• lokanta gibi kulakta güzel bir tını bırakan, söylenmesi kolay bir kelime dururken müesseselerin kendilerini tanımlamak için kullandıkları kelime.

    -fransızca'da bok var ya mınakoyim.
  • mide doldurma dükkanı.
  • türkçeye geçmiş hali restoran ve sonunda t yok.

    (bkz: emrah serbes sonunda t yok)
  • bugün (bkz: hazer amani) şefin dünyasını seyrederken öğrendiğim kelime anlamıyla vay be dediğim kelime, aslında 18. yy fransa'sında insanların iyileşmek için et ve kemik suyu aldıkları yerlerin adıymış, kemik suyu eğer vejeteryan veya vegan değilseniz sağlığınıza şahane katkıları olan bir şey, layıkıyla yapılırsa tabii. nereden nereye işte. restaurant ve re-store.
  • yazılışı esnasında çoğunlukla yanlış yapılan yemek yeme yeri, bir de ben deneyeyim: restaurant.. oldu
  • fransız ihtilali sonrası metro inşaatlarında çalışan işçilere çorba satan dükkanlara verilen isimdir. türkçe karşılığı için (bkz: aş evi)

    o dönemde çorba içmenin kişinin içini iyileştirdiğine (bkz: restore etmek) inanıldığı için bu tip dükkanların isminin bu anlamdan türediği düşünülüyor. bilindiği anlamıyla dünyanın en eski restaurantı boulanger tarafından pariste kurulmuştur.

    bilgi için
hesabın var mı? giriş yap