124 entry daha
  • kanadalı yazar michael ondaatje'nin 1992 tarihli romanı.

    1992 yılında booker ödülü almıştır.

    2018 yılında ise son 50 yılda booker ödülü almış kitaplar arasında seçilen en iyi kitaba verilen golden man booker ödülünü almıştır.

    güzel yazılmış, tam anlamıyla bir postmodern roman. okuması biraz zor.

    temel olarak savaş karşıtı, antimilitarist bir hikayesi var. savaşın insanların yaşamları ve psikolojileri üzerindeki ağır etkileri, yaşattığı travmaları çok güzel anlatılıyor.

    hikayede dört önemli karakter var. bu karakterler ikinci dünya savaşının son aylarında 1945 yılında toscana'da savaş sırasında hastane olarak kullanılan terkedilmiş bir villada toplanıyor.

    kanadalı genç bir hemşire, yine kanadalı savaş öncesi afrikada gizli servis için çalışmış olan bir hırsız, afrika'da geçirdiği bir kaza sonucu yüzü ve bütün vücudu yanmış olan, hafızasını yitirdiğini söyleyen, ingilizce konuştuğu için ingiliz hasta olarak isimlendirilen bakıma muhtaç gizemli bir hasta ve son olarak bölgeden çekilen almanların döşedikleri mayınları etkisiz hale getirmek için çalışan genç bir sih asker.

    aslında kitap temel olarak kip isimli bu sih askerin savaş sırasında yaşadıklarını üzerine. ingilterede gördüğü bomba imha eğitimi, italya'da bombaları ve mayınları imha etmesi fazlasıyla ayrıntılı olarak anlatılıyor. öyle ki bu bölümlerde ciddi sıkıldım. bu kadar ayrıntıya gerek var mıydı bilmiyorum. tamam bombalar, bomba imha işinde yaşadıkları zorluklar, çok tecrübeli ve bilgili insanların bomba imhası için çalışırken kaybedilmesi okuyucudaki antimilitarist duygu ve düşünceleri kamçılıyor ama bunun dışında çok sıkıcı.

    villada geçici bir süre yaşayan bu dört kişi arasındaki ilişkiler. savaş öncesi ve savaş sırasında yaşadıklarının anlatıldığı geri gidişler ana hikayeyi anlatıyor. tabii asıl gizem bu ingiliz hastanın kim olduğu, savaşta neler yaptığı. ancak (kitaptan uyarlanarak yapılan filmin aksine) ingiliz hastanın hikayesi kitabın ana konusu değil. ingiliz hastanın daha sonradan çoğu morfin etkisinde hatırlayıp anlattığı hikayesi romanda az bir yer tutuyor.

    ingiliz hastanın hikayesi savaş öncesi 1930'larda kuzey afrika'da kahire'de ve çöllerde bölgeyi haritalaştırma çalışmaları için yapılan keşif gezilerinde geçiyor ve içinde bol bol aşk var.
55 entry daha
hesabın var mı? giriş yap