• ı. süleyman'ın saltanatının sonlarına doğru batı anadolu, amasya ve çevresi başta olmak üzere anadolu'yu kasıp kavuran medrese talebelerinin çıkardığı isyanlar.

    kanuni sultan süleyman'ın anadolu'nun her yerinde medrese açılmasına cevaz vermesi, toprak rejiminin çökmesi gibi sebeplerle işsiz kalan köylü nüfusun çoğunluğunun kentlere akması ve medreseleri doldurması ile vuku bulmuştur.

    medreselere yığılan gençlerin kamu içerisinde istihdam edilememesi ile bu adamların "ne yani boşa mı okuduk!" diyerek feryat ederek eyleme geçtikleri olaylar silsilesidir. akla hayale gelmeyecek türden işkence, soygun ve zulümde bulunmuşlardır. bu isyanlar döneminde tecavüz vaka-yı adiyeden olmuştur.

    500 sene öncesinin yükseköğretim politikasının günümüz yükseköğretim politikası ile neredeyse aynı olması ise düşündürücü.
  • medreselerin fazla suhte(ogrenci) kabul etmeleri sonucunda, buradan mezun olan ogrencilere yeterli derecede naiplik kadılık ya da muderrislik makamı onermemis ve buyuk bir issizlik sorunu ortaya cıkmıstır. bunun sonucu 2. selimden itibaren suhte şekaveti (ogrencilerin eşkiyalıgı)baslamıstır.

    ayrıca (bkz: kpssde atanamayan öğretmenler)
  • osmanlı müelliflerine göre medreselerde yüksek seviyeli ulemâ çocuklarına haksız imtiyazların sağlanması, ilmiye yolunda yükselmenin rüşvet ve iltimasla mümkün hale gelmesi, tedrisattan aklî ve riyâzî (matematik) ilimlerin kaldırılması ve nihayet kapasitenin üzerinde talebenin kabul edilmesi klasik medrese geleneğini bozar.

    bozulan ekonomik yapı, genç nüfusta görülen artış aynı dönemde anadolu’da ve rumeli’de ortaya çıkan büyük sosyal gerginliği daha da körükler. kır kesimindeki gençler yatılı ve burslu olan medreselere sığınır ve medreseler işsiz güçsüzlerin geçim yeri haline gelir. kapasitenin üstünde öğrenciyle dolan medreselerde eğitim ve öğretimin kalitesi düşer (tanıdık geldi mi?). bu kargaşa ortamından dolayı uzun süre medreseden dışarı çıkamamak ve mezuniyet sonrası işsiz kalmak talebelerin psikolojisini bozarak onları suça iter.

    kimi zamanlar, uzak bir dağda kendi medreselerini kurup kanunlara uygun sadaka toplama kisvesi altında celâlî isyanlarının da etkisiyle halkı soyan çeteler tertip ederler. “softa şekaveti” denilen bu hareket, kanûnî sultan süleyman’ın oğulları selim ve bayezid’in taht mücadeleleri, osmanlı-iran ve avusturya savaşları sebebiyle celâlîler’le bağlantılı olarak yüzyılın sonuna kadar sürer. bu süreçte âsi softa taifesi halk üzerinde baskı kurarak köyleri, kasabaları yağmalar; cer, nezir ve kurban adıyla para toplar. bu çeteler o kadar doğaldır ki idare bunları haydut çeteler olarak ilan eder ve bu tür küçük yerel medreseleri ortadan kaldırır.

    netice: suhte ayaklanmaları sebebiyle yüksek eğitim, imparatorluğun üç büyük başkentinde; istanbul, bursa ve edirne'de yoğunlaşır.

    kaynak:
    1- softa/islam ansiklopedisi
    2- osmanlı ve avrupa: osmanlı devleti'nin avrupa tarihindeki yeri, halil inalcık, s.23, kronik yay.
  • kpss ile atanamayan öğretmen adaylarının sözlü mülakatları basıp, insanları esir almasıyla başlayan; akabinde bu ekibe işletme, iktisat vs. bölüm öğrencilerinin dahil olmasıyla geniş çaplı isyana dönüşen hareket. *
  • bir zamanların kpss'de atanamayanlarının osmanlıya isyan ettiği olay
  • 500 yıl sonra gelinen noktanın benzerliği şaşırtıcı değil. neden şaşırtıcı olmadığını da zaten hepimiz biliyoruz.
  • osmanlı topraklarında anadolu'nun ankara istisna edilirse giresun'dan toroslara çizilen hattın batısında kalan kısmında, rumeli'de ise türklerin yaşadıkları bulgaristan ve trakya'da suhte denilen medrese talebeleri olaylarına rastlanır ki bunlar, medreseli isyanları veya suhte hareketleri olarak adlandırılır. anadolu'daki hareketler, medreselerin olduğu türk ve müslümanlarla meskun şehirlerde görülür. gümülcine ve edirne ile istanbul arasındaki köylerde de bu hareketlere rastlanır.

    levend hareketlerinin aksine suhteler kendi bölgelerinde faaliyet göstermişlerdir. belki de bunda kendilerine karşı girişilen saldırılar karşısında kolay soğınacakları yerler bulma endişesi vardır. anadolu suhtelerinin mağlup oldukları takdirde rumeli'ye geçip oradaki yandaşlarına sığındıkları da görülmüştür.

    suhte hareketlerinin başlaması 16. yüzyılın ilk yarısına kadar indirilebilir. sebeplerine gelince: zamanla medreselerin artmasıyla mezunların iş bulamaması veya geleceklerinden emin olamamalarından kaynaklanmaktadır. aslında suhte hareketlerinin hepsinin hakikaten medrese talebesi tarafından çıkartılmadığı, bazılarının "suhte adıyla" hareket ettikleri belgelerden anlaşılmaktadır. ancak, bazı belgelerde ikisi birden geçtiği için suhte olanlarla suhte gibi hareket edenlerin ayrılmaları pek kolay değildir. bunlar cerr, kurban ve nezr adına, zor kullanarak halkın malları ve koyunlarını alıyor, evlerini basıp öldürüyor veya yaralıyor, mallarını yağmalıyor, hatta dah da ileri giderek kız, kadın ve oğullarını kaçırıyolardı. yalnızca, sade vatandaşlara tecavüzde bulunmakla kalmıyor, zaman zaman devlet görevlilerine de saldırabiliyorlardı. bu cümleden olarak mütesellimler bunların tecavüzlerine uğruyor, kılıç, rant gibi kıymetli eşyalarından başka mülteziminkiyle birlikte miriye ait paralar ve kayıt defterlerini de gasp ediyolardı. eşkiya ve haramiler gibi, suhteler de soygunlar için harp halini fırsat biliyor, sancakbeyleri ve sipahilerin seferde olmalarından faydalanarak toplanıp ayaklanıyor, türlü ahlak dışı hareketlerde bulunuyorlar, zaman zaman eşkiyalar da bunlara katılıyorlardı. xvi. yüzyılın ortalarında anadolu ve trakya'daki medreseli ayaklanmaları artmıştı. hatta levendlerin de katıldıkları hareketler halkın, bunların zulmünden kurtulmak üzere göç etmeye başlamarına sebep olmuştu. kıbrıs seferi sırasında (1570-71) da anadolu'da bu tip hareketlere rastlanmaktadır.

    diğer taraftan, köylerde ve özellikle serbest timar toprakları içinde bulunan yerlerdeki bazı şahıslar, suhteleri evlerinde saklayarak yataklık yapıyor, karşılığında da onları kiralık katil olarak kullanmak gibi bazı kötü emellerine alet etmeye çalışıyolardı.

    olaylar, merkezde duyulunca bir taraftan bazı sipahiler bölgenin asayişini korumakla vazifelendirilirken diğer taraftan da soyguncuların yakalanıp cezalandırılması için emir veriliyordu.

    suhte hareketleri, aslında celali adı verilen hareketlerden farklı olarak gelişmiş, hatta bu gibiler, zaman zaman celalilere karşı şehir ve kasabalılara yardım etmek suretiyle destek olmuşlardır. nitekim 1590'lara doğru suhte hareketlerinin şiddetlerini kaybettiği ve celalilere karşı mücadeleye başladıklarından devlet tarafından eşkiyalara karşı silahlandırıldıkları görülmektedir.

    kaynak: osmanlı'nın sosyo-kültürel yapısı (mübahat kütükoğlu)
  • bu olayın daha büyük çaplı bir örneği olan taiping isyanı dönemin çin kpss'sini geçemeyip kendini isa'nın kardeşi olarak ilan eden hong xiuquan adlı bir manyak tarafından çıkarılmıştır.
  • 500 yıl önce yaşananlar 500 yıl sonra tekrar yaşanmaktadır.
    (bkz: tarih tekerrürden ibarettir)
hesabın var mı? giriş yap