• somurgecilikle de aciklanamayacak olan noktadir.

    guney kore, singapur, yeni zelanda, avustralya, tayvan, kanada gibi ulkeler nereyi somurmus acaba? bu ulkelerin kendisi bizzat somurgeydi.

    kore mesela. dunyanin geri kalanindan izole geri kalmis bir sekilde yasarken japonlar bunlari ilhak etti. altyapisini biraz ihya etse de afrika ulkesi gibi somurdu. 50 sene sonra ikinci dunya savasi ile kurtuldu. sonra ustune kore savasi ile dumduz edilip ikiye bolundu. buyuk sehirler guneyde, zengin madenler kuzeyde kaldi. ama sonuc ortada.

    kapitalizm argumanina katilmakla birlikte meritokrasiyi de ekliyorum. yani fakir bir ortamdan da cesur ve caliskan bir girisimci cikip basarili olabiliyor. diger taraftan zengin aileler birkac kusak sonra servetini kaybedebiliyor. amerika'ya bakarsak zenginlerin onemli bir kismi servetini sifirdan yapmis.

    not: bir ilginc bilgi de paylasalim. singapur dunyada kendi istegi disinda zorla bagimsiz olan tek ulkedir. malezya'da kalmak istemisler ama malezya sizi istemiyoruz diyerek sinir cekip singapur'i disari birakmis. sonra tabi singapur aldi basini gitti.
  • iyi bir eğitim sistemi (bkz: japonya),(bkz: kanada),(bkz: norveç) vb.
  • en başta insana saygı duyuyorlar bu bile yeterli.
  • eğitim!!!
  • biliyorum kimse okumayacak ve okuyan çok az kişi katılacak bu görüşüme ancak yukarıda yazılan sebeplerin bir çoğu çürütülebilir iddialardır. kapitalizm yazıp 300 fav almış olan entry aslında durumu özetliyor, gelişmişliğin ne olduğunu bilseydik türkiye bu halde olmazdı nitekim.

    ülkelerin, toplumların bir hafızası vardır. hassasiyetleri vardır toplumların. mesela türkiye'nin hassasiyeti toprak bütünlüğü ve bağımsızlıktır nitekim türkiye olarak bu konularda ciddi badireler atlattık.

    mesela bir finlandiya'nın veya isveç'in ne gibi bir hassasiyeti vardır hiç düşündünüz mü? ya da almanya'nın?

    iskandinavya'da çok ciddi kıtlık yaşanmış 1800'lerde. o dönemde bir milyondan fazla insan amerika'ya göçmek zorunda kalmış, kilisenin ve monarşinin güçlü olduğu zor zamanları atlatmışlar ve ikisinden de çok çekmişler. inanılmaz oranlarda çocuk ölümleri gerçekleşmiş o dönemlerde üstelik.

    bu nedenle bugün iskandinavya'da çocukların korunması, barınması, eğitimi çok önemli bir husustur, öyle 8 tane çocuk yapıp da sokağa salmazlar.

    kilise baskısından bezmiş halk için sekükerlik(laiklik) olmazsa olmazdır. demokrasi çok önemlidir, nitekim sınıf çatışmaları yaşamışlardır. yıllarca köylülerin oy verme gibi basit vatandaşlık hakları bile olmamıştır.

    öyle çok da ülke bütünlüğü sallamazlar, isveç'te kendilerinden ayrılıp bağımsız olan norveç'in bağımsızlık gününü bile kutlarlar mesela.

    ama kralı kimse siklemez, semboliktir, her türlü dalgasını geçerler.

    %80 agnostiklerdir. çünkü kiliseden illallah etmişlerdir. bilirler ki bu değirmenin suyu inovasyondan, bilimden ve teknolojiden gelmektedir. patatesten başka bir şey yetişmeyen, demir çelik dışında madeni olmayan bir coğrafyada paranızı tanrı değil pozitif bilim karşılar. 8 ay soğukta buz tutunca sizi mühendislik ısıtır, ilahi güçler değil.

    bizim anadolu'da ise hayat kolaydır, kıtlık falan olmaz bizde, iklim elverişli, torpak verimlidir. gelip biri almaya kalkmadığı sürece karnımız doyar. bu nedenle ilim irfan değil bağımsızlık, toprak bütünlüğü önemlidir bizim için. mahsulün allah'tan geldiği, doğan çocuğun kısmetini allah tarafından verildiği inanışı hakimdir. çünkü henüz din ile ilgili ciddi bir sınav vermedik millet olarak. orta çağda avrupa'da kadınları cadı diye yakan, bilimle uğraşanı idam eden bir sistem varken biz en parlak çağımızı "allah'ın izniyle yaşıyorduk elhamdülillah".

    ne zaman ki dini açıdan dibe vururuz, çok büyük trajediler kazınır aklımıza millet olarak.

    ne zaman ki ırkçılıktan, sınıf ayrımcılığından vb her türlü eşitsizlikten dilimiz yanar.

    işte o zaman bazı refleksler geliştirip gelişmiş bir ülke olabiliriz.

    her istediğini elde eden şımarık çocuktan büyük adam olmaz. bizden de olmamıştır. burnumuzun dinle, ırkçılıkla, ayrımcılıkla, açlıkla, soğukla, kuraklıkla, çocuk ölümleriye sürtünmesi gerekiyor.

    öbür türlü aşama kaydetmemiz imkansızdır. uber, kapitalizm falan sebep değil sonuçtur.
  • başka toprakları yağmalamış olmaları.

    kapitalizmmiş. peh.
  • (bkz: huzur)
  • (bkz: g noktası)
  • refah düzeyi ile doğru orantılı olarak yüksek olan bir şey daha vardır: eğitim. bu ülkelerin hepsinde her iki yılda bir değişmeyen, sistemli ve eşitlikçi bir eğitim sistemi ve bu sistemin getirdiği yüksek bir eğitim düzeyi de vardır.
  • net petrol ihracatçısı ülkeleri hariç tutarsak, demokrasidir. gerçekten de herhangi bir sıralamada demokratik olmayıp da sanayi ve ticaret ile zenginleşmiş bir ülke yoktur.
hesabın var mı? giriş yap