• psikanalizin karşıtı. teke indirgeme çabası yok. id, ego, superego kavramları yok. parçalanmış olanı ya da çoğulu okumaya çalışmak önemli olan. freud bilinçdışını geçmişe ait birşey gibi görürken, deleuze ve guattari bilinçdışının bugüne ait birşey olduğunu ortaya koyuyorlar. anne baba çocukluğa dönelimden öte, gelecekle ilgili hayaller bütününe bakıyorlar. pek şukela.
  • 10 yıl önce yürüdüğünüz bir patikada yürürken. 10 yıl önce o patikada yürüyen halinizle yürüyormuş gibi yapma sanatı. zevkli ama zor, belkide imkansız.
  • deleuze ve guattari'nin ortaya koyduğu biçimiyle şizoanaliz, "protesto eden bilinçdışlarına" seslenir. her şeyi nevrozlaştıran pskanalize karşi ve "despotik gösterenin tersine devrimci yarılma"...
    deleuze ve guattari, psikanalistler tarafindan, hic şizofren görüp görmedikleri konusunda ısrarla sorguya çekildiler. deleuze bu konuda şöyle demiş:
    "bize hiç şizofren görüp görmediğimiz soruldu, asıl bizim psikanalistlere hiç sabuklama dinleyip dinlemediklerini sormamız gerekir. sabuklama dünyasal-tarihseldir, hiç de ailesel değildir. çinliler, almanlar, jeanne d'arc ve büyük moğol, ariler, yahudiler, para, iktidar ve üretim hakkında sabuklanır, anne-baba konusunda değil." [şurada: müzakereler, gilles deleuze, norgunk yayıncılık, çev.: inci uysal]
  • anti-oidipus.

    deleuze ve guattari nin orjinal metinlerini okumak yoğun bir felsefi birikim gerektirdiğinden, eugene w holland ın 'deleuze ve guattari'nin anti-oedipus'u şizoanalize giriş' adlı eseri iyi bir başlangıç olabilir.
  • deleuze ve guattari adindaki iki psikanalistin kafa kafaya vererek ortaya cikardigi, psikanalizme agir elestiriler getiren, marksist dusunceden yogun sekilde etkilenmis bir yaklasim.

    deleuze ve guattari’ye gore psikanaliz insanlari tektiplestiren, sinirlandiran, oedipus kompleksi temelinde sekillendirmeye calisan, arzulari her kosulda olumsuzlayan, ayni zamanda da kapitalist duzene hizmet eden bir yaklasim.

    sizoanaliz ise arzu makinesi denen mekanizma ile kiside ozgurlusmeyi, farklilasmayi, arzulari olumlamayi vaat eden bir surec.

    teoride kulaga cok hos gelen seyler var ancak uygulamada karsilastirma yapmamiza olanak verebilecek tek bir sizoanalizand bulamadim. boyle bir ornek varsa gecirdigi surec ve degisimleri paylasilabilirse cok sevinirim.

    sunu da dikkate almak gerekir ki; gerek deleuze, gerek guattari agir hastaliklarla mucadele etmis ve erken yasta hayatini kaybetmis iki isim. bu nedenle sizoanalitik yaklasim sadece temelleri atilarak ortada kalmis bir proje olarak da dusunulebilir.

    belki ikisi daha uzun ve saglikli bir yasam surebilselerdi, bugun psikanalitik yaklasima alternatif yeni bir psikolojik zenginlik daha hayatimizda yer bulabilecekti.
  • nasıl olur da bir insan kendi esaretini arzular? sorusundan hareket eden ve arzunun nasıl gerici ya da devrimci hale gelebildiğini (daha doğrusu arzuyu bu iki ters kutuba da yönlendirebilen yapıların nasıl oluşup bozulduğunu) ortaya çıkarmak için kavramsallaştırılmış dölözyen (anti-freudyen) yöntem.
hesabın var mı? giriş yap