• sabahtan beri 4 kere sıçılıyorsa(gerçek manada*) o gün sevgilinin ailesiyle tanışılacaktır.
  • bu akşam birebir yaşayacağım durum. farkediyorum ki bu tanışma faslının yarattığı heyecan yaşa başa bakmıyormuş. bundan önceki bir zamanda heyecandan burnum kanamıştı *inşallah bu akşam eve döndüğümde yüzümde bir sürü gülücük olur.
  • aman tanrım o nasıl bir heyecan!

    ykm'ye gidip alisveris yaptim. kot, kazak, ayakkabi ve mont aldim. heyecanim tavan yapmis. eve gidip yikandim paklandim giyindim ve istanbul'dan izmir'e gittim.

    evinde bulusacaz ve tanisma kaynasma evde gerceklesecek. verilen adrese gittim kapiyi caldim otomata bastilar. kalbim atmıyor trampet çalıyor! neyse asansore binip 3. kata ciktim. yemin ediyorum heyecandan ruhumu teslim etmek üzereyim. asansörün kapsını açar açmaz biriyle göz göze geldik! karşımdaki kapının önünde bir kadin elinde minik mavi bir leğen. ne olduğunu anlamadan leğeni elime tutusturdu.

    -saat 1'de burada olsun lutfen ve sicak istiyoruz! dedi.

    elime patatesli borek icini tutusturmus. heyecandan agzimi acip "ya ben kizinizin erkek arkadasiyim siz nabiyonuz amina koyim" diyemedim. legeni alip hizlica asagi indim. yarim saat 45 dakika bekleyip kiz arkadasimi aradim. du bu tarafi diyalog seklinde yazacam.

    -alo canım, annene caktirma, soru da sorma asagiya in hemen!
    -askiiiiimmm geldin miii ay olecem heyecandan, anneeee volkan gelmis asagidaymisss.
    (o telefonda bunlari soylerken ben istanbula dogru kosmaya basladim ama yemin ederim aglamakli bir ifade var yuzumde)
    -lan sus sus soyleme ya :(
    -askim hani ya goremiyorum seni. balkondayim ben. yanlis eve mi gittin eheheh saskinim beniiiim
    -kızım senin allahin yok lan!!

    dedim kapattim telefonu. bildigin tumden kapattim. allahim o kadar caresizim ki yeminle olmek istiyorum. ulan yol boyu neler hayal etmistim. sarip sarmalayacakti beni annesi. cok konusmayacak genelde gulumseyecektim. ben salonda otururken onlar hep birlikte mutfaga gidip benim icin ne muhtesem biri diye yorum yapilacaklardı. ulan firinci ne vardi benden once gidip alsaydin borek icini. ulan firinci senin de allahin yok lan!

    bi sigara yaktim. ne yapsam diye dusunurken gozum bi dukkanin camindaki ben'e takildi. olm fırıncı ney lann? o kadar da alisveris yapip yakisikli olmaya calismistim. olmayınca olmuyormuş demek ki. hani derler ya vermeyince mabud, neylesin mahmud diye he işte bu söz benim için söylenmiş!

    yuzumden akan terler gotumdeki terlerle bulusmus halay cekiyorlar. beynim de vucudum gibi durmus saplanip kalmis oldugu yere. birakin bi atraksyona girmeyi adim atamiyorum adim! bos bos gelip gecenlere bakip sigara iciyorum. kaldirima oturdum kucagimda hala patates. allah sizi inandirsin o an patateslere bakip beynimin icinde borek yaptim hepsini.

    caresiz telefonu actim tekrar. hoop mesajlar gelmeye basladi sevgilimden. neler yazmis neler. cok seviyormus beni(ben de onu), hayatinin en mutlu gunuymus bugun(1 saat öncesine kadar benim de en mutlu günümdü), annesinin beni cok seveceginden eminmis(bok), tanismamizi dort gozle bekliyormus falan filan! halbusi tanistik biz annesiyle de annesi bilmiyor. (firincilarin aski da kurekleri gibi buyuk olurmus ehehe). ne hale dustum lan!

    neyse uzatmicam. aradim durumu tane tane anlattim. gulmesinin gecmesini aglayarak bekledim. bulundugum yeri tarif ettim geldi yanima. o guluyor ben sinirden agliyorum. annesi bana boregi verip kapiyi kapattiktan sonra sevgilimin ablasinin odasina gidip beni soylemis. o nasil firinci lan diye saskinligini belirtmis (bu yalan olabilir ama yine de içimi rahatlatan tek olumlu şey bu).

    yolda boregi firina birakip saat 1'de ve sicak getirmesini tembih ettik ve eve gittik. evde ben haric herkes kahkahalarla gulup beni teselli etmeye calisti.

    saat 1'i 10 geçe borek geldi. yaninda ayranla beraber yemeye calistim. ne yalan soylim yedigim en kotu borekti.
  • katakulliye gelerek meydana gelmis olaydir benim icin. daha cikmaya baslayali 1 sene olmus olmamis. ankaradan istanbula gidiyoruz trenle. istanbula varmamiza 1-2 saat kala eski erkek arkadasim birden 'canim biliyor musun bizi garda kim karsilayacak' dedi. 'kim?' dedim. 'annemle babam' dedi.
    o andaki halim de suydu: sac bas birbirine girmis,gozler tam uyuyamamaktan sis. yanimda devasa bir sirt cantasi.
    turlu kacma planlari yaptiysam da o zamanki erkek arkadasim ailesinin bunu cok dogal karsilayacagini, gerilecek bir sey olmadigini anlatarak beni yatistirdi.
    velhasili kelam bizi aldilar, eve goturduler. annesi kahvalti hazirlarken ben gerginlikten sigara icme ihtiyaciyla yanip kavrulmaktaydim. nasil nerede icebilirim derken eski sevgilim bana annesinin sigara ictigini, onun yaninda icebilecegimi soyledi. mutfaga girip yardim edebilecegim bir sey olup olmadigini sorduktan sonra da bir sigara yaktim. annesinin o anki bakisini unutamam. kadincagiz 'a-aa' diyebildi sadece. ben durumu anlatmaya calisip legalize etmek istedikce yerin dibine girdim.

    kahvalti yapildi,salona gecildi derken eski erkek arkadasim 'benim uykum geldi' diyerek odasina gecti. salonda annesi, babasi ve ben kaldik. o anda gorunmez olup eski sevgilimi hirpalamak cok isterdim. ve fakat kendisi benim saskin bakislarim arasinda suursuzca kaybolup gitti.

    herkes gazete okumaktaydi. ara ara sorulan tanima sorularinin haricinde bir aksilik yoktu fakat deplasmanda ve yalniz olmanin stresi beni ne hale soktuysa en son hatirladigim sey gazete okudugum.sonrasi yok.

    sanirim 1-2 saat sonra elimde gazete yana yatmis ve kasilmis bir sekilde uyandim. ayni oturdugum gibi devrilmisim. uyandigimda kimse yoktu. ailesi o gun yola cikacakti ve coktan gitmislerdi. ne zaman uyudum, nasil oyle uyudum, bayildim mi ne yaptim hic bir fikrim yok. ama 1-2 sene sonra intikamimi aldim icim rahat.
  • son derece gerici bir olay.nasıl tokalaşcaksın annesinin elini mi sıksam,yanaklarından mı öpsem,sarılmam da gerekir mi,anasına babasına nasıl hitap etmeliyim,yemek hazırlanmasına yardım ediyim mi,bulaşıklara yardım ediyim mi,sigara içsem ayıp mı olur vs vs bir ton sorunun kafanda cirit attığı hele ki daha ilişkinin başındaysan son derece gereksiz olan bi durum bu ya.en iyisi evlenene kadar tanışmamak gerek yok böyle atraksiyonlara
  • merhaba delikanlı, kızım senden çok bahsetti, "merveler" değil mi?
  • sevgilimle tanışınca çok önemsemeyeceğim durum. önce zor olanı bir yapayım, gerisi gelir zaten.
  • ''evlen benimle'' baskısının bir sonraki aşamasıdır. tüm kaçış çabalarınıza rağmen, bir yolu bulunur ve köşeye sıkıştırılıverirsiniz. vıcık vıcık sevgi gösterilerine gark olurken, ''ben kimim, burada işim ne?'' sorgulaması ara vermeden beyninizi yer. ''imdaaaaat!'' çığlığı atarsınız fakat sesinizi kendiniz bile duyamazsınız. iş işten geçmiş ve savaş için bir başka cephe daha açılmıştır.
  • parmağa yüzük takmanın ilk adımıdır , bu andan sonrası göz açıp kapayana kadar geçer ve erkek kendini nikah masasında bulur , ne olduğunu anlayamazsınız bile.
  • o kadar gergin bir ortam olmalı ki düşündükçe sanki bağırsaklarını sıçmışsında bir şeyler asılıyor bi ucundan gibi hissettiriyor.

    neyse ciddi olmak gerekirse, ilişkinin ciddiyetine göre önem arz eder. ciddi değil gelecek görmüyorsak hiç bu vampir masasına meze olma hevesine girmemek gerek.

    he ciddi ve ömürlük bir ilişki ise bunu anladığımız an tanışma faslını geçmeli. bu iki tarafında güvenini pekiştireceği gibi; yarın öbür gün olmaz bile desek ana baba olunduğunda oğul/kız evlat sahi olunduğunda özellikle kız babaları aynı durumda olmak istemez. ben şahsen istemem. 2-3 yıl manita olsunlar babanın hiç haberi olmasın bu kandırmaca elbet bir gün gün yüzüne çıkacaktır. ve birilerini bu şekilde aldatmak hiç hoş değil.
hesabın var mı? giriş yap