• *

    sahil sakin ve sessiz
    motel ışıkları durgun deniz
    karşıda bir balıkçı teknesi
    kırık dökük iskele

    sıcak günlerin yorgunluğu üzerimde
    umutsuzluk görünürde
    henüz batan güneşi özlemi
    ve bu yalnızlık çekilmez gibi

    sahil sakin ve sessiz
    güneş ısıtmıyor artık tenimi
    sonunda yağmurlar geldi
    bu kumsaldan göçmek vakti

    sıcak günlerin yorgunluğu üzerimde
    umutsuzluk görünürde
    henüz batan güneşin özlemi
    ve bu yalnızlık çekilmez gibi

    ...

    hep böyle sevgi şebelekliği, romantizm, akışkan duygular ve enerji dolu hissetmek istemiyor insan. huzur içindeyken bile yanlış bir şeyler arayabiliyor. denge için bu çok ama çok elzem bir şey. şahsen, bazı anlarda kendi kendime dertlenebilmeliyim ki, korkunç bir hızla hem kendi etrafında dönüp hem de samanyolunda ilerlerken dünya, düşmeyeyim.
  • sahil sakin ve sessiz
    motel ışıkları durgun deniz
    karşıda bir balıkçı teknesi
    kırık dökük iskele

    sıcak günlerin yorgunluğu üzerimde
    umutsuzluk görünürde
    henüz batan güneşin özlemi hmmmmm
    ve bu yalnızlık çekilmez gibi

    sahil sakin ve sessiz
    güneş ısıtmıyor artık tenimi
    sonunda yağmurlar geldi
    bu kumsaldan göçmek vakti
  • geçmiş gün ölüdür, tekrar yaşanmaz
    yalnızca yâdı var, bir ömre değer
    adımızı yine kumsallara yaz
    bir gün o sahile gidersen eğer

    rüzgarlar denizken eserken orda
    dalgalar geçmişi anlatır, sor da
    duyduğun sesleri bir hayra yor da
    bil ki deli gönlüm tek seni ister

    sen de deniz gibi tatlı, ılıktın
    gönül deryamdaki, sen, tek varlıktın
    sevmekten mi sevilmekten mi bıktın
    düşüp o sahile gidersen eğer

    rüzgarlar denizken eserken orda
    dalgalar geçmişi anlatır, sor da
    duyduğun sesleri bir hayra yor da
    bil ki deli gönlüm tek seni ister

    1986 canım can çekişmede isimli albümden çok güzel bir banu kırbağ şarkısı.
    *
  • gece kıyısında yürümesi; güneş batarken olağanüstü manzarası; sabah sis katmanında masal diyarını andıran huzur dolu hali; yaz mevsiminde cıvıl cıvıl, kış mevsiminde ıssız; kokusu ile insanı tazeleyen havası, anlatılanları saklayan sırdaşlığı, kuşları kendi çekim alanında tutan yapısı, ayışığının uzayıp giden dalgaları, yeşilin ve mavinin mükemmel birlikteliği...

    eskiden evim yakın olduğu için sık sık inerdim sahile. huzur bulurdum adeta.
    şimdi zahiren uzağım sahile. gerçekte ise sahil benim yanıbaşımda ve içimde.
  • denizin dudaklarıdır o.
    gelir, bir buse bırakır toprağa, çeker gider.
    "gitme" diye haykırır toprak ardından...
    gülerek bir buse daha kondurur deniz ağlayan toprağına. öyle devam eder bu aşk.
    bırakamayan toprak, gidemeyen deniz olurlar.
  • yavuz çetin'in insanda çelişkili hisler bırakan şarkısı. "henüz batan güneşin özlemi hmm ve bu yalnızlık çekilmez gibi" gibi umutsuzluk bağıran sözlerinin yanında şarkının melodisi ve yavuz çetin'in sesi de dinginlik veriyo. fırtına koptu herşey dağıldı sıçtık ama şimdi bitti ortalık sakin ve sessiz, kalan enkaza bi yorgun ama sakin kafayla bakalım gibi..
    "ve bu kumsaldan göçmek vakti"
  • bana sonbaharı anımsatır, zaten yazın sonuna gelinmesi ve insanın içine düştüğü boşluğu anlatmıştır yavuz çetin bizlere.
  • yalnızlık çeken deniz kıyısı insanlarının sonbahar öncesi dinleyip mırıldandığı gün batımı şarkısı.
    yavuz çetin'in ruhumuza dokunuşudur.
  • ninni gibi bir şarkı yavuz çetininki. yalnız içinde bayağı bir burukluk barındırıyor ya, hah bazen o burukluk ilaç gibi oluyor.
  • öyle güzel tariflerki bu şarkıda yavuz deniz kıyısında oturmus yalnız adamın öyküsünü.

    akşam güneş batarken hem de..

    dönme zamanı gelmişken.

    eyül sanırsam mevsim.

    cünkü hep eylül'de yagar yagmurlar.

    ve hep eylül'dür yazın bittigini haber eden.

    "ve bu yalnızlık çekilmez gibi"

    özlüyorum seni yavuz.
hesabın var mı? giriş yap