23 entry daha
  • hiperaktif kahramanımız bir gün fransa'ya gitmiştir. sokakta yürürken nasıl olmuşsa olmuş ani bir dönme ve başını kaldırma sonucu kafasını sokak lambasına çarpmış, aldığı bu şiddetli darbeye gülsün mü salaklığına ağlasın mı bilemezken etrafındakiler haydi seni bir doktora götürelim demişlerdir. "a aa yok bir şeyim" demeye kalmadan kendini doktor muayenesinde bulmuştur.

    doktor durumu tespit anlamında sormaktadır: "ne oldu size böyle, bu kafayı yumurta gibi şişirdiniz?" kahramanımız sakince "sokak lambasını* görmedim!" diyince doktor gözlerini fal taşı gibi açıp "hangi ülkedensiniz?" sorusunu sormuş, kahramanımız yine sakince "türk" demiştir. doktor o gün bugündür türkleri nasıl bellemiştir kim bilir.* ancak kahramanımızın bildiği tek şey doktorun başka soru sormaması ve bir daha diyaloga girmemesidir. (demek ki neymiş iyi bir durum varsa türk, kötü bir durum varsa macar, ispanyol vb. demek lazımmış ve de sokakta yürürken sokak lambası gibi canavarlara karşı dikkatli olunması gerekirmiş*)
143 entry daha
hesabın var mı? giriş yap