• istismara ve cinayete yardım ve yataklık etmektir.

    bir dönem hayvan satışı yapılan bir pet shopta çalışmış biri olarak işin perde arkasını anlatayım:

    o kediler çoğunlukla bavullarla eski doğu bloku ülkelerinden getirilirler. yolda çoğu ölür. kalan sağlar kâr etmeye yettiğinden ölenler umurlarında olmaz. sağ gelenlerin çoğu da aslında kedi aidsi de denen fiv pozitiftir. alırken fark etmezsiniz. tam evinizin bir bireyi olur, bağlanırsınız hastalık belirtileri baş gösterir. yaşattığı travma paha biçilemez. hele evde başka kediniz de varsa ona da bulaşır dimyata pirince giderken evdekinden de olursunuz.

    bazıları da bu kedilerin üretimiyle geçinen merdiven altı üreticilerden gelmiştir. gün güneş gösterilmeyen, daracık hücrelere hapsedilmiş hayvancıklar sadece damızlık diye yıllarca tutulur. defalarca doğurtulan dişi kediler, hayatında 1m2'lik bölmesinin dışına çıkamamış, yürümeyi unutmuş, koşmayı hiç bilmeyen erkek kediler...

    o vitrindeki yavrular çoğunlukla birbirine benzedikleri için fark etmezsiniz. halbuki bir gün vitrinde sağlıklıyken ertesi gün arkada serum yemektedirler. bazen serumunu bilgisiz kişiler değiştirmeye kalkar, işini düzgün yapamaz, hayvancık kan kaybından göz göre göre ölür gider.

    bu sistem sizin sayenizde var. siz oralardan satın almayı talep ettiğiniz müddetçe o cins kedilerin, köpeklerin çilesi hiç bitmeyecek. üretici ve satıcılar onları sadece meta olarak görür. zerre sevgi yoktur yüreklerinde. sadece maliyet hesabı yaparlar. üstelik hayvan severler de çoğunluk görmezden gelir onları. sokak hayvanlarının çilesi hep dile getirilir ama kimse gündeme taşımaz üretici-satıcı elinde zulüm gören hayvancıkların çektiklerini.

    siz o camekanlara bakıp ay ne sevimli diyorsunuz ya ben önünden geçtikçe camı çerçeveyi indiresim geliyor. o günlerde çaresizlikten sektörde bir süre çalışmak zorunda kaldım ama oradan kazandığım parayı haram sayarım.
  • hayvanlar sizin malınız değildir ve hayvana değer biçmek son derece ahlak dışı bir harekettir...
  • yardıma ihtiyacı olan bir kediyi bırakıp zaten yaşamın farkında bile olmayan bir kedi almaktır. o 2000 tl ile aldığın sokak kedisine harcasan daha hayırlı olur
  • net geri zekalılıktır. dünya tatlısı tekirleri kurtarın sokaktan önce. oyuncak arıyorsunuz siz kedi falan değil. hak etmiyorsunuz hiçbirini.

    edit: arkadaşlar birincisi başlığı ben açmadım, canlandırdım. ikincisi cins hayvanlar bu piyasayı ayakta tutmak için birçok hastalıkla yaşıyorlar. uzun uzuun anlatılacak bir konu. üçüncüsü satın alma sahiplen demek bir vicdan borcudur. bunu diyen insanlara saldıramazsınız. dördüncüsü bahçeli bir müstakil evde biri van kırması üçü sarman dördü tekir sekiz kedi besliyorum. hepsini sahiplendim. çoğu gayet sakin ve inanılmaz güzel kediler. yok psikopatmış, yok hayatınızı karartırmış ansnsmms ya bir al evine bir hafta yaşa bakalım hayatını mı güzelleştiriyor, hayatını mı zorlaştırıyor. demişler ki sokaktaki pis kediler. birçok sayfada yeni doğan yavru ilanları var yapmayın allaşkına. çok şüpheliyseniz o minikleri alabilirsiniz. maddiyat az diye denmiş. o tekirlerin ihtiyacını karşılamak için para dökülmüyor sanıyorsunuz sanırım. son olarak da geri zekalı lafına alınanlar olmuş. o zaman şey diyelim kedileri bir eşya olarak gören diyelim. yine de elbet sizin tercihinizdir. ancak lütfen rica ediyorum sahiplenin. cins de olsa tekir de olsa. söyleyeceklerim bu kadar.
  • her yönden salaklıktır, bu çark döndüğü sürece çok hayvan petshoplarda sürünüp işkence görecektir
  • fazlasıyla hayvan severim ama almayın kardeşim şu kedileri evinize. bırakın sokakta yaşasınlar.

    ne zaman bir evin önünden geçerken camın önünde bir kedi görsem, hüzünlü şekilde dışarıyı izlediğini hissediyorum sanki. doğaları gereği vahşi hayvanlar aslında ama zamanla ehil hayvan konumuna gelmişler, bari bırakın özgür ve mutlu oldukları sokakta yaşasınlar.

    zorunlu edit: ya arkadaş bir kez daha yazılanı okumaktan aciz insanlar olduğunu gördüm. mesaj kutumun ırzına geçmişsiniz resmen. kedilerin arabaların altında kalmasından zevk mi alıyorsun diye mesaj gönderen olmuş. ben nerede bunu demişim? hasta, engelli ve bakıma muhtaç kedilerin sokaklara atılmasını nerede söylemişim?

    sadece ufacık evlerin içine tıkılan kedilerin de özgür olmak isteyebileceklerini düşündüm bir an. mesajın birine "kediyi evde tutarak onun istediği kediyle sevişme özgürlüğünü de alıyorsunuz" diye kendimce bir espri yaptım. gelen cevap ise "onlar sizin gibi sürekli sevişmeyi düşünen sapıklar değil" demiş. haydaaaa. çiftleşme zamanı evde kıvrım kıvrım kıvranan kedisi olduğunu söyledi bir arkadaşım daha az önce.

    görsel
    tam da denk geldi. tam karşımda mışıl mışıl uyuyor sokak kedisi. az önce yanıma geldi ve azıcık oynaştık ve yattığı yere gitti. çünkü o özgürlüğü seviyor. benimle oynaşmak istedi ve oynaştı ama sonra istemedi ve gitti. yaşasın özgürlük..

    neyse ben spora gidiyorum. mis gibi yağmur yağıyor istanbul'da. toprak kokuları yükseliyor her yerden.*
  • avamlıktır. puştluktur. ortalıkta hayvan hakları diye zırlayanlardır.

    daha 1 haftası dolmadı evin önünden güzel gözlü bi' yavru kediyi 5 liralık kuru mamayla kandırıp eve aldım. biti piresi vardı temizledim. ona yatak aldım (yatağı hariç her yerde yatıyor adi), ona mama kabı aldım, ona tırmalama tahtası aldım, ona kumluk aldım... tenis kortundan çaldığım tenis topumu verdim ona. ona sevgimi verdim. o ne mi yaptı? o da beni sevdi. hatta şu an ayaklarımın dibinde uyuyor. adı eros, erkek bi' kedi. onu seviyorum.

    arkadaşlar eros kaçtı.
  • o iki binlira verip aldığınız cins kedilerin hepsi genetik olarak hasta .. sizin gibi millete şov yapma derdi olan vizyonsuz akıl fukaraları yüzünden sürekli üretimi devam ediyor ve o hayvanlar acı çekerek hastalıklarla boğuşarak can veriyorlar sokakta ki kediyi kurtarmak varken neden üstüne para verip kedi alırsınız anlamıyorum ...
  • damızlık olarak kullanılan dişi ve erkek "cins" kedilerin hayatını kaydıran karardır.
    siz şirin ve albenili görüntülerinden dolayı yavruları satın alıp fotoğraflarını paylaşmaya doyamıyor olabilirsiniz; fakat ticari her durumda olduğu gibi talep artıp arz yetişmedikçe kalite düşüyor.
    düşen kalite burada nedir?
    anne kedinin doğum yapma sayısının çılgıncasına artırılması, vücudunun bu yükü taşıyamayacak hale gelmesi.
    yetersiz beslenmiş, hastalığa açık ve bağışıklığı düşük bebeklerin dünyaya gelmesi.
    elde kalıp büyüyen yavruların, özürle doğanların, kalıtsal hastalık taşıyanların ölüme terk edilmesi (çünkü kazanç yok) gibi gibi...
    sizin o şirin kedilerinizin fotoğraflarına baktığımda aklımdan geçenler ve tam olarak da gerçekler bunlar işte.
    sadece üzülüyorum bu hayvanlara.
hesabın var mı? giriş yap