• bazen hüzünlüdür bazen güldürür.

    sabah 7de gidersin starbucksa, daha sakindir, baristayla günlük sohbetini de ettikten sonra medusa başlı bardağında kahveni alırsın. o an çok havalısındır.

    sonra otobüs durağına doğru gitmeye başlarsın. hayaller lüks araba, gerçekler otobüs. yine de durakta havalısındır, bakışlar senin üstündedir. pis zengin derler, bazıları bakışlarıyla yer, bazıları sallamaz bile.

    otobüse bindikten sonrası değişik heyecanlara gebedir. düşünün kartta yetersiz bakiye olmasını, elinde starbucks kahvesi ama kartında para yok, git bir önce don giy de sonra süslenirsin söylemleri havada uçuşur. başka bir zaman ise bol bol dayamalarla geçer, kah sen dayarsın, kah sana dayarlar, ama elde bardak hep durur.

    böyle bir enteresan durumdur işte *
  • oda bişey mi la starbucksta oturup bardağa birayı boşaltıp ortam güzel diye içtim, bebek starbucs manzarasında iyi
  • 3 gün önce londra'da başımdan geçen olay.

    gerçekten inanılmaz, verilmiş sadakam varmış
  • geçin artık şunları 10 liralık kahvenin lafını mı yapıyorsunuz. geçen bir kafeye gittim orada da mocha 10 tl idi. eee ne farkı var yani? çoğu yerler ile aynı fiyat starbucks. 10 liranın sanki değeri kalmışta belediye otobüsüne binen insan diyorsunuz.
    bizim burda dolmuşta 2.5 tl bir yere git gel 5 tl gidiyor kahve fiyatıyla karşılaştıracaksan bu da azımsanamayacak kadar ucuz değil o zaman.

    (bkz: ekonomoyi çok eyi)
    (bkz: ülke elden gidiyeah)
  • bence asıl dikkate değer olay belediye otobüsünde aldığın kahve ile sturbucks'a gidip oturmaktır.

    hadi yine iyisin iett, senin için yatırım fikri attım ortaya.
  • gayet normal olandır. bizim ülkemizde maalesef toplu taşıma kullanmak fakirlik belirtisi olarak görülüyor. gelişmiş ülkelerde ise ilk tercih edilen toplu taşıma oluyor.hatta gidin avrupaya bakın sehir merkezlerinde büyük koca koca bmw,mercedesleri goremezsiniz, genelde mini arabalar vardır. adamların statü sembolu maddi seyler degil kesinlikle. umarım bizde o seviyeye ulasırız bir gün türk milleti olarak özümüzü kaybetmeden
  • belediye otobüsü de neymiş gı. ben yürüyorum çünkü işim yürüme mesafesinde.
  • istanbul da iett de nasıl tutunabiliyorlar bilmiyorum. ben de bazen elimde kahveyle iett veya metroya geçiyorum. sonra kendime güvenmeyip atıyorum. çünkü bir başkasının üzerine de dönebilirim.
    şehirler arası yolculukta bilr çay kahve içmek zor geliyorken.
    kahveyle iett ye binen bazı insanların havalı görünmeye çalıştığını da hissetmiyor değilim.
  • ne kadar ezik ve fakir hissetmişse kişi, starbucks'tan kahve almayı havalı ve zenginlik belirtisi olarak görüyor. kahve bu. kahve. dandik xxkahveciefendi şubesinde de nescafe'ye 10tl para isteniyor. yazık lan. ne koymuş starbucks'a gidenler.

    aynı zamanda o kadar cahil ki logoya medusa başlı denmiş. bir şeyi sevmesen bile araştır, öğren ki millete rezil olma. logo siren dir.

    starbucks siren

    güzeldir, sabah o mis gibi kahve kokusunu duymamızı sağlar. kötüdür, canımı çektirir.
  • istanbul özelinde bahsediyorum; sabahın 7sinde popo popoya değmeden gitmenin mümkün olmadığı otobüse elinde 80 derece sıcaklıkta bir sıvıyla binmek pek mümkün değil. yapan varsa da azmini ve cesaretini takdir ediyorum.
hesabın var mı? giriş yap