• azeri bir sanatçı. bir çok türküyü harika yorumlamıştır. bunlardan bazıları
    (bkz: akşam olur) http://www.youtube.com/watch?v=6riz_5qbcys
    (bkz: evlerinin önü yonca) http://www.youtube.com/watch?v=k3zx9u8sfey
  • kerkük türklerinin sanatta türkiye türklerinden ne denli ileride olduklarına sadece küçük bir örnek olan sanatçı.
  • -------
    kerkük kimindir sorusuna cevap veren türküler... ahmet hakan hakkında şunu yazmış:
    ------
    http://www.hurriyet.com.tr/…ettinin-yaveri-40578231
  • evlerinin önü yonca adlı türkü’nün hikayesinde başrolü oynamış üstad. toprağı bol olsun.
  • sinan seid, ırak'ın kerkük şehrinde 1934'te doğmuştur.
    azerbaycan ile arasındaki bağ daha sonradan kurulacaktır.

    sayısı az da olsa bizlere güzel sesinden şarkılar bırakmıştır. nermine memmedova ile birlikte söylediği güzel şarkılar,

    akşam olur

    evlerinin önü yonca
  • "azerbaycan izleyicisinin sevgisini kazanan sinan seid'in çok garip hayat hikayesi var. bağdat şehrinde radyo sunuculuğu yapan, aslen ırak türkmeni olan sinan seid bakü'ye 1958'de ele radyo sunucusu olarak davet edilir. bir zaman sonra bakü ona vatanı gibi gelir. gelirken eğitimi olmayan sinan seid, yüksek öğrenimini de bakü’de alır.

    sinan seid kendisini aslen azerbaycanlı hissediyor, azerbaycan’ı tüm varlığı ile seviyordu. radyoda çalışmaya başlayan sinan seid, azerbaycan'da kendi sevgisine karşılık olarak büyük sevgi kazanır. onu vatanı olarak saydığı ülkede himaye ediyor, hem maddi hem de manevi yardım ediyorlardı.

    sinan seid harikulade sesi ile hem arap dilinde olan haftalık programını seslendiriyor, hem haberleri okuyor, hem de azerbaycan edebiyatının seçkin yazarlarının eserlerini arapçaya tercüme ediyordu. öyle ki, nermine memmedova ile tanışması da burada başlıyor.

    nermine memmedova bestekar tofiq kuliyevin, kenber hüseynlinin, cihangir cahangirovun, said rüstemovun, ramiz mustafayev, andrey babayevin, eşref abbasovun, ağabacı rzayeva’nın şarkılarını ifa ediyor, git gide "ay ışığında", "sırrımı bilmedin", "alagöz", "aman avcı "," gilenar "," hardasan yar "," ilk anılar "," nar-nar "," karanfil "," dahası "şarkıları ile meşhurlaşıyor.

    nermine hanım'ın babası ağası beyin "halk düşmanı" damgası ile sürgün edilmesi onların ailesine mutsuzluk getirir, nermine okuldan ayrılmak zorunda kalır. ama sonradan eğitimini sürdürür, bakü devlet üniversitesi'nin filoloji fakültesi'nde elövset abdullayev, ağamusa ahundov, yusuf seyidov gibi profesörlerden ders alır. aynı yıllarda sinan seid de aynı üniversitenin gazetecilik fakültesinde eğitim alır. ancak okudukları üniversitede birbirleriyle tanışma şansları hiç olmaz. sonrasında radyoda olan tanışmaları ile düet teklifi aynı saatlerde yapılır.

    sinan seid'in yakın dostu, sırdaşı nahid hacızade hatıralarında şarkının varoluş tarihini şöyle anlatır:

    "ona iki odalı ev vermişlerdi. "volga" araba alması da onu çok sevindirmişti.

    genel redaktörümüz hep söylerdi: "sinan seid'i gözden kaçırma, ondan ayrılma. her akşam ona git, istersen onunla da kalabilirsin. bekar adamlarsınız, ikiniz de sıkılmazsınız ".

    akşamları sinan seid çay yapardı, biraz da hüzünlü şarkılar okurdu. bir parçası kulağımda seslendi: "ninni, yavrum, ninni". o şarkıyı bitirmeden yalvardım:

    - sinan, qadan alım, bir daha oku!

    bir kere dedim:

    - sinan, gel bu şarkıyı filme yazdır, herkes dinlesin. biz ölüp gideceğiz, izin ver şarkı hatıra kalsın, yaşasın.

    sinan seid şaşırarak:

    - beyim, sen ne konuşuyorsun? ben spikerim, gülerler bana. sen bir görsen, duysan, bağdat'ta, kerkük'te bu şarkıyı nasıl okuyorlar? onlardan sonra benim okumam gülünç görünür.

    - görünmez, efendim, görünmez. kendin de görürsün ki, senin sesin herkesin kalbini titretir.

    sinan seid gülümsedi:

    - beyim, şöyle yapalım. sen bana bir şarkıcı kadın bul. biz düet okuyalım. o zaman başka türlü seslenir bu şarkı.

    ben çok isimler önerdim, rübabe muradova, şövk?t elekberova, sara kedimova, flora kerimova… daha kimler, kimler…

    sinan seid de bu şarkıcıları tanıyordu. ancak bunların hiçbiri içine sinmedi.

    bir gün neredense geliyorduk. radyoda konser denemesi yapılıyordu, solist nermine memmedova idi. sinan seid benim kolumdan tuttu.

    - buldum, buldum. bu hanım okuyabilir "ninni yavrum"u.

    ben nermine hanımı sinan seid’le tanıştırdım. çok sevinse de, okumaya yanaşmadı:

    - ben bu lehçe ile böyle tatlı okuyamam, - dedi.

    sonrasında nasıl olduysa kabul etti. çalışmalar başlandı. sinan seid de, n?rmine hanım da şarkıya yürekten yeltendiler. son olarak, birkaç şarkı hazır bulundu.

    sinan seid dedi:

    - bunları kerkük hoyratları, daha doğrusu, kerkük-ırak şarkıları adıyla verelim. izin ver ele bu adla da yaşasın "kerkük-ırak şarkıları".

    o zamandan beri bu şarkılar yaşıyor. "okuyorlar nermine memmedova ve sinan seid" sözleri seslenenince herkes kulak verir ".

    onların birlikte okudukları "ninni, yavrum, ninni", "ben seni sevmişim, allam", "altın yüzük", "sevdi yar" şarkıları "kerkük halk şarkıları" adı altında çekilen yazılır.

    1990 yılında sinan seid, yedi yıl sonra 1997 yılında ise nermine memmedova vefat eder ama onların ifasından bize hatıra kalan kerkük türküleri hala herkes tarafından büyük bir keyifle dinlenir. "

    http://dan-ulduzu.blogspot.com/…-evlerinin.html?m=1
  • ırak türkmen'i sanatçı. türkmeneli'ne selam olsun.

    (bkz: evlerinin önü yonca)
hesabın var mı? giriş yap