• yakup kadri'nin leziz bir romanı.
    "lüt ve ibrahim devrinde, filistin diyarının türlü ahlak bozukluklarıyla tanrı'nın gazabına uğramış iki büyük şehirdir.."
  • bu iki şehrin varlığını kanıtlama çabaları en az hikayeleri kadar ilginçtir.

    1924 yılında sodom ve gomore'nin varlığını kanıtlamak için ölüdeniz'in yaşam için daha elverişli olan güney bölgesinde yapılan bir arkeolojik kazı sonucu erken bronz çağına ait olduğu düşünülen bi* antik kent bulunmuştur. arkelogların yeni keşiflerini oldukça ses getirecek konular üzerine yapma takıntılarından biri olduğu düşünülse de bulunan kanıtlar bu iki şehrin kutsal kitaplarda aktarılan hikayelerine oldukça yakındı.

    1924 yılında bab edh dehra isimli bölgede başlayan kazılar bu şehrin sodom olduğunun düşünülmesini sağlarken, elde edilen verilerin etkisi gomorrah'ın aranmasını da gerektirmişti. devam eden araştırmalarla, 1974 yılında numeira olarak adlandırılan bölgede yapılan kazılar sonucunda bulunan antik kentin, hikayenin diğer kısmı olan gomorrah şehri olduğu düşünülmektedir. araştırmaların bilimsel olarak dayandığı sonuçlar, bu iki antik kentin geçmişin gizemli şehirleri olduğunu kanıtlamasa da hikayelerdeki bir çok ortak nokta bu inancın diri tutulmasını sağlamıştır.

    bundan sonraki süreç ise bilim adamları ve din propogandacıları arasında csı - sodom and gomorrah tadında ilerlemiştir.

    öncelikle yapılan kazılarda karşılaşılan şiddetli yıkım ve bulunan gömülmemiş insan cesetleri, sodom ve gomorrah'ın hikayesinde olduğu gibi ani bir felaket sonucu bu iki şehrin aynı zamanda helak olduğunu kanıtlamıştır. bilim adamları tarafından bu ortak yıkıma getirilen açıklamalar, deprem, volkanik patlama yada askeri bir saldırı sonucu yıkıma uğramış olabilecekleri yönünde olmasına rağmen, bölgede volkanik bir hareketliliğin olmayışı ve o tarihte bi* deprem olduğunu gösteren hiç bi kanıtın bulunamaması bu teorilerin, tıpkı tanrının gazabı söylemleri gibi havada kalmasına neden olmuştur.

    ayrıca, bulunan insan kemiklerindeki fizyolojik şekil bozukluklarının, hikayenin temelini oluşturan meşhur çarpık ilişkilerin kanıtı olarak sunulması, her ne kadar antik kavimlerin bi* çoğunda bu tip çarpık ilişkiler olduğu bilinse de hikayeye uygunluğu açısından önemli bir done olarak görülmekte.

    üstelik bu iki şehrin gelişim düzeyleri üzerine yapılan çalışmalara bakıldığında, erken bronz çağı medeniyetlerinden ve dönemin mısır uygarlığından oldukça farklı ve gelişmiş bir seviyede oldukları görülmüştür. tüm bu gelişmişliğe ve yaşam için elverişli büyük şehirler olmalarına rağmen yaşanan felaket sonrası bir daha asla bölgede yerleşim kurulmaması ve unutulmaya mahkum bırakılıp toprak altınaa kalmaları hikayeye paralellik yönünden oldukça ilgi çekici.

    günümüzün bab edh dehra ve numeria'sı efsanenin hayaletleri midir bilinmez lakin, bu koşturmaca da en az kutsal kase olayı gibi oldukça gizemli ve eğlenceli bir polemiktir.
  • yabancı hayranlığının varacağı uç noktaları gösteren, şık benzetmelerle dolu y.k. karaosmanoğlu romanı. roman bir yandan da şunu şöyler:işgalci kendi toprağında gayet efendi bir adam olsa da dışarda soysuzlaşır. bu işgal etmenin tabiatı gereğidir.
  • mütareke dönemi istanbul ’unda işgal kuvvetleri işbirlikçisi sami bey ailesi ve onlarla yerli ve yabancı kahramanların ilişkisinin anlatıldığı yakup kadri karaosmanoğlu eseridir bu.

    --- spoiler ---
    sodom ve gomore’de işgal altındaki istanbul anlatılmaktadır. roman işgal kuvvetleriyle,memleketin yerlileri arasında geçer.yabancılardan en hatırı sayılır olanlar ingilizlerdir.ingilizlerin şu yönleri serilmiştir:captain jackson read ’le gururlu ve kibirli olmaları,captain marlow’la ahlaki çöküntüleri.fransız ve almanların varlığını da unutmamak gerekir.

    romanda yer alan sami bey’in ailesi,yurdum insanın ortak özellikleri taşımaz.sami bey işi nedeniyle yabancılarla haşır neşir olan biridir.biricik kızı leyla amerikan kolejinde okumuş ve milli terbiye almamıştır.ailesi hakim olan leyla,mili varlığından kopuk olduğundan işgalcilerle yaklaşabilmek için adeta yarışır.
    yetişkin nesil olarak sami bey ve eşi,makbule hanım,nuriye hanım,azize hanım ve atıf bey birbirlerine yakın insanlardır.aynı semtlerde oturur,aynı kimselerle görüşür,aynı toplantılara katılırlar.kendi benliğini unutan bu insanlar yabancılara yakınlıklarıyla değer kazandıklarını zanneden kozmopolitlerdir.
    leyla birçok fırsatı babasının çevresi dolayısıyla kazanmıştır.leyla’nın annesi aile içinde silik kalır.o sami bey’e ve leyla’ya müdahale edecek güçte değildir.çoğu yerlere zorunda olduğu için gitmiştir.
    necdet ise yetişme ve yaşam tarzı bakımından leyla’dan farklıdır.bu çökmüş sistemde ,kendi memleketinde bir yabancı gibidir.onun çevresi bambaşkadır,lakin onu bu kötü çevreye leyla bağlar.halasının kızı olan nişanlısının ingiliz hayranlığı onun ingiliz düşmanlığını körükler.o,topluma ait ve milli olan harekete yönelmeye başarır.bu yüzden bir uyanışı ve oluşu temsil eder.
    leyla ingiliz subaylarından captain jackson read ile flört etmeye can atar.necdet ise koyu bir ingiliz düşmanıdır.onun için “bir ingiliz’e uzaktan selam vermek,...”bile dayanılmaz bir azaptır.bunun sebepleri ise şöyle sıralar “izmir’i kanlı bir et parçası gibi yunanlıların önüne atmış” türk milletinin bütün teneffüs menfezlerini tıkamış”olması. nişanlısının evine girer girmez, ingilizlerin kötü kokularını eve sinmiş olduğunu fark ederek tepki gösterir,ama sami bey anlamamazlıktan gelir.leyla’nın onların tekrar gelebileceklerini söylemesi necdet’i çıldırtır,annesinin uyarısı üzerine şunları söyler ”bilmiyorum,bilmiyorum,bütün kadınlar gibi sende jackson read’i kıskanıyorsun!”der.
    “sami bey,tanzimat devrinin meydana attığı o biçim alafranga türklerdendir ki türk’ten gayrı her milletin sözüne inanırlar. ve türkiye’ye ait meselelerinin mutlaka başkaları tarafından halledilebileceğine kanidirler”
    leyla’nın read ile telefon konuşması,necdet için bardağı taşıran son damla olur ve hemen kendini sokağa atar.şimdi o,”bir melun kızdan,bir cadıdan”kaçmaktadır.fakat nereye gittiğini bilmez.onu telefon konuşması esnasında boğmadığı için kahrolur.o zaten aşklarını yeterli bulmaz.avrupa dönüşünde bir gün onlara “siz birbirinizin olacaksınız”derler ve her şey bununla olup biter.
    bu olaylara rağmen,bir hafta geçmeden,nuriye hanım’ın verdiği çayda buluşurlar.ama miss fany moore türk’lerde evlenme adetine dair konuşurken tatsızlık çıkar ve sert bir şekilde leyle oradan ayrılır.
    bir mektupla affını diler”beni affet necdet!ben deli kızın biriyim.beni sevmek bana tahammül etmek demektir.”necdet’in bittiğini yazması üzerine leyla necdet’in evine gider.evde baş başa kaldıklarında,necdet’in zayıflığı ortaya çıkar ve leyla bundan yararlanmayı bilir.
    leyla necdet’in zaafıdır.ondaki şekli değişikliklerin bile farkına çok geç varır.kesile kesile “tıpkı haşarı oğlanın başına” dönen saçların şekli karşısında cadaloz demekten kendini alamaz.fakat biraz sonra karşısında ağlayarak güçsüzlüğünü gösterir.leyla’nın gösterdiği mazeretleri tabii saymaya başlar.
    necdet onların aralarına katılmaya razı olduğu halde,yabancılardan nefretini gerektirecek hareketlerden bir türlü kurtulamaz.bir akşam ocaklı arkadaşı doktor cemal kami ile yeni açılan moskovite’de yemek yemeğe giderler.arkadaşının yanında captain marlow ve ahbaplarının tatsızlık çıkarması necdet’i üzer.
    leyla yaptığı çılgınlıklar için annesi ve babasının ihtarları karşısında elinden eksik olmayan renk renk sigara ağızlıklarını sallayarak dalga geçer.read’in onu bu derece şımartması hanımlara daima malzeme olur.
    necdet,major will’in yalısına gelmekle ilk olarak bir ingiliz’in evine ayak basmış olur.nefret ettiği kimseler arasında leyla’nın tavırlarını kontrol edebilmeyi tek gaye sayar.leyla fırsatı kollayarak yine read ile bahçeye çıkar.necdet onları takip eder.bahçede onların yalnız bulunmalarına tahammül edemeyerek ortaya çıkar ve read ile kapışır.leyla araya girerek skandalı önlemeye çalışır.fakat onların üçünün bir salona girmeleri ve yüzlerinin şekli her şeyi ortaya koyar.necdet çareyi çekilip gitmekte bulur.bu hareket leyla’ya bir tokattan daha ağır gelir.
    leyla jackson read’i eskisi kadar yakın bulmamaya başlar.fakat ingiliz zabiti bunun farkına bile varmaz ve eskisi gibi sami bey’in evine teklifsizce girip çıkmaya devam eder.azize hanım bile kocasının ilgisizliğinden şikayetle captain marlow’a yaklaşır.oysa marlow,atıf bey’le münasebetlerini artırarak cinsi sapıklıkta aradığını bulur. jackson read’ın nail paşa’nın karısı şehnaz sultan ile olan yakınlığını da önemsemeyen leyla genç zabitin “ihtiyacı” ve “ihtirası” olur.necdet ise önüne geçemediği olayların kendisini alıp götürmesini ister.
    leyla ile necdet ,rus barının açılışında uzaktan uzağa görüşürler.necdet onun bir türk kızı olduğunu, üstelik nişanlısı ve akrabası olduğunu yanındakilere açıklamanın ıstırabını yaşar.bardan çıkarken ona en ağır hakarette bulunur
    madam jimson kocasının ölümünden sonra çevresine olan hakimiyetini artırır.leyla’yı kıskanarak onu tamamen yalnız bırakmak ister.eski aşığı jackson read’i yeniden kendine bağlar.leyla’nın babası düyun-i umumiye’de fransızlara yakınlığı ile tanınan biri olduğu halde,madam jimson’ın organize ettiği davete çağrılmamalarını baba-kız bir türlü anlayamazlar.leyla kimin parmağı olduğunu anlayabilmek için “samimi ve artistik bir müsamere”vermeye karar verir.ne var ki, bundan beklediğini bulamaz.leyla’nın davetinin böyle sonuçlanmasında yine madam jimson’ın ihtirası rol oynar.bitkin olan leyla’nın iyileşebilmesi için sami bey dr.jean prade’i çağırır.doktorda bir avrupa seyahatini uygun görür.fakat doktor sevgilisi jimson’ı memnun edebilmek için durumu hemen ona yetiştirir.leyla bilmemekle beraber bu seyahatin maddi yükünü necdet çeker.
    necdet yabancı zabitlere yaklaşan türk kızlarının her birini bir leyla olarak görür.bir gün tramvayda korkunç bir facia ile karşılaşır.
    “iki bacağı kesilmiş bir türk askeri kendisine sığınacak bir yer ararken sürüne sürüne tramvaya bindi.tam o sırada şuh ve fıkırdak bir kız ile bir ingiliz zabiti girdi.girer girmez oturan iki kişiyi kaldıran zabitin yanında olan kız yanlışlıkla yerde sürünen zavallı kötürüm askerinin eline iskarpinlerinin sivri topuklarıyla basması, o gazinin feryat etmesine sebebiyet verdi.bu hayasız hareketinden mahcup olmayan kız, bir de söyleniverdi.”
    leyla ve nermin gibi nicelerinden biri olan şımarık kız ve o malül insan büyük bir tezat oluşturur.o malülle beraber., nice topuklar necdet’in ciğerine saplanır.o kızın leyla’dan, kendisinin de o kötürümden farklı biri olmadığını anlar ve yine kızı boğamadığından leyla karşısında zaafa uğrar.necdet anadolu’ya sığınarak avunur.nitekim cemil kami anadolu’daki milli güçlerin birkaç güne kadar istanbul’a geleceğini bildirir.
    türk ordusunun izmir’e girişi ve istanbul üzerinden trakya’ya geçişi, işgal kuvvetlerini şaşırtır. anlı şanlı galip zabitler büyük bir panik içinde bir an önce istanbul’dan ayrılmayı beklerler.iyileşerek dönen leyla’yı görmek için sami beylerinin kapısını çalan jackson read’e kapı açılmaz.lakin keyfi kaçan sami bey şu lafları sarf eder”bu çok devam etmez,göreceksiniz.ingiltere yeni tedbirler almak mecburiyetinde kalacaktır.
    başta bireysel duyguları hakim olan necdet,görüp geçirdiği sayısız olayların etkisiyle zayıflıktan kurtularak, kendisini bağlayan bireysel şuuru milli şuur içinde eriterek hakiki bir milliyetperver olmayı başarır.bu yeni necdet, kozmopolit sami bey’leri tanımaz.iyileşerek dönen ve kendisini avuçları içine almayı çalışan işgal kuvvetlerinden artakalan leyla da artık onun için hiçbir şeydir.
    --- spoiler ---
  • bundan 3600 yıl önce ürdün nehri altında kaldığına inanılan iki sümer(canaanites) $ehrinin adıdır bunlar.

    incil'de anlatıldığına göre bu iki $ehir allahsızlıktan batmı$. admah,zeboim ve lasha batmamı$.çünkü onlar tanrının yanında imi$ fe$mekan.

    (bkz: allahsizliktan batacak sehirler),(bkz: allahsizliktan batacak kitalar),(bkz: allahsizlar tarafindan batirilacak sehirler),(bkz: allahsizlar tarafindan batirilacak kitalar),(bkz: kita sahanligi)
  • yakup kadri karaosmanoğlu'nun 1927 - 1928 yıllarında yazdığı büyük sanat eseri. asil geçinenlerin soysuzluğunu ve istiklal arzusunun asaletini anlatır.
  • sodom'un 120 gununun basindaki onsoze gore hikayeleri soyledir:

    "sodom ve gomore yahudi-hristyan kulturunde adlari sapkinlikla ozdeslesmis varligi tartismali kentlerdir. bu sehirler ile alakali bilgileri tevrad (tekvin, bab 18-19) ve kuran'dan (neml 54-55) ediniyoruz. kuran'da lutilik olarak gecen ve kapali bicimde yer alan olay, tevrad'da son derece acik ve ayrintili olarak anlatilir.
    buna gore gecmiste lut golunun bulundugu yerde sodom ve gomorra (gomore) adli iki kent bulunuyordu. bu kentlerin erkekleri kadinlarla ters iliskiyi tercih ediyor ve erkeklerle de iliski kuruyorlardi.
    tanri bu 'ahlaksizliga' daha fazla tahammul edemez ve cezalandirmaya karar verir. her iki kenti de yok edecektir. fakat ibrahim peygamber, tanri'ya orada hic yoksa elli ahlakli insanin yasayabilecegini, onlara yazik olacagini soyler. ibrahim peygamber'in tanri'yla yaptigi yakari/pazarlik sonucunda tanri, 10 tane ahlakli insan bulunursa bile bagislayacagini soyler ve iki melegini durumu saptamasi icin sodom'a gonderir.
    melekleri sehirde yasayan lut peygamber karsilar ve sehrin erkeklerinin karakterini bildiginden son derece guzel goruntulu iki melegi onlarin kentte dolanma istegine ragmen evine kapar. ancak sodom'un sapkinlari iki guzel erkegin geldigini duyarak lut'un evini cevirirler. lut onlara yalvarir ve rusvet olarak iki kizini teklif eder. 'onlara ne isterseniz yapin konuklarima dokunmayin' der. fakat bunu reddeden sapkinlar zor kullanmaya kalkinca melekler onlari kor eder ve lut'a ailesini alip kacmasini soylerler.
    lut, kizlari ve damatlari once tsoara kentine siginirlar. bu arada tanri gokten tas ve ates yagdirarak iki sehri yok eder''
  • yakup kadri'nin şaheseridir... insanın duygularının ve kendiyle hesaplaşmalarının tahlili en ince detayına kadar yapılırken aynı anda da bu kadar akıcı olabilen bir roman olacak şey değildir...

    --- spoiler ---
    özellikle necdet'in leyla'dan ilk ayrılışından sonra yapılan bir ayrılık tasviri vardır ki okuyan kişinin kendisini roman karakterinin yerine koymasına kadar götürür ve 'bu adam bunları nasıl yazabiliyor' dedirtir...

    bir kez affeden aşık durmadan affetmeye mahkumdur...
    --- spoiler ---

    diğer yandan da işgal altındaki istanbul'un bir yakasındaki yozlaşma ve yabancılaşmanın, o sırada aynı şehrin karşı kıyısındaki direnişe kayıtsız hatta düşman kalışının incelenmesi bugün bile ders alınacak çıkarımlarla anlatılır...

    son söz olarak

    yakup kadri sen insan değilsin...
  • sodom ile gomore’yi dusundu: saraylari, tiyatrolari, meyhaneleri, orospulari, hepsi katran icine gomulmuslerdi. ibrahim bagirmisti: “aci onlara rabbim, yakma onlari. iyi degil misin? aci o halde yaratiklarina.” tanri da cevap vermisti: “ben adilim, hepsini de yakacagim.*
  • ilahi cezayi yiyenlerden biri de bu sehirlerden birinde yasayan, ibadetini tam yapan bir adamcagizdir. tanrinin burdaki dusuncesi de kendi ibadetini etti ama digerlerine bir kere bile yanlis yapiyosunuz dogru yol budur demedi dusuncesidir.
hesabın var mı? giriş yap