anlatıldığı gibi biliyoruz ki ortada ciddi bir problem varsa ve bu belli etmeseler de herkesi rahatsız etmekte ise, insanların eyleme geçmeleri için bir küçük kıvılcım yeterlidir. bu her zaman böyle olmuştur, yani ahkam kesmek gibi olsun da istemiyorum ama işte, neyse. devrim istiyorsan kendinden başla gibi bir laf var hani. evet ya. öyle. kendinden başla ve lütfen kafanı biraz sağa sola çevirmeyi, etrafındaki insanların yüzlerini görmeyi bi dene. senaryoya göre bunu yapması gereken anne-baba. çocuğun programlardan birinde dediği gibi, annemle babam hep sistem hakkında konuşur. evet sıkıntı burada. tüm dünyayı değiştirmeyi bi kenara bırak, oğluna bir bak. çok güzel, açık, basit, etkileyici bir mesaj. ben tatmin oldum.
  
  o malum meseleden sonra çocuğun yaşadığı trip tüylerimi ürpertti, bunu söylemeden geçmek olmaz.
  
  son olarak..
  son sahne.
  son replik.
  son nasihat.
  
  bak hard harry, senin istediğini yapıyorum. hem de milyonlarca insanla beraber. bu konu hakkında biraz laklak yapmak isterdim seninle. bugün senin nasihatin ile hareket edenlerin neredeyse tamamı fame olma yolunda kendini paralıyor. evet, isteğin oldu ama keşke düşündüğün kadar saf olsaydı. yine de kaybettiğini, kaybettiğimizi düşünmüyorum!
  
  --- spoiler ---
• ne zaman canım sıkılsa açıp izlediğim film. bence christian slater'ın en güzel filmi. filmi izlerken bile sanki film izliyomuş gibi değil de radyo da harry'i dinliyormuş gibi hissettiriyor.