• haklı korkudur.

    çünkü erkekler türbanlı türbansız farketmez sikmeye programlıdır. türbanlı gacı da ay beni sikecekler diye erkekten hep kaçmalıdır. yoksa dünyanın çivisi çıkar, herkes herkesi siker. bunların hepsi, herkes herkesi sikmesin diye peydah olmuş adetlerdir. türbanlı karı başına o bezi geçirdiğine göre zaten kafasında hikaye aşağı yukarı bu şekildedir. asansörde denk gelirsin kendini duvara yapıştırır, otobüste istemsiz bir temas yaşarsın boka bakar gibi bi bakış atar. kafasında hep aynı düşünce vardır: ay beni sikecekler!!!

    ay seni sikmiyecem canım rahat ol!
  • bana yasadigim benzer bir olayi hatirlatan korku. babamin isyerinin muduru bir kadin vardi, kadin beni 4-5 yasimdan beri taniyor. arada babami isyerinde kisaca ziyaret ettigimde bu kadinla da ayakustu konusurdum. bir gun yaklasik 17-18 yasima geldigimde arkadaslarimla dolasirken bu teyzeyle karsi karsiya geldik, yillarin verdigi saygidan elini opmek istedim, kadin namahrem olur diyerekten elini bana vermedi, benim el de havada kaldi.

    pek cogunuzun da basina gelmis/gelebilecek bir olay tabii de o sirada benim garibime gitmisti. cocugun yasinda insanim, saygi icabi sana selam vermisim, elini opmek istemisim, bunda ne kotuluk olabilir.

    insanlar yok yere hayatlarini zindana ceviriyorlar. saygi sinirlari dahilinde, medenice ve iyi niyetle yaklasan insandan (kadin olsun erkek olsun) zarar gelmez, keske bunu anlasalar.
  • alttan alta "erkekleri müthiş cezbediyorum" egosu/kompleksi taşıyan korku. kukusu var ya iyi ki, kendisini barbara gibi algıladığımıza inanmak istiyor.
  • #42904644 no lu entry madde ikiye bakarsanız bazı erkeklerin türbanlı kadınlar beni yiyecek korkusunuda görebilirsiniz
  • geçtiğimiz ay laleli'den cehennemin dibine giden bir tramway'da sevgilimle seyahat ederken kapının hemen dibinde iki tane başörtülü, gençten hanım ağızlarını büze büze konuşuyorlardı("ay biliyor musuan" gibi). ki beni ilgilendirmez ama garipsiyorum başını örtüp de böyle sündüre sündüre yüksek sesle konuşan ablaları, ne bileyim bende bir arıza vardır muhtemelen.

    neyse işte ablalardan kapıya yakın olanı sol eli ile kapının yanındaki demiri tutmuş, öteki abla cam panoya yaslanmış geniş geniş gidiyorlar ama araç tıklım tıklım. demirden tutup da arkadaşına mesafeli duran abla hemen arkasındaki genç adamı ikaz etti "beyfandi, biraz dikkat eder misinez dokunuyorsunuz" diye. ki bu durumlarda çakallık yapanları öteden beri tekme-tokat yakinen tanıdığım için adama baktım, gayet mütevazi bir şekilde seyahat ediyor(gördüğüm kadarıyla). sağlam bir nefes almıştım ki sevgilim "tamam, sakin" dedikten sonra söylendi hafif "hayır senin de nerene napacaksa"(150 boylarında tahta gibi abla ama öte yandan memlekette küçücük çocuklara yapılanlar malum, sapık mı yok) diye. devam ettik yolumuza.

    bir sonraki istasyonda kapı açıldı ve istasyonda bekleyenler açılan kapıya doğru hamle yaptığı sırada atarlandı tahta kurusu ablamız "ay nereye binmeya çalışıyorsunuaz allhın cezaları cıks cıks cıks" diye. conta iyice gevşedi, o sırada sevgilime baktım durumu benden farklı değildi ama aynı anda gerilmek bize yaramıyor(tecrübeyle sabit). sonra abla ısrarla söylenince bizimki de başladı saydırmaya. hayır işin garip tarafı bir de alıngan oluyor bu tipteki kimseler.

    "başörtüm var diye böyle bik bik bik" diye. annem de, ablam da başörtülü insanlardır ve yıllardır öyleler(kendimi bildim bileli) ve düşünüyorum bazen "onlar da mı öyle ki?" diye. hayır ben mi konduramıyorum diyorum ama yazılanlara bakıyorum şimdi. alakası yok hacı. furkan misal gayet de bize geldiğinde yemek sofrasında beraber otururuz, hal-hatır edilir. ve hatta yeri geldi mi yokluğumda periyodik olarak bizimkileri arayıp da ihtiyaçları olup olmadığını sorar falan. keza toplu taşımada vesaire mümkün değil ki konuşacak olsalar aralarında seslerini ben duyayım.

    ne bileyim insan gerçekten hayret ediyor.
  • kadın ile erkeğin aynı sosyal ortamı paylaşmadığı ortamlarda büyüdüğü için , öyle öğretildiği için var olan korku.
hesabın var mı? giriş yap