• aslinda bir sanat okuludur. ama bu okulun o kadar kallavi bir muzesi vardir ki, muze okulun adini sahiplenmistir adeta. bu okulun muhtesem bir de sanat, mimarlik kutuphanesi vardir.
  • nighthawks'in ebedi mekani.. tasinmazsa tabii..
  • (bkz: moma)
  • dünyanın bir çok kültüründen eserleri icinde barındıran devasal yapı, osmanlı imparatorluğuna ait görkemli bir kılıçta müze bünyesinde sergilenmektedir.
  • georgia o'keefe'nin bir vakitler ogrencisi oldugu okul.
  • diyelimki monet, renoir, van gogh size yeterince cekici gelmiyor (ki (bkz: oha)), chicago'ya gidip de, hersey bir yana seurat'nin 'sunday afternoon on the island of la grande jatte' eserini gormezseniz, bosuna gitmissiniz oraya demektir.
  • american gothic'in bulundugu muze
  • fotoğraf çekmeye izin veren müze. bu sayede bir sürü enfes tablonun yanında fotoğrafınız olabilir.

    haliyle, her köşede "no photoooos" diye bağıran onyüzbinmilyon görevlileri de yoktur louvre'daki gibi.
  • benim alice, binanın da wonderland olduğu müze.
    oraya adımımı attığımda on iki yaşındaydım. picasso'yu farklılığından, van gogh'u da belki resim defterlerinin üzerindeki çizimlerden tanıyordum. hayatımda ilk kez yurtdışına çıkmıştım ve ilk kez her şeyin bu kadar düzenli , tüm resimlerin bu kadar renkli, bu kadar canlı olduğu bir müze geziyordum. evet, belki çevremdekileri idrak edebilecek, beğendiğim resimlere uzaktan bakıp, karşılarında bir süre durup düşünmem gerektiğini bilecek yaştaydım ama yine de bana kocaman bir hayal dünyası gibi geliyordu tüm o bina. amerika'ya adım attığım andan beri gördüğüm her şeyi gözlerimle yemem gerekiyormuş gibi oburca etrafıma bakınıyordum ama bu müze oradaki her şeyden çok daha farklıydı. üzerinden yılaar geçmiş olmasına rağmen üzerimdeki etkileri hiç silinmedi. zaman zaman odamda asılı duran kopya claude monet ve edgar degas tablolarına bakıp bakıp gülümsüyorum ve iyi ki aldırmışım onları diyorum. umarım bir gün sağlam kafayla tekrar görme şansım olur.
  • picasso, dali, van gogh, joan miro ve giacometti gibi gayet ünlü sanatçıların gayet ünlü eserlerini barındıran, perşembe günleri akşam 5 ve 8 arasında giriş ücreti alınmadığından mütevellit bir dali tablosuna bakan ortalama 10 kişi görebileceğiniz şükela mekan.

    bir günde gezmek lüzumsuz bir efor gerektireceğinden kendisine en az iki gün ayrılması taraftarıyım.

    ayrıca aniden karşınızda görünce tabloya sarılmaya kalkmak gibi saçma sapan tepkiler vermeyin diye söylüyorum, van gogh'un amsterdam'da sergileniyor sandığınız the bedroom tablosu burada ikamet ediyor. zira kendisinin biri amsterdam, biri paris, biri de chicago'da sergilenmekte olan üç versiyonu varmış.
hesabın var mı? giriş yap