• --- spoiler ---

    sinestezi hastası bir baş karaktere* sahip kitap.

    --- spoiler ---

    *
  • murat uyurkulak'ın güzelliklerinden biri. belki de en özeli.

    öyle bir vuruyor ki tek cümleyle, tek kelimeyle. bir şeyleri olması gerektiği gibi, yakıştığı gibi anlatıyor. anlattıkça çoğaltıyor. çoğalttıkça parçalara bölüyor.

    parçalardan bütüne giden yol ise onunla güzel, zekası ve kalemiyle.
  • "...en ince şairlerin sarı külotları, en güzel kadınların ayak yolu zamanları. aşkının işediğini bir kez bile düşünmemiş salak. kaybetmek için zincirlerini arayan ahali..."

    okurken yoran, kızdıran, şekilden şekle sokan bir roman öyle televizyon karşısında, iki muhabbet arasında okumak bünyede ters tepkiler yaratıp çevrenizdekileri korkutmanıza neden olabilir.
  • zekice kurgulanmış, politik göndermeleri harika kotarılmış bir roman.

    kitapta ilgi çekici yönlerden biri de kürt hareketi ile türk solu arasındaki ilişkiyi veriş şekli. 80 darbesi sonrası türkiye solu bitmiş; eski devrimciler çıkış arıyor. bu sıralarda kürt hareketi ülkeyi kasıp kavuruyor. eski solcular (daha doğrusu 80 öncesinin önemli politik figürleri) hızla yayılan kürt hareketini türkiye solu için yeni bir çıkış imkanı olarak görüyor. meseleleri bu dinamizmi kürtlerin lehine döndürmek de değil. ama burada ilginç ve gerçekçi olan bu solcu figürlerin kürtler ve kürt hareketine karşı oryantalist tutumu. kürtlere/kürt hareketine önderlik etmeliyiz, onları aydınlatmalıyız anlayışı bir hayli yerinde. sanki onlar olmadan başlamamış gibi kürt hareketi. bu abiler gidip kürt hareketini şahlandırmayı amaç ediniyor. günümüz türk aydınlarının (liberal, solcu, milliyetçi, islamcı vb.) kürtler adına, hatta bazen onlar için bile konuşma kaygıları; onların bir şeyi tek başına yapamayacağı inancı yaygın bir şovenist tutum. kitap bu anlamda da iyiydi.

    not: aklıma geldi topal belirgin bir siyasi figürü (şimdilerde ulusalcı olan) hatırlattı bana.
  • aynı zamanda bir star wars gezegeni.
  • fight club gibi bir roman, iyi roman, yalniz ise gidip gelirken okudugumdan midir nedir, biraz rus romanlari gibi geldi bana. karakterleri karistirdim ara ara. bazi pasajlarinin muhtesem oldugunu söylemeden gecemeyecegim.

    --- spoiler ---

    roman üc ana bölümden ve onlara bagli alt bölümlerden olusmakta. kullanilan basliklari eski ahit'teki ve yeni ahit'teki bölüm isimlerine benzettim nedense.

    bölümlerinin isimleri söyle (bazi bölümler isimsiz)
    t-1
    t-2
    t-3
    t-4 inciler
    t-5
    t-6 sinekler
    t-7
    t-8 siseler
    t-9
    t-10 baliklar
    t-11
    t-12 yagmurlar
    t-13
    t-14 santimler
    t-15

    o-1 cöpler
    o-2 tüfekler
    o-3 muhabbetler
    o-4 kelimeler
    o-5 köpekler

    l-1
    l-2 perdeler
    l-3
    l-4 aynalar
    l-5
    l-6 tabaklar
    l-7
    l-8 mektuplar
    l-9

    --- spoiler ---
  • az önce bitirdim.
    uzun uzun yazmaya gerek yok, güzel bir kitap.
    şiir gibi akıyor.
    okuyan pişman olmaz. ama erken bitiren elbet pişman olur.

    yavaş okuyun.
  • hem naif hem de ince ince işlenmiş murat uyurkulak kitabı..
    tol aynı zamanda kürtçe intikam demektir

    sağlam kurgulanmıştır..durduğunuz yeri haklı bir şekilde savunup, savunamadığınızı tartar..
    --- spoiler ---

    "dünyada varoluşumun bu kadar sorunlu olacağını hiç tahmin etmemiştim...
    yirmi yaşında, kalıbı, rotası, adı gayet belli bir hayata yazılıydım.
    otuz yaşına geldiğimdeyse, bin kapıdan kışlanmış bir tavuk kadar şaşkındım.
    ne bir rotam, ne kalıbım, ne de adım kalmıştı artık.
    bildiğim, öğrendiğim hiçbir şeyden emin değildim.
    ağzımı araladığımda, dudaklarım yuvarlaklaşıp bir balık misali ağır ağır açılıp kapanıyor,
    beynimde cümle fikrimi felç eden sıcak, koyu sıvılar dolaşıyordu.
    oysa yaşlandıkça, en azından birkaç şeyden emin olması gerekmez miydi insanın?"
    --- spoiler ---

    kitap kapağı ve kitaptaki ilk cümle ilgi çekicidir
    --- spoiler ---

    devrim bir zamanlar ihtimaldi ve güzeldi
    --- spoiler ---

    karakterler, uzun tren seyahati ile geçmişlerine yaptıkları seyahat iç içe geçiyor.
    bezgin, üzgün, yenik ve yıkık, ama bir o kadar da hevesli ve aslında neşelenmek isteyen
    insanların öyküsü.
    karakterleri için "intikam" yaşamayı sürdürmelerini sağlayan güç, "devrim" ise terk edip gitmiş bir ilk aşkın adı gibi sanki.
    --- spoiler ---

    "çözüldün ve utancından ölecek haldesin.
    adın, ancak dünyanın yarısı havaya uçarsa temizlenir diye düşünüyorsun.
    zaten durmadan bunu planlıyorsun.
    birbirinden nafile intikam planlarıyla oyalanıyorsun.
    kafana kurşunu sıkana kadar da bundan başka bir şey yapacağın yok.
    geçen sene aldığın o allahlık kırıkkale tutukluk yapmazsa tabii.
    --- spoiler ---

    --- spoiler ---

    "...çünkü sıkıntı öldürür. ve ama sıkıntı öldürüyor.
    acı ve öfke değil, ama sıkıntı öldürüyor.
    çok geçici, anlık, masum, makul olabiliyor sıkıntı, ama öldürüyor."
    --- spoiler ---

    --- spoiler ---

    "hep yarım kaldım, hiç tam doymadım, tam bağırmadım, tam dokunmadım.
    bıçak ruhumda dehşet bir fısıltı gibi ilerledi ve ben tam ortamdan yarıldım
    ruhuma bir hayat yakıştıramadım..."
    --- spoiler ---
  • bugünlerde kendisini tekrar okutmak adına, durup durup akla gelerek okuyucusunu davet eden murat uyurkulak romanı! "devrim bir zamanlar ihtimaldi ve güzeldi" ile başlar... dışarıda bu direniş havası varken, hele de çok isteyip de alamamış/başlayamamışsanız bu romana, hiç durmayın derim*.
  • karamsarlık hiç bu denli leziz olmamış, intikam hiç bu denli acıtmamıştı - tol'dan önce...
hesabın var mı? giriş yap