• nagehan alçı'nın beyanıdır.

    oysa ki biz kendisini fetö artığı olarak biliyoruz.
  • bana kocanı söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.

    hiçbir kadın ben "salak" seviyorum demez zaten.
  • nagihan alçı sen misin?
    -aaa oymuş.
    (bkz: yoğurtçu yoğurdum ekşi demez)
    “ve entelektüel” eklentisine ayrıca haykırdım.
  • sex pozisyonları ve yöntemleri konusunda entelektüel olduğu herkesçe bilinen kişinin eşine ait açıklama. şahıs hem pozisyonlara hem de pozisyonların hangi kültürde nasıl uygulandığına oldukça hakimdir. bu konuda ülkemizde entelektüel birikimi olan kişi sayısı bir hayli azdır.
  • valla adamla dalga geçenlerin çoğu sohbet arasında duchamp’ın pisuvarı’ndan bahsedecek seviyede değiller. karakteri noksan olsa da bu adam cahil bir adam değil.
  • gazeteci karı koca 2 milyon peşin, 5 milyon dolares bankasya kredisini gazeteci kimlikleriyle kazanamayacaklarına göre entelektüel kimlikleriyle kazanmışlardır.
    maklube var yersen.
  • en iyi koca benim kocam .
  • geçenlerde islamcıların pek sevdiği sosyalist hocalardan biriyle islamcı entelijansiyanın meşhur isimlerinin dedikodusunu yapıyorduk. hoca her zamanki naifliği ve babacanlığıyla mevzubahis olan isimleri yerinde ve kararında bir övgü yada eleştiriyle geçiştirince biraz daha deşeyim dedim. hoca sağolsun cömertliğini gösterdi. biz de sarhoş olmadan epey bir eğlendik, keyiflendik. e ne demiş samiha hanım "dedikodu mey gibidir, ilk kadehte sarhoş olanla yapılmaz."

    lakin hocanın överken sürekli başvurduğu bir ifadeye takıldım ben. nezaketle övdüğü isimleri aslında bon pour l'orient bir tavırla övmüş gibi geldi nedense. bunu hocaya değil ama onun gibi artık emeklilik saadeti yaşayan diğer hocamıza sordum. o da şaşırdı buna. bir dahaki oturumumuzda bunu da konuşuruz deyip konuyu kapattık.

    fakat ben düşünmeye devam ettim. koskoca bir insanı neden hep aynı tonda ve sadece zeki diye översin ki? hele ülkenin en eski üniversitelerinin birinde önemli bir makamı işgal eden bir köylüyü 'yav zeki adam' diye övmenin ne anlamı olabilir?

    hoca bir yana bu 'zeki' övgüsü çok yaygın ve enteresan bir övgü türü. topu taca atma kurnazlığından eleştirel kültür bağnazlığına kadar çok geniş bir çağrışımlar alanında hüküm sürüyor. burada bir siyaset olduğu kadar o derecede atalet ve hamakat de mevcut.

    atay'ın vaktiyle söylediği gibi hala çocuk bir milletiz biz. hâliyle literatürümüz de çocukça bir literatür. bırakın önemli bir eser, tez, yaklaşım, kitabı ortalama bir şairin tek bir dizesi kadar dahi entelektüel katkısı olmayan; yalnızca malum virtleri tekrar ederek kısmi bir şöhrete sahip olan ve böylece önemli makamları işgal eden birtakım kayyımları zeki ve entelektüel diye överken de bu literatürle övüyoruz.

    buradaki çocukluk elbette masumiyetin temsili olan çocukluk değil. hırsı, arzusu, iştahı fazlasıyla gelişmişken aklı güdük kalan bir illetin remzi.

    zeki övgüsü de burada anlam kazanıyor zaten. yok denecek kadar az akılla -ve hatta ahlakla- çok kazanç elde etme kabiliyeti.

    malum entelijansiyanın platon'un mağarasındaki gölgelerle işbirliğine giderek düzenini devam ettiren bir kısım köylü kurnazı olduğunu hatırlarsak izah daha da yerine oturuyor.

    yani alçı'nın övgüsü aslında böylesi bir mahiyete sahip. müthiş kelimesinin dehşet uyandıran anlamını da hatırlarsak epey ürkütücü bir tablo çıkıyor ortaya.

    e o da normal. akıl ve ahlak sahipleri bu tabloyu görünce dehşete kapıldıkları gibi akıl ve ahlaktan nasibi olmayanlar da bu dehşetin gölgesinde yürütüyorlar işlerini.
  • nagehan'ın seviyesinden bakınca olması muhtemel olandır.
  • gerçekten müstesna bir zeka, evlerden ırak. ekşicep görsel
hesabın var mı? giriş yap