• küba'ya gidip trinidad'ı görmeden gelenleri anlamak zor. bırakın varadero'yu falan mutlaka trinidad sokaklarında kaybolun. kuba baska bir dünya ise trinidad küba'nın içindeki bir başka dünya.
  • eşim ile birlikte yaptığımız küba gezimizde birkaç günümüzü ayırdığımız sahil şehri.

    varmak istediğimiz yere yaklaştığımızda içten içe kapıldığımız endişeyi anlatamam. daracık ve pis sokaklar vs. ama tabii bu endişenin oldukça yersiz olduğunu anlamamız da çok zaman almadı. ilk başta görüntü sizi korkutsa da sonrasında sokaklar ve insanlar sizi iyice içine çekiyor ve keşke havana'ya hiç dönmesem diyorsunuz. yüksek kapılı, rengarenk dış boyalı, kimisi tek katlı kimisi yüksek tavanlı çift katlı evler, arnavut kaldırımlı daracık sokaklar, her yerden yükselen müzik sesleri, yavaş çalışan ama güzel olan restoranlar, gecenin bir yarısına kadar evlerinin kapısında oturan insanlar... o dokuyu anlatarak tarif edemem. sanki bir film platosundasınız ve her şey az sonra son bulacak gibi.

    hiç yoksa bir kere bile olsa görülmesi gerektiğini düşünüyorum. yakın zamanda gitmeyi düşünen var ise de sorularını cevaplayabilirim.

    şuraya birkaç tane de fotoğraf bırakayım,

    görsel

    görsel
  • dünyada gördüğüm en güzel kasabalardan biridir. cuba'ya gidip burayı görmeden dönenleri anlamak mümkün değil. havana'dan otobüsle 4-5 saatte gidilebilir. arnavut kaldırımlı sokakları, 18.-19.yy dan kalma antikalarla dolu rengarenk evleri ve müzeleri ile kolonyal bir cennet. 1800'lü yıllarda buradaki şekerkamışı işletmelerinde yaklaşık 12 bin köle çalışıyormuş.
    trinidad'ta 5 tane meydan var. bunlardan en büyüğü plaza mayor, şehrin merkezinde ve küba'nın en büyük katedraline ev sahipliği yapıyor. bu meydandaki museo romantico'da eşsiz antikalar, porselenler ve mobilyalar sergileniyor. yine aynı meydandaki museo municipal de histori'da, cuba'nın tarihini belge ve fotoğraflar eşliğinde inceleyebilirsiniz. bu müzenin kulesinden de trinidad'ın en güzel fotoğraflarını çekebilirsiniz.
    trinidad merkezinde otel bulunmuyor. zaten buraya gelip otelde kalmak büyük bir hata. yerel halk, tüm cuba'da olduğu gibi kendi evlerini veya evlerinin odalarını pansiyon olarak işletiyor. buradaki evlerin birçoğu küçük bir malikane gibi ve buralarda geceliği 30-40 dolara kalabilirsiniz. bizim kaldığımız evin antikalarla dolu olan odalarının güzelliğini kelimelerle anlatamam. her bir karesi gözümün önünde. nostaljik imgeleri sevenlerin ruhu bayram ediyor bu kasabada.
    güzel bir yemek için de tek geçerim dediğim yer mariene ruiz tapanes'in evi. romantik müze'nin arkasında, muhteşem bir kolonyal ev. antika tabaklar, bardaklar, dantel masa örtüleri, müzik ve leziz yemekler. yer bulabilirseniz bu evde de konaklayabilirsiniz. onun dışında birçok restaurant var trinidad'ta ama kendi kaldığınız evlerde çok daha ucuza aynı yemekleri yiyebilirsiniz.
    şehir merkezine yaklaşık 4-5 km mesafede, unesco'nun dünya kültür mirası kapsamına aldığı san luis vadisi bulunuyor. burada eski şekerkamışı tesislerini gezebilirsiniz.
    gelelim trinidad'ın muhteşem denizine. merkeze 8-10 km mesafede bulunan ancon plajı'na gitmeden dönmeyin. turkuaz mavisi suları ve bembeyaz kumları ile şahane bir yer! merkezden taksiye 8-9 dolar ödeyerek buraya ulaşabilirsiniz. hatta akşam şehre dönerken, diğer turistler ile taksiyi paylaşabilirsiniz.
    bu arada cuba gezinizi yağmur sezonu dışında yani ekim-nisan ayları arasında yapmanızı tavsiye ederim.
  • kristof kolomb okyanusu aşınca göreceği ilk kara parçasını baba oğul ve kutsal ruh üçlemesine adayacağına yemin ettiğinden ve ilk önce burayı gördüğünden, adı ispanyolca üçleme anlamına gelen trinidad olan adalar. işin ilginç yönü üç adadan oluşmasıdır.
  • küba'ya gidenlerin mutlaka birkaç keyifli gün için uğramaları gereken unesco dünya mirası olan 500 senelik sahil kenti...
    havana'dan araç ayarlayıp veya otobüs(bkz: viazul) ile gidebilirsiniz(rotaya göre 300-400 km arası).
    gelirken yolu biraz uzatıp che için santa clara'da 1 gün geçirebilirsiniz.

    buraya ulaştığınızda yapmadan dönmeyin :
    plaza mayor'da gece tarih, müzik, salsa ve rom keyfi yaşamak.
    karayiplerde ıssız bir iguana adası'na da gidilen tekne turu yapmak.
    playa ancon'un ipek kumlarında yatıp kitap okumak ve denize girmek ...
  • kuba'da, kolonyal mimarinin iyi korunmus orneklerini barindirmasiyla bilinen bir sehir.
  • trinidad purosu yumusaktir ama tutunu trinidad da degil, pinar del rio da yetisir ki kubanin en iyi tutunleri oldugu soylenmektedir.
  • renkli evli sokaklarında yürümenin insana kaş'vari bir huzur verdiği, yerin 40 metre altinda cok guzel bir mağara diskoya ve alabildiğine uzanan bembeyaz kumsala sahip, dalis cenneti kuba sehridir.
  • gece yürürken kendinizi monkey island oyunun içinde hissetmenizi sağlasyan şehir. küba'ya giderseniz kesinlikle uğrayın.
  • küba'da çoğu motorsikletle köy, kasaba, şehir toplamda 800 km yolculuk yaptım. bu sürede kesinlikle en beğendiğim şehir oldu trinidad. karayip denizinin çok güzel koylarına yakın, daha domestik tatların alınabileceği, turist kafileleri ile dolu olmayan, tek katlı evlerden olusan en az 3 gün geçirilmesi gereken sirin bir sehir. birçok farklı aktivite alanı var; binicilik, extreme sporlar, doğa gezileri bunlardan birkaç tanesi. eger havana'dan gelirseniz santa clarauzerinden gelmekte fayda var, hem che'nin mezari hem de onemli devrim eserlerini gorebilir akabinde 2 saat sonra trinidad'a gecebilirsiniz.
hesabın var mı? giriş yap