saklı

• keşke diziyi 1 bölüm olarak çekselermiş, fazlasıyla yeterli olurmuş. son 9 bölüm gereksiz olmuş.
  
  izlerken bir ara bitmeyen ve kendini sürekli tekrarlayan bir kabusun içine düştüm gibi geldi. sona erdiğinde kedimizin 2 günün ardından bulunduğu an kadar sevinç ve neşe ile doldum.
• üçüncü bölümden bildiriyorum, defne kayalar'ın oyunculuğu bile kurtaramamış. oyunculuklar o kadar kötü ki müsamere izliyor gibi hissediyorum. ozan'ın replikleri de ayrıca olmamış, sakil. bitiririm ama öyle zaman geçsin, iş yaparken arkadan aksın şeklinde.
  
  edit: dördüncü bölümden geliyorum, iyice yavaşladı.
  
  bir edit daha: ben beşinci bölümde vefat ettim, siz devam edin.
• bende affair'in uyarlaması olduğunu bilmeden açtım, dışarıda açık duşu görünce anaa ben bunu izledimdi dedim sonrası zaten aynı ikiye bölünmüş bölümler. kadın ve erkeğin olayları hatırlamasındaki farklılıklar. ama ben affair'in sadece ilk bölümünü izleyip devam etmediğimden izlerken çok kıyaslama yapamadım ama format olarak kopyalanan işlerde aslı kadar iyi olması zaten mümkün olmuyor. aslını izleyipte beğenmeyenlere neden aslını izleidğiniz halde tekrar izlediniz demek istiyorum. bana bazen aslını izlemektense türkü daha iyi bir seçenek oluyor bunda olduğu gibi. her şeyin fazla amerikanı boğuyor. yani ben izlediğim şeyi genel olarak beğendim. bi onla bi bunla gibi oldu, ne neden oldu anlamak mümkün olmadı ama dizinin verdiği bazı mesajlar izlerken onları super mario gibi toplaya toplaya devam etmek keyifliydi.
  ölümle başa çıkmak, hayata devam edebilmek, duygusal boşluk, evlilik, değerler, kişilik çatışmaları, ilişkide baskınlık kurmak, partnerin istiyor diye bazı şeylere zorunda hissetmek, aldatmak, affetmek, bağımlılık haline gelen ilişkiler. yani dizinin dokunduğu çok fazla şey var. kelimenin tam anlamıyla "kadın dizisi" bence ve cinsiyetçi falanda konuşmuyorum. ilk ve son izlerkende aynı şeyi düşünmüştüm bunda da aynı şeyi düşünüyorum. ilişkilerle ilgili karşımıza çıkabilecek sorunlarla ilgili yapımları izlemek sanki mevcut ilişkimize iyi gelecek, izlediklerimizden ders alıp hatalar yapmıcak gibi bir hisle izliyoruz belki biz kadınlar. ama cidden bir erkeğin bu diziyi izleme motivasyonu olabilir mi emin değilim, bu yüzden evet kadın dizisi. zaten bu aldatma dizileride ciddi türedi
• blutv daha çok müşteri için dizi istiyor. yönetmen elinde bir film var para kazanmak istiyor. izleyici nerflixten bıkmış türkçe eser istiyor. sonra bu üç manyak bi kahvede oturup sen de film var ben dizi istiyorum buna da ne versek izler diyorlar. o halde bi bu filmi diziye çevirelim herkes mutlu olsun diyorlar.
  
  sonra bu dizi bok gibi oluyor. izleyici ayırdığı zamana pişman oluyor, eser sahipleri bu sikko işe imza attıklarına inanamıyorlar, platform yeni üye kazanamadığı gibi mevcut üyeyi de tiksindirmiş oluyor.
  
  lan şunu efendi gibi film olarak koysanıza?
• boyle dizilerde nur surer neden default geliyor
• 7. bölümdeki ahmet rıfat şungar sahnesi çok iyiydi.
• deniz akçay çok değerli bir yönetmen. (bkz: köksüz) öncelikle bunu söyleyeyim.
  tanım : iyi bir kadro ile çekilen ve yayınlanan uyarlama blu tv dizisi.
  
  yorum : olmamış.
  neden ?
  uzun süre sorunun ses dublaj ya da benzeri bir şey olduğunu düşündüm ama sadece sorun bunlar değil.
  dizide malesef çok fazla üzülerek söylüyorum çoğu şey kötü.
  neden böyle oluyor anlamıyorum.
  bir grup insan önceden rol yapabilip mevcut işlerinde rol yapamıyorlarsa yani inanmıyorsak o diyaloglara akıllara iki sorun gelir. senaryo kötüdür. laflar ağza oturmuyordur. yönetmen dil yakalayamamış demektir.
  
  bu dizi içinde böyle. senaryo ve oyunculuk neredeyse berbat. ki orijinali ciddi bir dizidir baya yani. üzüldüm.
• oyunculara dublaj mı yapılıyor acaba diye izlemeye çalıştığım ancak başarısız olduğum dizi. gerçekten artık bu kadar mükemmel konuşan insanlar yaşıyor mu bu hayatta ne bu ısrar? abartısız söylüyorum her oyuncu mükemmel bir türkçe konuşuyor ne bir devrik cümle var ne kısaltma ne yanlış kelime seçimi. her şey bu kadar mükemmel olunca iğreti duruyor. lan kim duraksayarak 'şaka, şaka yaptım hehe' falan diyor hayatında
• valla defne kayalar ın oyunculuğu izletti bana. kadının oyunculuğuna aşık olmaktan kendisine aşık olmaya doğru evrildim. o itiraf sahnesinde yatağın üstünde otururken yaptığı oyunculuk ödüllük bence.
• the affair bu kadar uyarlanamazdı cidden. bazı sahnelerde dublaj kullanmışlar bu durumdan tek rahatsız olan ben değilmişim. korkunç olmuş. aşırı yapay.
  alison sevmeyenler derneği olarak hazar gayet dolu oynamış, yakışmış role. ama bu diziyi defne kayalar oyunculuğu bile kurtaramamış. ben neden bu diziyi izledim çok mu boş vaktim vardı diye kendinizi sorgulamak istemiyorsanız izlemezsiniz