• pahalı.
  • ücretli olması kalitenin düşmesi şike skandalı hakemlerin bariz hatası...
  • şahsım adına söylersem, süper ligin köklü anadolu takımlarından ve zor deplasmanlarından
    biri olan gaziantepspor'un artık olmaması
  • ota boka telif atan yayıncıdır efendim. düşünün bu işin kaymağı olan kulüplere bile telif atan bir kafadalar izlenmesini isteseler bunu yapmazlar.
    büyük ihtimal korkuyorlar hakemlerin ne derece talimatlı oldukları, bir hafta verdikleri kararları öbür hafta 180 derece farklı vermesinin konuşulmasından korkuyorlar. bir yayıncı düşünün kendi maç özetlerini yayınladığı sitesinde biri 15-20 saniye kırpılmış iki farklı özet olsun.

    el birliğiyle türk futbolunun içine edildi emeği geçene koca bir alkış.

    eşit: özetler konusunda kaliteden dem vuran suserler gördüm geçen babam üyelik almış yeni uydu alıcı vermişler tv 4k destekleyen bir tv . 2.lig maçı açmış odaya girip tvye baktım hassiktir gözleri fena bozmuşum ben dedim. yayıncının logosu bile görünmüyordu ulan premier ligi kaçak yayınlayan adamlar 4k görüntü verip trt3, a2 gibi kanallarda yayınlanan maç yayınlarına bakıyorum birde şu an olana. katarlılar taşşak geçme peşinde muhtemelen.

    ha ek olarak geçen sene tüpçünün bahis için adaylığında çoğu kişiden de duyduğum bu hakemlerin oyuna bokuna hakim gerek haklı gerek haksız yükseltme yapabilme imkanı olmuş olan bir kurum başkanı bahisin resmi sahibi. bu adamın babası telefonda ağlamış mıydı? dünya üzerinde böyle bir güce sahip olup(şeytanın avukatlığını yapıyorum şu anda) tüpçü az gel bahis oynayanları silkeleyeceğiz seni de haber birimini de bitiririm tehdidini yapmayacağının garantisini verebilen var mı.
    bu konuda kendime bile güvenmem yıllardır ne yaparsan yap kimse dokunmuyor en son ödül olarak bir kurumun başına geçiyorsun kusura bakmayında 3-5 hakem ile çıkar ilişkisine girip dünya üzerinde göremeyeceğin bir serveti çok kısa sürede elde edebilirsin. sen yapmazsan başkası yapar ve biri illaki bu işi yapar.
    bu şartlar altında ve sürekli hakem hatalarının olup düzeltmek yerine ısrarla artarak gitmesi ve son haftalarda var'ın devreden çıkarılması. hayırlı işler diyelim
  • *85 dakika oyunu yavaşlatıp 86. dakikada hakemin anca sarı kart göstermesi.

    *tüm futbolcuların hakeme hunharca itirazları. şuna artık para cezası gelmesi lazım nba'de olduğu gibi.

    *sürekli yönetici açıklamaları. sıktı artık.

    *çok fazla faul çalınması. kısaca kalitesiz hakemler.

    *berbat zeminler ve boş stadyumlar.

    *başaksehirspor, gazisehir gibi saçma takımların ligt olması. eskiden osmanlıspor, oftasspor falan vardı.

    *asırlık kulüplerin herkesin gözünün önünde soyulması ve bunlar yerine adının önünde "yeni" olan kulüplerin gelmesi. kocaelispor, eskişehirspor, gaziantepspor, erzurumspor, malatyaspor, karabükspor bu kulüpler zamanında çok fazla oyuncu sattılar. her sene galibiyet primi, yayın geliri aldılar ne oldu da bunlar battı.
  • oynanan oyun kötü ona sözüm yok ama özet görüntüleri bile 3 dakika. özetten bir şey anlaşılmıyor dolayısıyla insanlar uzaklaşıyor git gide. insanları yorumcuların kucağına bırakıyorlar. izleyerek keyif alınması gerekirken dinleyerek oynanan oyunu anlamaya çalışıyor insanlar ve bu çok yorucu. almanya,ingiltere liginin özetleri önemli pozisyonlardan oluşuyor dakika kısıtlaması yok. sen kendi ligini iç piyasadan gizlersen, fiyatları fahiş yaparsan oynanan oyunda kötü olursa bu insanlar ne yapsın kuyruk mu oluştursun digitürkün önünde. ben maçı açtığımda elimde telefon fonda maç oynanıyor gol olunca bakıyorum.
  • -hakemler ellerinden gelse topun oyunda kalma süresini 20 dakikaya kadar çekecekler. bizim hakemlerde artist ve showman, hepsi için konuşmuyorum ama bazıları ekranda uzun uzun gözükmekten çok hoşlanıyorlar. mesela faul olduğu zaman, oyuncular ile ağzını kapatarak iki saat pozisyonu tartışır. rakip takımın oyuncusuna bir şeyler anlatırlar, ve rakip takımın oyuncusuna çekil şu faul atışı kullanılacak alandan diye ayrıca konuşma yaparlar. sonrasında ise adımını sayar karşı takımın oyuncusunun nerde duracağını ayarlar, karşı takımın oyuncusu karşı çıkar ona sarı kart çıkarır. oyuncu faul atışını kullanacakken baraj biraz öne gelir, tekrar adımlarını sayarak barajı istediği yere getirir yazarken afakanlar bastı.

    -hakemimiz yine devam edilecek tatlı sert pozisyonunlarda zırt pırt düdüğüne sarılması, oyuncuların sırtı yer ile temas ettiğinde yine o düdüğü çalacak illa, pasif ofsayt olsun yine affetmez çalar hemen düdüğünü. tehlikeli bir atak olmasın ama pozisyon ofsayt olsun diyelim, ve ofsayt pozisyonundaki oyuncunun topa yetişmesi mümkün olmasın ve top atak yapan takımdan, karşı takımın oyuncusuna geçsin diyelim, tekrar ediyorum burayı atak yapan takımın pozisyonu tehlikeli değil ve oyuncusu ofsaytta ama topu zaten alması zor karşı takım alacak belli yani. allah için ofsayt çalmayın oyunuda durdurmayın, gerizekalıya anlatır gibi anlattım bu olayı, çünkü çok sinir bozucu.

    -var incelemesi arkadaş geçiyorsunuz var ekranına utanmadan 10 dakika izleyeceksiniz pozisyonu.

    bunlar hakemler ile ilgili gözlemler.

    -----gelelim oyunculara-----

    -yere atarlar kendilerini iki saat kalkmazlar.

    -oyun oynamaktan çok hinlik peşindedirler.

    -gelişim içerisinde olmaya meraklı değildirler, anadolu'dan istanbul'a gelen türk oyuncular zaten kendilerini istanbulun kollarına atarlar.

    -ekstra antreman yapmayı sevmezler.

    -----gelelim teknik direktörlere-----

    -3 büyük takımın t. direktörlerini geçeceğim, bu sefer olay farklı yerelere gitmesin

    -isimlere gerek yok örnek vereceğim direkt. bi bakıyorsun adam gençlerbirliğin'de, diğer sene bursa, devre arasında ankaragücün'de, diğer sene antalya'da ve seneyi orda tamamladıktan sonra hopppp rize'de sonra atıyorum rizeyi düşürdükten sonra çok başarılıymış gibi bi bakmışsın kasımpaşa'da.... bunun sebebi ise teknik direktörümüz kendini geliştireceğine dünya da ne oluyor, nasıl oyun oynanıyor diye kafa yoracağına, farklı antreman proğramlarından yararlanacağına, spor biliminin futbola entegresini düşüneceğine, teknolojiden nasıl yararlanacağını hiç düşünmez, merakta etmez çünkü siyasi ilişkiler daha önemlidir. yukarı da bahsettiğim gibi buram buram anadolu misali gezer, dolanır anadolu'yu.

    -----gelelim başkanlara-----

    -planlı, programlı değildirler zaten umurlarında da değildir bu durum çünkü (3 büyük için diyorum) artık türkiye'de tanınır vaziyettedirler.

    -egoları tatmin olmuştur.

    -kendi şirketlerinde yapmayacağı, yapamayacağı borçlanmayı, başkan olduklarında hiç bu ülkenin parasına acımadan show yapacağız diye har vurup harman savururlar.

    burada yapılması gerek şey, borçlanma şahsen olacak. külüp bundan sorumlu tutulmayacak. bak bakalım o zaman bu müteahhit tipli ya da sanayiden gelme adamlar futboldan uzak duruyor mu durmuyor mu beraber görelim. sanki parayı arkadaşlar kendi cebinden veriyor bi de şunu aldım bunu aldım diye havalarından geçilmiyor.

    -hayatında göremeyeceği parayı kulübün başına geçerek görür ama kendi kulübünü de soyar. bunlar çok büyük paralar, taraftar sorar para nerede diye. ortada para olmadığı gibi bi ton borç vardır.

    -birisi de gelir 20 yıl başkanlık yapar, şekeri mi vardır tansiyonu mu vardır kıpkırmızı olur izleyen gerilir, benim ağzımı açtırmayın der ben konuşursam der de der.... mafyatiktir aynı zamanda.

    -bir diğeri gelir otellerinde takımını konaklatır ve sonra takımına fatura çıkarır...

    -başkanların aynı zamanda samimi oldukları menajerler vardır.futboldan anlamadıkları için menajer geçirir de geçirir bunlara yaşlı ve piyasası bitmiş adamları.

    -teknik direktörün işine karışırlar, e buyur o zaman git sertifika mı ne alıyorsan al hem başkan ol hem de t. direktör ol

    -spordan anlamıyor olabilirsiniz ve borsaya açılmış bir takımı da demiyorum şirketi ya vallahi şirketi billahi şirketi, ki siz iş dünyasından geliyorsunuz. departmanlara bölmeyi akıl edemezler, göstermelik ceo koyarlar ara ara ve bakın kurumsallaşıyoruz izlenimi verirler. işi profesyonellere bırakmazlar. her şeyi bir kişi bilemez, başkansın diye tüm şeyleri sen belirleme! sorumluluk ver, görevleri göstermelik dağıtma gerçekten profesyonellere bırak işi.

    -----hakem eskileri-----

    -geneli showman, ben çocuktum birisi maratondaydı ve adam hala yorumculuk yapıyor. bunun ekürisi de bein sport çalışanıydı şuan ne durumda bilmiyorum, ama ben çocuktum yani çocuktum başka bir şey dememe gerek yok.

    -manipülasyon yaparlar.

    -bir diğeri bi titreme der bi trans haldeyim durun der bir şeyler gördüm der, bikini giyerim der der der o da yıllardır gitmedi.

    -----gelelim spikerlere-----

    -sıkıcı geçen maçı ki oyun ortadayken gereksiz heyecanlı anlatmaya çalışmaları ve gereksiz bilgilerinden bıktık.

    -----yayıncı kuruluşa-----

    -ülke gerçekliğinden uzaktırlar, fahiş fiyat politikaları yüzünden tercih edilmez, edilemez.

    -yayıncı kuruluş ülkedeki süperlig fikstürüne direkt etki eder. derbi haftalarını bizzat belirler.

    -----siyasi ayağı-----

    -futbol olduğu sürece siyasette vardır, siyaset olduğu sürece de futbol vardır. bunlar çok bağımsız şeyler gibi gözüksede kardeştirler aslında biri diğerinden ayrı düşünülemez. buna yapacak bir şey yok bizim gibi ülkelerde. avrupa'nın zaten ekonomisi genel anlamda iyi, vatandaşı futbol ile uyutmasına pek gerek yok.

    edit: otomatik jikle adlı yazarın uyarısı ile yayıncı kuruluş maddesine direkt kendisinin yorumunu yapıştırıyorum, teşekkürler. ekleme yapmak isteyen arkadaşlar yazabilir, maddeler güncellenebilir
  • son 5 maçta yalnızca 1 galibiyet almış takımın lider olmasıdır.
  • adalet mülkün temelidir.insanlar tiyatro izlemek istemiyorlar.kaç sezondur acaba bu sene kimi şampiyon yapacaklar diyoruz.var ekranına bakıp düdüğünü çalamayan hakemlerin olduğu ligi izleyip ne yapsın insanlar?türk futbolu için milat olabilecek olay oy ve para kaybı kaygısıyla kaçırıldı.
    (bkz: 3 temmuz 2011 futbolda şike soruşturması)
  • şampiyonluğa oynayan takımlardan hangisine daha az hakem hatası olursa onun şampiyon olduğu bir lig olduğu için olabilir. gereğinden fazla bile izleniyo bence.
hesabın var mı? giriş yap