• 1- mimarlar

    bunlar daha okula girdikleri an başlıyorlar ağlamaya. ''okul çok zor, sabahlıyoruz, uykusuzuz, teslimim var'' bilmem ne, mezun olduktan sonra yine aynı, ''maaşımız az, çok mesai yapıyoruz, elit insanlarla çalışmak istiyoruz ama hep sivas'lı müteahhitlerle çalışıyoruz, biz aslında zaha hadid'iz ama bize banyo tefrişi çizdiriyorlar''. e bak daha 1. sınıfta belliymiş bu işi yapamayacağın, ne diye zorladın kendini, sana göre değilmiş demek. ekşi'de biraz dolaşsanız bile görürsünüz bunları, daha az önce bir başlıkta ağlamış biri ''mimarlık, mimarlık, mimarlık'' diye. ne mimarlıkmış arkadaş bu ya!!

    2- öğretmenler

    bunlar genelde okul zamanı rahattır. son sınıfta tutuşur götleri kpss yüzünden. kpss, atama vs süreçlerinde başlarlar ağlamaya. ''otonomuyoruz, otonomuyoruz'' sanki ben dedim dağın başındaki bir okulun dandik bir bölümünü bitir diye. senin okulundan 100 tane daha var memlekette farkında mısın acaba? sanki adamlar tc vatandaşlığına geçen sene geçmişler de ülkenin halinden haberleri yok. neyse atanınca da bitmiyor bunların zırıltıları. sonrasında ''okul çok kötü, çok yoruluyoruz, her gün dersim var, maaş az, bu sen hiç kar yağmadı'' tarzı ağlamalar.

    3- araştırma görevlileri *

    bunların olayı da doktora yapmak üstüne kurulu daha ziyade. ölüyorlar o tezi yazana kadar, bitmek bilmiyor ağlamaları. sözlükte biraz gezin, için bayılır yemin ediyorum bunların muhabbetlerinden. sanırsın hepsi cornell'de falan. memleketteki üniversitelere biraz baksan göreceksin bu muhabbeti yapan tiplerin gerçek halini. aynı şekilde maaş ve kadro da diğer zırlama konuları.

    lan ben yıllardır sözlüğü okuyorum bir tane de gıda mühendisine denk gelmedim ''halimiz çok kötü, atamamız yok, iş yok, maaş az, şartlar çok ağır'' diye ağlayan. bu adamların hayatları çok mu müthiş, yoksa diğer grupta alışkanlık mı olmuş ağlamak?
  • muhasebe..
    lakin mesleğinden şikayet etmeyen yok sanırım..
hesabın var mı? giriş yap